PROJE RAPORU
Beylikdüzü’nün kalbinde yer alan Yaşam Vadisi için düşündüğümüz olasılıklar, fikirler, hayaller ve senaryoları Vadiyi Yaşatmak başlığı altında topladık. Bu başlıkta yer alan tüm ölçek ve içerikler, planlama, mimari, peyzaj ve mühendislik bir bütün olarak düşünüldü. Vadinin geleceğini şekillendirecek bölgesel ölçekten uygulama ölçeğine kadar tüm kararlar yaşam vadisinin, y aşanılabilir, erişilebilir, sürdürülebilir, uygulanabilir ve yaşatılabilir olması hedefleriyle birbirlerini tamamlar. Yaşam Vadisini Yaşatmak kurgusunu; V adiye Ulaş, Vadiyi Duyumsa ve V adiyi Seyret olarak 3 temel başlıkta detaylandırdık. Bu başlıkları oluşturma sürecinde belirli prensipler önem kazandı; söz konusu 3 kategoriyi açıklamadan önce projenin temel ilkelerini ve ölçeklerarası yaklaşımını paylaşmalıyız.
Kent ölçeğinde önemli bir büyüklüğe ve stratejik konuma sahip bir alanın korunarak yaşatılması, yaşatılarak kullanılması günümüzde farklı aktörlerin hassasiyetini ve katılımını gerektiriyor. Bugün artık büyük parkların tasarlanması, hayata geçirilmesi ve sürüdürülmesinin arkasında duran güçlü sivil dayanışma platformları; kamusal alanlara yön veriyor, gerekli olan tüm aşamalarda kentsel yönetim mekanizmalarının üzerindeki yükü paylaşıp, kendi kendini sürdürebilen yapılar ortaya koyuyor. Bu açıdan proje yaklaşımının ilk koşulu olarak; vadinin yaşatılması için gereken kamu katılımını, uygulamalar için ihtiyaç olan fonlar için desteklere başvurulmasını ve tüm süreçlerde dahil olacak alt grupların ve aktörlerin organizasyonunu, ayrıca projenin aktif tanıtımını sağlayacak k atalizör bir yapı oluşturulmasını öngördük.
Projenin sorumluluğunu yönetmesi hedeflenen bu sivil toplum dayanışmasını VADİ VAKFI olarak adlandırdık. Bu kuruluşun faaliyetleri ile Yaşam Vadisi’nin bugününe ve geleceğine yönelik kararların etkin bir biçimde ele alınması ve uygulamaya konulması hedeflendi. Projenin Türkiye’de örnek teşkil edecek şekilde şeffaf bir biçimde hayata geçmesi, etaplama yapılarak köprünün uygulamasının yapılması ve bu esnada vadinin geri kalan kısmı için kaynakların sağlanması işleri ile ilgilenmesi kurgulandı. Söz konusu grup yalnızca uygulama tamamlanana kadar değil uzun vadede Beylikdüzü ölçeğinde aktif olacak bir katılım modelinin teminatı olacaktır.
Küçükçekmece ve Büyükçekmece Gölleri arasındaki bölgenin doğal formunu 4 adet kuzey – güney yönünde uzanan ekolojik koridor şekillendirmektedir. E5’in oluşturduğu yapay bariyer, bu bölgenin doğal yapısının sürdürülebilirliğini tehdit edici bir rol oynamaktadır. Bu koridorların tamamının kuzey-güney sürekliliği E5 tarafından kesintiye uğramaktadır. Koridorların ikisi, göl kıyıları ile eğimli araziler boyunca uzanmakta doğal karakterleri, yerleşime uygun olmayan topografyası ve koruma kuşakları sayesinde nispeten korunmuş durumdadır. Diğer iki dikey koridor ise H aramidere ve K avaklıdere havzalarıdır. Dere yatakları büyük ölçüde ıslah edilmiş ve doğal izini kaybetmiş ve çevrelerindeki düzensiz yapılaşmanın olumsuz etkilerine maruz kalmaktadırlar. Bu doğrultuda, Kavaklıdere’nin yaşam vadisi olarak tanımlanıp doğal karakterinin sürdürülebilir kılınması önem taşımaktadır. Proje kapsamında, vadi boyunca önerilen fonksiyonlar bu amaca hizmet edecektir. Proje alanın doğal dokusunun sürdürülebilirliği açısından E5’in oluşturduğu bariyerin aşılması ve dört dikey koridoru birbirine bağlayacak bir sistem olarak tasarlanması gerekmektedir. Özellikle, E5 bariyerinin aşılması için dere havzalarının E5 ile kesiştiği noktalarda, h avzaların doğal sürekliliğini sağlayacak mekânsal tasarım çözümlerinin geliştirilmesi önerilmektedir.
İmar planlarında, Beylikdüzü’nün güney kesimlerine yaygın bir şekilde konut alanları önerilmiştir. Bununla birlikte, bütüncül bir yeşil sistem geliştirilmemiştir. Yaşam Vadisi, kentin esas doğal ve rekreatif aksı konumundadır. Bu bağlamda, Yaşam Vadisi’nin kent içine sokulması ve özellikle, güney kesimindeki konut ağırlıklı dokunun içine sızacak bir yeşil sistemin geliştirilmesi önem taşımaktadır. Hem bölgesel yeşil koridorları birbirine bağlayacak, hem de k entlileri Yaşam Vadisi’ne ulaştıracak kılcal yeşil doku proje kapsamında önerilmektedir. Bu dokunun farklı doğallık kademelerinde tasarlanarak tedricen kente sızması öngörülmektedir.
Böylelikle hem Yaşam Vadisi’nin ekolojik sürdürülebilirliğinin sağlanması hem de kentlilerin ihtiyaçları için gerekli yeşil alanların kazanılması mümkün olacaktır.
Beylikdüzü’nde farklılaşan yerleşimleri ve sosyal dokuyu bir araya toplayan bir merkez bulunmaması ilçe açısından önemli bir eksik olarak tespit edilmiştir. Bu açıdan Cumhuriyet Caddesi’nin vadiye bağlanan noktasında yapılması planlanan belediye hizmet binası ve meydanının ilçe için bir merkez olması projenin önemli bir parçası olmuştur. Bu alanın bir kent parkı niteliğini taşıyacak Yaşam Vadisi’ne bağlanarak kamusal kullanımları ve rekreasyon olanaklarını arttırması planlanmaktadır.
Beylikdüzü, “Toplu Konut”, “Kırsal Doku” ve “Kıyı Yerleşimi” olmak üzere üç farklı karakterde yapılaşmaya sahiptir. Bu karakter bölgeleri birbirinden kopuk bir gelişim göstermiştir. Bunun yanı sıra, kentin ekonomik hareketliliği E5 aksıyla ilişkili gelişmiştir. Gürpınar, Kavaklı ve Yakuplu köy merkezleri karakterlerini korumakla birlikte çevresel gelişmelerin baskısı altındadır.
Beylikdüzü’ne dair en önemli sorunlardan bir diğeri ise kentlilerin ortak benliğini ifade edecek bir kent merkezi bulunmamasıdır. Dolayısıyla, 3 köy merkezi ve E 5’e eşit uzaklıkta konumlanmış olan proje alanı önemli bir fırsat sunmaktadır. Proje alanı, tüm kente hitap eden ölçekteki rekreatif işlevleri ve çevresindeki donatılarla, Beylikdüzü’nün farklılaşmış sosyolojik ve yapısal karakterini bir arada tutacak olan yeni “Kent Merkezi” olma iddiasındadır.
Beylikdüzü yol sistemi ve kentsel gelişimi, E5’e asılı bir şekilde örgütlenmiştir. Bu durum, kentin güneyindeki kesimlerin erişim kapasitesini azaltmakla beraber, kıyıdaki marinaların ve limanın, orta kesimlerdeki köy merkezlerinin ve E5 üzerindeki ticari fonksiyonları birbirleriyle ilişkisiz gelişmesine sebep olmaktadır. Bununla beraber, mevcut imar planı, Yaşam Vadisi’nin doğal karakterini riske atan unsurlar barındırmaktadır. Köprülerle vadinin akışının sık sık kesilme riski vardır. Bunun yanı sıra, vadinin havza hattına paralel önerilen yollar, vadinin doğal karakterinin kente nüfuz etme olanaklarını engelleyici bariyerler yaratacaktır.
Proje kapsamında önerilen yol sistemi, kuzeyde, E5 üzerinden bulunan odakları, orta kesimde, Gürpınar, Kavaklı ve Yakuplu köy merkezlerini ve g üneyde ise marinalar, Yaşam Vadisi ve liman çevresindeki potansiyel kentsel odakları birbiriyle ilişkilendirmeyi amaçlamıştır. Bu doğrultuda, E 5’e paralel 2 bulvar önerilmektedir. Bu bulvarların E5’e kadar uzanan bağlantılarının ise Gürpınar ve Yakuplu üzerinden geçmesi, hem köy odaklarının desteklenmesi hem de vadinin doğal karakterini tehdit edecek geniş yol bağlantılarının engellenmesi için önerilmiştir.Bu bağlamda proje alanı, erişilebilirliği güçlü, ama aynı zamanda, doğal işlevlerini korumak adına mekânsal olarak geri çekilmiş bir şekilde konumlandırılmıştır.
Yaşam vadisindeki işlevler, kuzeyden güneye doğru “kentselden doğala” olmak üzere doku değiştirmektedir.
“Kentsel Peyzaj”, proje alanı ve çevresinde yoğunlaşmakta özellikle Kavaklı sanayi alanlarının dönüşümünü ve toplu konut alanlarının ihtiyaç duyduğu kentsel merkezi oluşturacaktır.
“Üretim Peyzajı”, vadinin orta kesimlerinde yer alarak hem Beylikdüzü’nün kırsal karakterini destekleyecek hem de kentlilerin yeşil alan ihtiyacını karşılayacaktır.
“Doğal Peyzaj”, vadinin tamamen doğallaşarak denize kadar uzandığı ekolojik sürekliliği sağlayacak ve aynı zamanda hassas kıyı ekosistemini güçlendirecektir.
Vadi tasarımına yaklaşımın temel prensibi vadiyi farklı açılardan algılama olmuştur. Bu prensip doğrultusunda, yaya ve bisikletli kullanıcılar vadinin içine çekilerek duyularına hitap edecek deneyimler yaşayabilecekleri mekanlar oluşturuldu. K entsel dokudan gelen akslar ile vadi zonlara ayrılmış, bu zonlar tema ve işlevlere bölünmüştür. Bu zonlar içine odak noktaları ve istasyonlar yerleştirilmiştir. Tüm vadi boyunca tekrar eden istasyonlar bisiklet parkı, oturma elemanı ve gölgelik alan tanımlamakta aynı zamanda vadi kimliğini tanımlayan bir sembol ortaya koymaktadır. G ençlik zonu, Bağlanma zonu, K eşif zonu, Rekreasyon zonu, Dönüşüm Zonu, Üretim Zonu olmak üzere kuzey güney aksında 6 bölgeye ayrılmıştır.
Yaşam Vadisi’nin mevcut peyzajını doğal sistem prensipleri ile güçlendirmek, uzun vadede ekolojik kalitesi yüksek, flora ve faunası zengin bir peyzaja dönüştürmek esastır. Bu amaçla yerel öncü türler ile mümkün olduğunca doğal bitkisel peyzajlar tasarlanması hedeflenmiştir. Kısa vadede otsu türlerin çalılara, çalılardan genç ağaçlara, uzun vadede genç ağaçlardan büyük ağaçlara evrilen bu süreç Yaşam Vadisi peyzajının gelecek vizyonunu oluşturmalıdır. Bu kapsamda öncü türler ile vadi vejetasyonunun aktive edilmesi ve sekonder süksesyona altlık hazırlanması amaçlanmaktadır.
Stratejik planda da ifade edildiği gibi vadinin proje sınırının kuzey ucunda yer alan kavşaktan başlayarak güneye doğru uzanan karakterinin imar planını da dikkate alan işlevlerle ilişkili biçimde kurgulanmıştır. Ticari alan, üniversite, belediye hizmet binası, sivil toplum hizmetleri, köprü bağlantısı, konut alanları, öneri eğitim bölgeleri, biyolojik gölet, etkinlik çayırı, spor alanları, biyosfer rezerv alanı gibi programlar, birer odak noktası olarak birbirine bağlanmakta, vadinin a ktif ve pasif alanları tanımlanarak, ekolojik kalitenin sistemli bir biçimde arttırılması amaçlanmıştır. Peyzajın doğal sürecini stimüle etmek ve bu yönde stratejiler geliştirmek vadinin sürdürülebilirliği açısından önem taşır.
Kanala dönüştürülmüş Kavaklıdere vadi ekolojisi için büyük önem taşımaktadır. Proje kapsamında prensip olarak kanalın park programları ile ilişkilenen belirli noktalarda genişleyerek su kenarı ile ilişkili esnek kullanımlara imkan tanımasını hedeflenmiştir. Şartnamede belirtilen, kanala dönüştürülmüş olan Kavaklıdere dere yatağı hizasının korunması şartı doğrultusunda; vadi için hayati önem taşıyan bu hat, daha e snek bir peyzaj kesiti aracılığıyla kullanıcı- su ilişkisi geliştirilmiştir. Vadi boyunca belirlenen temalar ve odak noktaları boyunca su kanal ana izi değiştirilmeden mekansal eklentiler yapılması ve dört mevsim boyunca faklı deneyimlere olanak sağlaması amaçlandı. Kanalın genişletildiği noktalar kademelendirilerek sert ve bitkisel peyzaj düzenlemeleri yapıldı. Böylelikle değişen su seviyelerinde farklı peyzajlar yaratan bir mekansal düzenleme önerildi.
Yaşam Vadisi boyunca yer yer kanala paralel giden yer yer tali hatlarla zenginleşen yaya hattı bisikletli koşucu ve yürüyen kentlileri sürekli bir biçinde farklı programları içine katarak Beylikdüzü’nün güneyine taşır. Bu çevredeki donatılardan kaynaklı kentsel bir karaktere sahipken vadinin içlerine doğru rekreasyon odaklı, sonrasında üretim ve enerji temalarıyla çevrilir. Son olarak ilçe ölçeğinde Kavaklıderenin uzandığı Marmara Denizi’ne yaklaştıkça giderek doğal bir karaktere dönüşen önemli bir yeşil/mavi koridor oluşturur.
Vadi içerisinde önerilen bağlantı noktalarında yayanın deneyimi farklı içeriklerde düşünülmüştür. Cumhuriyet Caddesi’nden gelen aksın devamında yayanın vadiye dokunarak ilerlemesi, araç köprüsü olan eklentide ise vadiyi ve çevresini seyrederek geçmesi hayal edilmiştir. Yayanın vadinin farklı noktalarında farklı deneyimleri yaşaması projenin en önemsediği konudur. Tasarlanan strüktürler bu amaca hizmet eder.
Olabildiğince minimum kapalı hacimle en geniş mekanları işlevlendirecek bir tasarım stratejisi benimsenmiştir. Bilgilendirme noktası, servis alanları ve tuvaletleri kapsayacak alanlar kapalı hacim içinde çözülmüş buna karşın yeme – içme, kitap okuma, dinlenme ve toplanma gibi kullanımları ziyaretçilerin açık mekanlarda parka ve doğaya dahil olarak yaşaması amaçlanmıştır.