Mimari proje raporu:
Odak yapı; su damlasının suyun üzerinde oluşturduğu etkiden çıkan su tacı formundan esinlenilerek tasarlanmıştır. Ekoloji odaklı yapıyla; doğanın öğrenilmesi, mevcut arazide yok olmuş öğelerin geri kazandırılması, yörenin zengin doğal bitki envanteriyle kurgulanması amaçlanmıştır. Odak yapı ekolojik amaçla kullanılan yapı formundadır. diğer yapılar ise kültürel amaçlı bütüncül bir sinerji içinde bulunan,sokak ve meydan olarak kurgulanmıştır. Festival alanı; zamanla gelişim gösteren interaktif bir oluşum formundadır ve yapılan etkinliklerden parçalar arazide sergilenecektir.doğa festivali, gökyüzü festivali….. bu proje 2016’da antalya’da gerçekleşecek olan expo’nun kent içine yansıması olarak değerlendirilebilecek bir proje niteliğindedir.
arazi konumu ve yükseltisi sebebiyle doğal seyir platformu konumundadır. Doğal eğimden yararlanarak oluşan akışkan çizgisel hatlar, homojen geçişler sağlayan yaya yolları, doğal parkurla; insanı bütünleştiren bir tasarım yaklaşımıyla değerlendirilmiştir. arazinin doğal düzlük alanının festival etkinlik alanı olarak değerlendirilmesi kentten görünen bir sahne niteliğinde olduğundandır. Kurulan seyir köprüsü; yapının ve antalya’nın fotoğraflanması, arazinin akışkanlığından şehri işaret eden bir ara yüz olma niteliğinde 360 derece perspektif olanağı sağlamaktadır.
Yapının üzerinde bulanan kule, çevresinde bulunan antenlerin toplandığı estetik olarak değerlendirildiği yapı olarak yorumlanmıştır.Kulenin üst kısmında konumlanan damla formu buna olanak sağlayacak mekanı oluşturmuştur. Ayrıca damla formunun içerisine yerleştirilen 360 derece görüş açısı bulunan göz; alttaki mekanda konumlandırılmış ekranlar sayesinde yapıyı ziyaret eden ziyaretçilere panoramik görseller sunmakta ve bu sayede kaydedilen görseller,kentin gelişimi-işleyişi hakkında; kepez-mazı dağı perspektifinden kentsel bellek oluşturmakla bilgi aktarımını sağlamaktadır.
Kulenin beyaz yüzeyi; gece kentin güncel durgularını yansıtan bir ekrana dönüşmekte, interaktif yapısı; kentten bakan izleyicilerle de kontak kurmaktadır. yapının algısı araziye yaklaştıkça güçlenmekte ve araziye kazandırılan var olan topoğrafyadan çıkmış olan çizgiler yapıya ön hazırlık sağlamaktadır. yapının plastiğini oluşturan hikayeyle, arazinin doğa müzesi olarak kullanımı yansıtılmaktadır.
Günü birlik alanların sadece iki noktada toplanması meydan sokak oluşumunda birlik ve sinerjiye ortam hazırlamıştır. info alanı, bekleme yeri ve tur otobüslerinin geldiği nokta karşılama meydanı olarak değerlendirilmiştir. Uzun süreli vakit geçirmek için ayrılan mekanlar; teknik ve depo alanlarıyla beraber festival alanının alt kısmında oluşan kot farkından yararlanılarak çözülmüştür. Alana daha az müdahale ile odak yapının güçlü duruşu desteklenmiştir. günü birlik alanlar dört mevsim 7/24 hizmet verecek şekilde konumlanmış olup güneşten faydalanmayı ayarlayacak teras çözümleri önerilmiştir.
Arazi aydınlatması için enerjisini güneşten alan foto voltaik aydınlatma önerilmiştir. Yapı kabuğu üzerinde flexsible fotovoltaik güneş panelleri bulunmakta. kulenin alt kısmında açılır kapanır skylight camlarla yapı pasif olarak iklimlendirilecektir.Günü birlik tesislerde atık depoları kuruları akıllı atık sistemi kurulması hedeflenmiştir.
gölge alanların doğal gölgelik ağaçlarla sağlanması önerilmiştir.Sosyal alanlar ve info alanlarında yapıyla ara yüz oluşturacak şekilde teras ve ağaçlandırma gölgelikler önerilmiştir.
Arazinin dış çeperi herhanigi bir engelle sınırlandırılmamıştır bütün yaya akslarının arazi içine süzülüp zamanla bir merkez haline gelmesi hedeflenmiştir.Park içi info durak ve barkot sistemiyle arazinin açık bir doğa müzesi halinde interaktif gezintisi sağlanmıştır.
Yapı kabuğunda uzay kafes çelik strüktür; depreme, yangına dayanıklı kendinden izolzasyon sağlayan grc (fiber takviyeli beton), multiform teknolojisiyle üretilen panellerle bütünleşip kompozit bir hal alacaktır.
Yapısal peyzajda arazinin doğal kıvrımlı akışkan yapısıyla var olan yürüyüş yolları sert kült bir yaklaşım gerek duyulmadan tanımlanmıştır. Yaya ve yürüyüş yolları arazinin konumu sayesinde seyir teraslarına dönüşerek şehir manzarasıyla kesintisiz bir ilişki kurulmuştur. Çizgisel peyzaj doğal gelişim olabilecek bölgelerde tamamen kaybolmuş yerel ekosistemin kendini restore etmesi için zemin hazırlamıştır.
Bitkisel peyzajda alanın çevresinde bulunan okul hastane ve yaşam alanları dikkate alınarak eğitim bahçeleri,şifa bahçeleri,doğa gözlem alanlarında; seperatör gölgelik etkisi yapacak bitkiler seçilmiştir. meyve ağaçları,ekin ve su doğal bir cazibe noktası oluşturarak ekosistem içerisinde var olan canlılara yaşam alanı sunmaktadır.
antalya şelaleler şehri yapının alt kısmında konumlanan su; arazideki doğal oluşmuş vadiye dökülür. ekosistem havuzu;makrofit göleti ile yapıda kullanılan atık sular, göl içinde bulunan bitkiler tarafından temizlenerek havuzun etrafındaki, çakıl taşı su depolarına yönlendirilir ve temizlenen su arazinin sulanmasında kullanılır.
Antalya’nın doğal karakteristiklerini sembolik olarak yaşatmayı amaçlayan bu konseptte arazi yapısından bitki örtüsüne kadar temsil yeteneği olan değerlerin işlendiği ve gelişen antalya’nın seyredildiği doğal yaşam seyir istasyonudur.buğdaydan narenciyeye, zeytinden kapariye kadar antalya’nın zenginliklerinin turizme açıldığı bir penceredir.
Alanın nadir olan pastorel peyzajının temel alındığı, yine doğal kaynakların şekillendirdiği dikkatli dokunuşlarla temsil edilen seyir alanları; bir kez daha doğaya olan saygıyı dile getirmektedir.
Doğal kaynaklardan alana adını veren mazı meşesi’nin öyküsü dillere,gönüllere doğa ve yurt sevgisiyle taşınarak yörük analarının işlediği yaşayan bir motif amaçlanmıştır. Rüzgarın şekillendirdiği suyun beslediği güneşin değiştirdiği doğal bir hayatın mazı meşesi’nin dilinden betimlenmiş halidir.doğanın şöleni olarak meşe altında bir araya gelen insanlar; antalya silüetini izlerken; doğal ve kültürel yapıyı temsil eden alanda organik tarımdan bahçe tarımına, zeytinden akdeniz medeniyetine kadar bir çok peyzajı okuma yaşama ve tatma imkanıda bulacaktır.kitaplarda saklanan ve yok olan kültür değerleri burada hayat bulacak, hiç dokunulmadan korunacak olan her karakteristik için oluşturulan sınır taşları, yıllar sonra da alanın aktüel halini anlamaya ve anlatmaya imkan sağlıyacaktır. farklı bakı,yükselti ve eğime göre alanda yer alan her taşın her çalının pastorel peyzaja envanter teşkil eden değeriyle muhafaza ve koruması sağlanarak, modern teknolojinin imkanları ile “doğa restorasyonu” titizliği sağlanacaktır. masmavi gökyüzünün yerde deniz mavisiyle birleştiği ufuk noktası, antalyanın en temiz havasının solunduğu mazı dağı’ndan doğa sevgisini, memleket sevgisini turizme kazandıracaktır.
Antalya’nın turizm bölgesi olması ve hakkettiği ilgiyi göremeyen kepezin hem yerli hem yabancı turizmin odağı haline gelmesini sağlayıp, kepezin imajını parlatarak damlanın su üzerindeki yarattığı etki gibi kepezi taçlandırıyoruz.