Proje Açıklama Raporu
Dağlık bir alandan oluşan yarışma alanı bu tip alanlarda yapılan yapı tipolojilerinin strüktür şekillenişi düşünülerek ele alınmıştır. Yaylalarda serinlemek amaçlı olarak kurulan Yörük çadırları gibi kentsel ölçekte Antalya’ya simge olacak bir yapı düşünülmüştür. Arazinin ortasından geçen yol sıfır kotu kabul edilerek kente doğru inen bir rampayı çapraz kirişleriyle çatı formunu oluşturan yapıya asarak bir mimari oluşturulmuştur.
Yarı kapalı çatının altında kalan bu alan sergileme amaçlı kullanılacaktır. Sergilenecek objeler asılarak burada sergilenecektir. Çadır sütrüktürünün altında kalan 3 kademeli teraslarda düzenlenecek workshop vs. gibi atölye çalışmalarından çıkacak ürünler Antalya Kent Çadırı’nda sergilenebilecektir.
Aşağıda eğime oturan 3 kademeli teraslarda düğün, toplantı vs gibi organizasyonlar yapılarak güneş ve yağmurdan korumalı bu alan kent sakinlerinin etkinliklerinde bir çekim merkezi olacaktır.
Rampadan sergiyi gezip bitirince, kent manzarasına açılan seyir balkonuna ulaşılır ve Antalya’yı bu noktadan seyrettikten sonra aşağıdaki teras alanlarına geçilir. Teraslar arası bağlantı seyirci alanı oluşturacak şekilde basamak ve merdivenlerle eğime göre şekillenmektedir. Daha rahat bir ulaşım için yaşlı ve engelli vatandaşların kullanabileceği yandaki yamacın eğimine göre şekillenen rampalarla da eğime oturan teraslar arası erişim sağlanabilmektedir.
Yapının bitişi farklı bir strüktürle çözülerek Antalya’ya pırlanta taşını andıran, simgesel bir ifade sunan 45 derece dönmüş kare şeklinde bir siluet oluşturulmuştur. Kentten bakınca tepede pırlanta şeklinde görülecek bu strüktür ve arkasında oluşan yarı açık kentsel hacim Antalya’nın yeni simgesi olmaya adaydır. Bu yapı bitişi oturduğu zeminden 24 metre yükseklikte, 45 m genişliktedir.
Teraslamalar, 800m2, 650 m2 ve 500 m2 olmak üzere üç farklı büyüklükte alan sağlamaktadır.
Çadır strüktürü toprağa çelik ayaklarla basmakta, zemin altında tekil betonarme temellere saplanmaktadır. Deprem açısından yanal yükleri almakta karşılıklı birbirine destek veren ahşap dikmeler normal bir yapıdan daha başarılı olacaktır.
Yapı sadece oluşturduğu hacim ve biçimlenişle değil, strüktür sistemiyle de sıradan bir çerçeve sistem olarak değil, kendine özgün bir kurgu ile ele alınmıştır.150 metre uzunluğunda olan yapıdaki yürüme rampası çatıya asılı olarak durmakta, en sonda oluşan seyir balkonu da zeminden bağısız olarak üst taşıyıcıya asılı durmaktadır. Klasik bir kolon-kiriş taşıyıcı sisteminden uzaktır.
Kentsel çadırın malzemesi ise yarı şeffaf tekstil malzeme olacaktır. Böylece korunumlu maksimum günışığı alınarak, yağmur vs. gibi etkenlerden korunma sağlanacaktır.
Arsayı ikiye bölen yolun üst tarafında ise oluşan düzlük alanda tartar koşu pisti ve pistin orta boşluğunda aletli spor alanı yapılarak hem kültürel açıdan hem de spor faaliyetleri açısından alan bir çekim noktasına dönüştürülecektir. Temiz dağ havasında ve yüksekte daha serin bir alanda koşmak spor yapan kişiler için yeni bir imkan sunacaktır.
Kent çadırının bittiği noktada dikleşen alanda ise tırmanma duvarı yapılarak hem dağ tırmanışına olan ilgi arttırılacak hem de alanın sportif faaliyetler noktasındaki etkinliğine zenginlik katılacaktır.
Kent çadırına girmeden yolun hemen yanında konumlandırılan üçgen alan ise 1700 metrekarelik bir seyir ve etkinlik terası olacaktır. Hem Kent Çadırı hem de bu teras alan sayesinde Antalya’nın her tarafına maksimum perspektifle bakış imkanı sağlanacaktır.