“Açık” Belediye; bürokrasinin yarattığı keskin çizgileri yıkmaya çalışan, buna odaklanarak kentli ve memurlar arasında fark gözetmeksizin eşit bir dolaşım sağlayan bir belediye hizmet binası.
Konak Meydanı’nda, İzmir’in simgesi olan Saat Kulesi’nin hemen arkasında bulunan, mevcut belediye binasının kentin belleğindeki yeri tartışılamayacak derecede önemlidir. Kentlinin gözü kapalı bulabileceği konumdaki bu belediye binasının söz konusu olan yeni yerine taşınacak olması bu proje önerisinin ana tasarım kararlarını büyük ölçüde etkilemiştir; yeni yapı kompleksinin kentlinin alışkanlıkları doğrultusunda bir çekim noktası olması amaçlanmıştır. Yeni yapı alanının bulunduğu bölgedeki niteliksiz sayılacak yapılaşmanın oluşturduğu kaotik görsel kirlilik ve betonlaşmanın aksine şaşaadan uzak, yalın bir dili olan yapılar tasarlanmıştır. Bu hali ile yapılar bütününün kent için bir simge değeri taşıması amaçlanmıştır.
Söz konusu yapılar için seçilen alan Gaziler Caddesi ile Yeşildere Caddesi’nin kesiştiği noktanın güneydoğu tarafında bulunmaktadır ve ilçe sınırında yer almaktadır. Bu alan Kültürpark’a yürüme mesafesinde olduğu halde kentin kötü yapılaşmış ancak dönüştürülmesi hedeflenen bölgesi içinde kalmaktadır. Bölgedeki niteliksiz yapılaşmanın ana nedenlerinden biri transit yol işlevine sahip Yeşildere Caddesi’nin kentin bu parçasını atıl halde bırakacak konumda oluşudur. Bu olumsuz etkiye rağmen, yeni yeni kullanılmaya başlanan raylı sistem (İZBAN Kemer İstasyonu Durağı) ile yapı alanına ulaşım kolaylaşmıştır.
Gaziler Caddesi boyunca SGK İzmir İl Müdürlüğü, İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü, Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü gibi kamu binaları bulunmaktadır. Bu yüzden sadece işi düşen kentliyi değil ama canı isteyen herkesi kendine çekmesi amaçlanan yeni hizmet yapı kompleksi ile bu alanın canlanacağı öngörülmektedir. Kompleks ile bu alanın bir kamusal alana dönüşümü beklenmektedir.
Kamusal alanlar, günlük yaşantı içerisinde hiçbir fiziksel veya sosyal engel olmadan kentin tüm kullanıcılarına hizmet eden alanlardır. Bu alanların yaşayabilmesi için kentin tüm kullanıcıları tarafından eşit şartlarda kullanılabilirliği olması gerekmektedir. Bu yüzden bu alanlar tasarlanırken fiziksel ve sosyal çevre tüm kullanıcılar için düşünülmelidir (İnceoğlu, 2007).
Öte yandan, Yeşildere Caddesi ile ayrılan karşı parselde bulunan Aziziye Parkı’nın yeşil dokusu yapı kompleksi için izlenmesi gereken bir yol olarak görülmüştür ve bu dokunun sürekliliği verilen peyzaj kararları ile sağlanmıştır.
Mevcut pazaryerinin Gaziler Caddesi yönüne bakan alandaki yapılar kaldırılıp buranın tasarlanan yapılara eşlik eden bir kamusal alana; bir meydana dönüştürülmesine karar verilmiştir. Ayrıca yapı kompleksi kentsel dönüşümle olan bağlantı yönüyle dere ve yakın çevresi yayalaştırılmıştır. Böylece sadece giriş meydanı olarak değil aynı zamanda da yeni kent parçasıyla belediye hizmet yapı kompleksi arasında kentliye yönelik etkinliklerle güçlendirilebilecek bir potansiyeli olan, kent parkı olarak kullanılabilecek bir kamusal alan oluşturulmuştur. Bu amaç için tasarım sürecinde imar planında değişiklilere gidileceği öngörülmüştür.
İzmirliler hayatlarını sokaklarda, sahillerde ve meydanlarda geçirirler; bu yüzden meydanlar ve derenin kullanıma açılması bölgenin kentlilerin elinde yeniden hayat bulmasına neden olacaktır. Her şeyden öte, bu yapı kompleksinin kentlilerin kullanımıyla anlam kazanacak ve kentliye hizmet edecek bir anlayışa sahip olması hedeflenmektedir.
Ne yazık ki, Türkiye’de bürokratik işlemler çoğu zaman bir eziyete dönüşmektedir. Açık belediyecilik fikrine dayanarak tasarlanan yapı kompleksi bu çileyi minimize ederek bürokrasinin yarattığı keskin çizgileri yıkmaya çalışmış ve buna odaklanarak kentli ile memurlar arasında herhangi bir fark gözetmeksizin eşit bir dolaşım sağlamıştır.
Yapı kompleksi içindeki bürokratik yönlendirme çilesini hafifletecek başka bir tasarımsal çözüm ise kompleksi oluşturan her bir yapının cephelerinin birbirinden farklı farklı karaktere sahip oluşudur.
Binaların girişlerinin iç taraflara yerleştirilmesi yaratılan sokak ve meydanların maksimum düzeyde kullanılmasını sağlayacak düzeydedir.
Alana tek bir girişin olmaması çok sayıda ve çeşitli yönlerden oluşu alana kentlinin kolay ve yoğun girişini sağlamaktadır. Ayrıca yaratılan sokaklar ve meydanlar kompleksin bir geçiş olarak kullanılmasına da olanak sağlamaktadır.
Yapıların yola bakan taraflarının yeşil duvarla cephelenmiş sirkülasyon çekirdeğiyle bloke edilmesi binayı, önündeki meydanı ve içindeki sokakları kompleksin bitişiğindeki Yeşildere Caddesi’nin olumsuz etkilerinden minimum düzeyde etkilenmesini sağlamaktadır.
Açık belediyecilik gereği özel tanımlanmış mekânlar yerine daha esnek alanların oluşturulması gerekir. Özel alan sayısı arttıkça binaya giriş çıkışların yeniden uyarlanması ve kentlinin her bölgeye ulaşımının rahat bir şekilde sağlanması bir tür ihtiyaçtır. Alanlar nazaran ayrı gözüksede binaya girişlerin sayısı kompleksin açık belediyecilik fikrini kuvvetlendirmektedir.
Mekânların yaratılması için aralarına masif duvarların örülmesi gerekmez. Açık bir mekânın yaratılması için bütüncül mekânların yanı sıra ayrılmak istenen mekânların birbirlerinden şeffaf yüzeylerle ayrılmış olmaları mekânda görsel bir bütünlük sağlamaktadır.
Kapalı mekânların minimalize edilmesi ve mekân çözümünün olabildiğince tek hacimde çözümü halkın sirkülasyonunu sağlayacak alana katılımını ve algılayışını maksimuma çıkartacaktır.
Kamu için tasarlanmış bir yapının kamusal alan kimliğinin arttırılması, başka bir bakış açısıyla duvarla çevrili kendini dışa karşı kapatan bir yapı yerine geçirgen, gün içerisinde kent konseyi sayesinde kent için alınan kararları açık-şeffaf-katılımcı çoğunlukla sağlayan yerel yönetimin kamu ile paylaştığı bir yapı tasarlanması hedeflenmiştir. Bu hedef aslında hem fonksiyonu olsun hem de bulunduğu alan nedeniyle olsun ihtiyaç duyulan en belirleyici unsur olarak görülmüştür. Yerel yönetimler kent ölçeğinde aldığı kararlar ve planlamalarla kentin şekillenişinde önemli rol oynamaktadırlar. Bu bağlamda yarışma alanının yeni şekillenecek kentin parçası olan bir alanda (kentsel dönüşüm alanı) bulunması belediye yapısının kendisi ve oluşturduğu çevrenin örnek bir düzenleme ve kaliteli bir mekânlaşmaya sahip olması gereksimini yanında getirmiştir. Bu kalite bundan sonraki kentin gelişimi ve planlamasında kentin vizyonuna etki etmesi amaçlanmıştır. Kamusal bir yapı ile kent ölçeğinde kamusal alanlarında arttırılmasında bir katalizör oluşturulmak istenilmiştir.
Bu yüzden meclis toplantı salonunun bulunduğu cam kutu kentlinin meraklı gözlerine karşı davetkâr bir tavır takınmaktadır. Açık belediyecilik kavramının mekânsal bir ifadesi haline gelerek bu mekân ister salonun içinde seyirci, ister fuayede gözlemci, isterse de meydanda göz atıcı olsun kentliye hizmet etmektedir.
Bir başka önemli tasarım kriteri ise yapı kompleksinin girişinde güvenlik kontrolünün bulunmayacak olmasıdır; kentlinin meraklı gözleriyle korunan bir yapılar topluluğu olması hedeflenmektedir ki aynı zamanda bu durum belediyenin şeffaflık ve ayrım gözetmeyen anlayışının da temsili haline gelecektir.