Proje Raporu
Lüleburgaz , Trakyanın ortasında ,geniş tarım arazileri ile çevrili dinamik bir şehir. Kepirtepe, Sokullu Külliyesi, demiryolu istasyonu ve ergene ovası tarihsel süreçte şehrin kimliğine yön veren olgular.
1985 Yılından itibaren İstanbul metropolitanının etkisi bu şehirde de hissedilmiş, bazı büyük sanayi kuruluşları Trakya’nın ortalarına doğru yer seçmişler ve ekonomik katkı ile birlikte çevresel riskleri de beraberinde getirmişlerdir. Lüleburgaz işte bu sanayi kuruluşları ile birlikte Trakya’nın dışından da göç alarak hızlı bir nüfus artışı yaşamış demografik yapısı değişmiştir.
Lüleburgaz şehrinin yerel idaresinin vizyonu; Kepirtepe ruhunun hala yaşatıldığının bir göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır. İdare, yarışma projeleri açarak farklı fikirlerin ortaya konmasına olanak sağlayarak bu yaklaşımını sürdürmektedir.
Karar verme; çözüm alternatifleri arasındaki farklılıkların değerlendirilerek bir kriter takımına göre sonuca varmaktır. Tasarımcı, kendisine göre doğru olanın herkes tarafından benimsenmesini sağlamak için mücadele etmek zorundadır.
Tasarım sürecini yönlendirecek kararların verilebilmesi için ortaya konacak kriterler işin en önemli kısmıdır.
Lüleburgaz Yıldızları Kadın Akademisi projesinde ihtiyaç programının ve idarece istenen programın işleyişine yönelik kriterlerin ışığında; ortaya konacak öncelikli karar tasarıma yön verecek kriterlerin öncelik sıralamasıdır.
Buna göre;
1. Bu yerleşke, kullanıcıların kendilerini rahat ve güvende hissettikleri bir mekansal kurgu ile tasarlanmalıdır.
2. Trakya’nın geleneğinde kadına şiddet yoktur. Kadın sığınma evi adı toplumda hoş karşılanmayan, geleneklerimize aykırı bir olgudur. Şiddet gören hiçbir kadın isteyerek evini terk etmeyecektir. Çocuk faktörü daima kadını frenlemektedir. Konunun sosyal yönü; tasarım ve konsept ile yoğrularak ele alınmalıdır. Dolayısıyla projenin mekansal kurgusunda “Sığınma” eylemi yer almamalıdır.
3. Şiddet gören kadının topluma kazandırılma gayreti, sadece kadının eğitilerek yönlendirilmesi ile değil, eşlerin, çocukların ve toplumun bu konudaki duyarlılıklarının da diri tutulması ile olacaktır. Bu çerçevede yerleşke; daima canlı, neşeli, ilgi odağı olmalı ve kullanıcılarının gururla, severek, merakla, heyecanla aktivitede bulunabilmeleri sağlanmalıdır.
4. Yerleşke, Lüleburgaz’ın kentsel kimliğine katkı sağlamalıdır.
5. İstasyon, Kepirtepe, tümülüsler, külliye, ova, ergene, batı ve batılılık, modernşehir, Trakya, taş, toprak, ahşap, buğday, ayçiçeği, tuğla, kiremit, çinko, su, tren, Edirne bayırı, erik, ayva tasarıma çağrışım yapan ögeler.
6. Yakın çevrede halihazırda 4 katlı apartman blokları ve tarlalar bulunmaktadır. Süreç içerisinde plan gereği çevre dolacaktır. Yakın çevrede sosyal üniteler fazlaca bulunmaktadır. Plancı İstasyon caddesini oldukça önemsemiş.
7. Lüleburgaz kendi iç dinamikleri ile sosyalleşen bir şehir. Dışarıdan fazla yatırım almamış. Bu tür, kamunun yatırım planladığı fırsatlar iyi değerlendirilmeli.
8. Yerleşke hem içe dönük hem de dışa dönük olmalı, mevsimsel değişikliklere uyum sağlamalı, özellikle yaz aylarında ilgi odağı olmalı, keza yazın tatilciler şehri terk ettiklerinde hiç kimsenin boynu bükük olmamalı.
9. Yerleşkeye sürekli ziyaretçi gelmeli ,okullardan belirli günlerde öğrenciler getirilmeli, dans, müzik, drama sunumları yapılmalı, mekanlar bu yönde tasarlanmalı.
10. Özel sektör işletmelerin de yerleşke içerisinde var olabilmeleri sağlanmalı.
11. Yapı grubu; davetkar olmalı, konut yerleşkesi, ev sıcaklığı, mütevazi olmalı. Özellikle misafirler ve çocukları burada bir komşuluk ilişkisi içerisinde özel mülk hissiyatı yaşamalı.
12. Toplumsal rehabilitasyon yapabilmeli umut dağıtmalı.
13. Çekim gücü olmalı tesis sürekli ilgi odağı halinde tutulmalı.
14. Sürekli başarı ve mutluluk aşılamalı.
15. Sosyal hizmet yanında ticari kaygılar da gütmek sureti ile diri kalmalı.
16. Kullanıcıları iyi analiz edilmeli ziyaretçiler, müşteriler, yöneticiler,hizmet verenler ve alanlar iyi analiz edilmeli. Daima umutsuz insanların bu yerleşkede var olacağını düşünerek umut etkileşimi iyi sağlanmalı.
17. Bazen bir gülümseme, hayatın her şeye rağmen devam ettiği hissi bir kişinin hayatını değiştirebilir.
18. Müşteri memnuniyeti ön planda tutularak dışa açılan bölümler tasarlanmalı.
19. Gece gündüz yaşamı, yaz kış şartları daima hareketlilik sağlanacak şekilde kurgulanmalı.
20. Renkler, dokular, hacimler insanın iç dünyasına etki eden unsurlardır. İnsana heyecan ve mutluluk veren mekanlar tasarlanırken hem ziyaretçilere hem kullanıcılara hem de müşterilere birlikte yaşama ve etkileşim imkanı sağlanmalıdır.
Kadın misafirler ve çocukları: Projenin esas konusu, ancak çok hassas bir yaklaşımla bütünün içinde onlara hissetirmeden duygularını incitmeden kucaklanacak gruptur. Bir yandan zayıflıkları ve savunmasızlıkları dikkate alınmalı ancak altın kafese konmamalılar. Özgür ve güvende hissetmeliler.
1-3 yaş arası bebek ve çocuklar: Tek tek çok sevimli iken bir arada çekilmez, riskli ve zarar verici olabilirler; onları idare etmek yumurta taşımaya benzer, çok yumuşak ağır ve dikkatli olmalısınız hem de daima…
7-14 yaş arası gençler: İşte programın esas sürükleyici kitlesi… Umut, heyecan, coşku, müzik, spor, mücadele, başarı, sürprizler… Ailelerin yerleşkeye ilgisini arttıracak ve sürekli tesisi diri tutacak kullanıcılar.
Ziyaretçiler: Kadın ve çocuk misafirlerin akrabaları, dramların şahitleri, yardımseverler, içi acıyanlar ve çocuk kullanıcıların aileleri, öğretmenleri.
Müşteriler: Satış reyonlarına, konferansa, gösterilere, sergi ziyaretine, kısa süreli eğitime, eğlenmeye, dinlenmeye, oyuna, gülmeye, spora, çekim merkezine, kafeye, hayata dokunmaya gelen herkes…
Yürütücüler: Bu sistemin kendi ayakları üzerinde durabilmesi için profesyonel kalitede hizmet veren ve daima amatör ruhla çalışan yönetim ve personel ile halk adına Belediye Başkanı.
• Kitle yapı adasında en fazla zemine oturacak ve iç avlular oluşacak şekilde tasarlanmalıdır. Çünkü tüm fonksiyonlar zeminde gerçekleşebilecek cinstendir. Sadece yürütücüler ile kadın misafirlerin konutları üst kotlarda olabilir.
• Çevre açısından bakıldığında yapının yönelebileceği bir panaroma yoktur. Bu açıdan hakim rüzgar, güneş yönü, gölge ve kar birikme ile imar planının belirleyici kriterleri göz önünde tutulmalıdır.
• İstasyon caddesinin yaya ve taşıt trafiği kullanıcıların karşılanacağı yönü belirlerken, adadaki park alanı kesinlikle programın içine alınması gereken bir bileşendir.
• Tesisin park alanı ile bütünleşik planlanması ana giriş, çocukların servis girişleri, parka açılım, güvenlik sorunu olan kadın misafirhanesi dikkatle çözülmesi gereken bir problemdir.
• En kolay, basit, sorunsuz bir çözüm ve dağılım proje için en önemli karardır.
• Alt bileşenlerin yerleşimi, giriş ve çıkışların düzenlenmesi kitlenin morfolofjisini belirleyecektir.
• Müşteri kitlesine yakın olacak mekanlar istasyon caddesine doğru yönelirken, konferans salonu gibi kalabalık, hareketli mekanlar kadın misafirlere umut verebilir. (En azından bir kısmına)
• Müşteriler satışa sunulan ürünlerin mutfağını veya nasıl yapıldığını görmeye bayılırlar, satış ünitelerinin hemen yakınında imalat bölümleri çok tercih edilen bir kurgudur.
• Tesisin gece de hareketli olabilmesi için konferans, çok amaçlı salon ve gece çalışmaları için işlikler ile kafeterya istasyon caddesinden algılanmalı ,müşteriler harekete çekilmelidir.Park gece kullanımına uygun tasarlanabilir; bu durumda kafeterya parka yönelerek bir taşla birkaç kuş vurulmalıdır.
• Bebekler, çocuklar ve gençler park alanını çok efektif kullanmalıdırlar.
• Ebeveynler, ziyaretçi kimliklerinin yanında müşteri olarak da görülmelidirler.
• Lüleburgaz Halkına bir kadın sığınma evi değil, kadınlarımıza iş imkanı sağlayan ve çalışarak onların kendileri, aileleri ve toplum için faydalı birer birey olabilmelerine katkıda bulunma hedefi güden bir tesis kazandırılmaktadır. Bu tesis ekonomik değeri olan, çalışanları, kazananları, başarıları, müşterileri olan bir işletme olacaktır.Aksi taktirde kimsenin uğramak istemediği köhne , işletilme güçlüğü çekilen kaçınılan bir sosyal ünite olma çabası içinde çırpınmaktan kurtulamayacaktır. Bunun ülkemizde sayısız örnekleri mevcuttur.
• İşte bu yüzden; bu proje bir yerleşke olmasının yanı sıra bir işletme olmalıdır. Daima gelişme, iyileşme, öğrenme, mücadele, enerji üretme, umut yuvasıdır. Tıpkı Kepirtepe gibi.
• Bu tesiste her gün dans gösterileri, resim sergileri, el işi müzayedeleri, spor müsabakaları olacaktır. İnsanlar Trakya’nın her noktasından merak edip buraya geleceklerdir.
• Açık otopark olumsuz bir yaklaşımdır. Böyle bir tesise 60 araçlık otopark oldukça azdır. En az 100 araçlık bir otopark öngörülmeli bodrum kat yapılamasa da mevzuata uygun olacak şekilde park alanında yarı bodrum oluşturularak yüksek park altı otopark düşünülmelidir.
• Kafeterya tüm kullanıcılara rahatlıkla hizmet vermeli açık ve kapalı mekanlar, gruplara yönelik bölümler içermeli, su, botanik bahçe, yaz kış kullanılabilen teraslamalar içermelidir.
• Projede şehrin silüetinde etkili olacak bir kütlesel hareket sağlamak oldukça riskli bir yaklaşım olacaktır. Bu nedenle yakın çevreye çağrıda bulunan bir çözüm benimsenmiştir. Yani yüksek bir yapı yapma gayreti anlamsızdır.
• Mekanlardaki detay çözümleri ve öneriler oldukça önemlidir. Odaların düzeni, koridorlar, gün ışığı kontrolü, komşuluk ilişkileri, kullanıcıların optimum ilişki düzeylerinin belirlenmesi, separatörler, sirkülasyon hacimlerinin düzenlenmesi, ziyaretçilerin ve müşterilerin üzerinde bırakılacak etkinin kontrolü dikkatle ele alınmış ve çözüme kavuşturulmuştur.
• Projede kullanılacak yapı malzemeleri ,bu malzemenin organizasyonu bütüne etki eden kararlara yön vermiştir. Bu nedenle öncelikle yapı kitlesinin kullanıcılar üzerinde detaydan bütüne bir etki yaratması beklenmektedir.
• Ahşap, taş, cam, çelik, toprak ürünler ile bitki ve su, biraz tekstil işin çözümü için kullanılan malzeme cinsleridir. Tabii olarak bu malzemelerin işlenmiş halleri de kullanılmıştır.
Kadın sığınma evi: yerleşkenin ortasında, bir yandan akademinin sosyal ünitelerine ve kontrollü bir iç avlu çözümü ile akademinin yürütücüleri ile diyalog mekanı oluşturulmuş diğer yanda çocuk klübü ile bağlanarak bu bileşenle de doğrudan ilişkilendirilmiştir. Ayrıca tümülüsün üzerinde yer alan kafeteryaya da doğrudan bağlanarak benimsenen ilkelere yönelik bir çözüm sunulmuştur. Bütün bunlar yapılırken, onlara farkında olmayacakları bir güvenlik alanı tesis edilmiştir.
Satış Üniteleri: yoğun trafik olan İstasyon Caddesi cephesinde çözülmüştür. Böylece müşteri öncelikle görsel temas sağlanmak suretiyle yerleşkeye çekilecektir.
Sergi salonu, çok amaçlı salon, konferans salonu ve klüp odaları kullanıcıları: müşteriler ve ziyaretçiler grubu olarak tesisin sürekli değişen insan kitlesidir. Kalabalık, hareketli, dinamizm getiren bu kitlenin yeri; kadın misafirler ve çocuklarının görsel ve işitsel temasına imkan vermek, salonlara sadece ilgilendiği konu için gelecek ziyaretçilere tesisi daha fazla algılatabilmek, kafeterya, park ulaşım alternatiflerini sağlamak amacıyla seçilmiştir.
İşlikler, eğitim odaları, akademi yönetimi fonksiyonlarını içeren bölümler: kadın misafirlerin doğrudan ulaşabileceği, kuzey yönünün iklimsel etkilerini azaltacak şekilde ve akademi meydanını çevreleyecek şekilde tasarlanmıştır. İşlikler ve eğitim odaları teori ve pratiğin yakınlaştırılması gayreti ile planlanmıştır. Yönetim bölümleri için ulaşım ve görsel temas kolaylığı düşünülmüştür.
Kreş ve gündüz bakım evi ile çocuk klübü: ise ayrı bir girişi olan, kadın misafirhanesinin bağlantı kurabildiği bir noktada çözülmüştür. Kreş daha korunaklı şekilde kurgulanırken, çocuk klübü parka temas eden ve akademi ile ilişki kurabilen bir noktada yer almıştır.
Kafeterya: İnşaat sırasında çıkacak hafriyat toprağının park içinde bir Tümülüs oluşturularak bu tepeciğin üzerine inşa edilecektir.Böylece kafeterya projenin tam ortasında formu ile bir ayçiçeği figürü olarak karşımıza çıkmaktadır. Kadın ve çocuk misafirlerin ortak alanlarından doğrudan ulaşabilmeleri sağlanarak ilişkiler güçlendirilmiş ve doğrudan etkileşim sağlanmıştır.
Otopark: Planlı alanlar imar yönetmeliğine göre parkların altına üstleri yeşil örtü ile kapatılmak şartı ile otopark yapılabilmektedir. Ayrıca park içerisinde kafeterya, WC gibi üniteler yer alabilir. Otopark çözümü projenin en önemli kararlarından biridir. Açık otoparklar mekan ve yeşil kaybına neden olmaktadırlar. Uzun süreli park yapılan otoparklar üzerleri güneşten korunma amacıyla kapatılarak yapısal yoğunluk oluşturmaktadırlar. Projede otopark yerleşke alanında özellikle çözülmemiştir. Geçici bir süre olarak sonradan yer altına alınacağı inancı ile park alanında çözülmüştür. Başlangıçta otoparkın, park alanı altında çözümü maliyetli bir iş görülse de tesisin çalışmaya başlaması ile bu karardan vazgeçileceği düşünülmektedir.
Park: Kent parkı özelliği de gösteren bu alan kesinlikle alandan bağımsız düşünülmemiş, aksine kullanıcıya mekanlar arasında yönlendirerek geçiş imkanı sağlamıştır. Yapıların işlevi itibariyle ‘akademi’ adı altında bu mekan dinamik bir mekandır. Park bu dinamikliği karşılar nitelikte olmalıdır. Tarihin Lüleburgaz’da yansıması olarak yer alan Tümülüsler kafe tasarımında ilham kaynağı olmuştur. Hem parka hem de yapılara hizmet etmesi nedeniyle can alıcı bir noktada konumlandırılmıştır. Biçim itibariyle tribün, kaykay parkı ve açık hava sineması işlevlerini de kapsamaktadır. Spor sahaları gençlerin aktif olarak kullanacağı alanlardır. Yapılarla ilişkileri de buna göre değerlendirilmiştir. Unutulan kültürel etkinliklerimizden yazlık sinema modernize edilip sabit bir panel ile tekrar hayata geçirilmektedir. Böylece hem kadınlarımızı hem de Lüleburgaz halkını parka davet eden bir etkinlik alanı kullanıcıya sunulmaktadır. Parkın içerisinde ciddi bir bölümünü kapsayan hobi bahçeleri sınırlandırılmamış, gelişmeye açık bırakılmıştır.
Yapılar arasında kalan yeşil alanlar sosyal mekanlar ve işlikler arasında köprü görevi görmektedir. Bu alanda hem geçiş rahatlığı sağlanmış hem de etkinliklerin dış mekana taşınması mümkün kılınmıştır. Tasarım kullanıcıyı parka yönlendirerek bütünlüğü vurgulamaktadır. Su öğesi geniş durağan bir bütün halinde değil de akademinin dinamikliğine sahip çıkan nitelikte parçalara bölünerek yer bulmuştur ve insan boyunu aşmayan yeşil tepelerle bütünleştirilmiştir.
İç avlu sadece çocuklara ve kadın sığınma evinde kalan kadınlarımıza yönelik tasarlanmıştır. Burada kadınların çocuklarıyla vakit geçirebilecekleri bir mekan düşünülmüş ve bu doğrultuda çocuklar için oyun alanları kadınlar için de fitness alanı oluşturulmuştur.
Diğer avlu ise kadınların bir araya gelip tartışabildiği, etkinlik düzenleyebildiği korunaklı bir mekan olarak kullanıcıya sunulmuştur.
Teknik Hacimler: Projede ihtiyaç duyulan teknik hacimler kısmi bodrum katlar oluşturulmak sureti ile sağlanmıştır.Isıtma sistemi doğal gaz kazanı ile sıcak su temin edilerek kalorifer tesisatı ile sağlanacaktır.Soğutma sistemi arzu edilen konfora ayrılacak bütçeye göre dilenirse chiller grubu kullanılarak, fancoil sistemi ile ya da VRF klima kullanılarak çözüme uygundur. Projede kullanılan geniş çatılardan sağlanacak yağmur suyu tümülüsün altında toplanarak gri su deposunda depolanacaktır.Ayrıca seçilen çatılar fotovoltaik güneş panelleri için son derece uygundur. Çatılarda fotovoltaik paneller kullanılarak tesisin elektrik ve sıcak su ihtiyacı karşılanabilir.
Yapının taşıyıcı sistemi hesaplanırken bulunduğu konum itibariyle 3. derece deprem bölgesinde kaldığı düşünülerek hesaplar yapılmış, gerekli değerler ve katsayılar bu bölge için alınmıştır. Yapı önem katsayısı olarak 1.4 alınmış, gerekli hesaplar bu duruma göre yapılmıştır.
Yapının betonarme kısmının statiği tasarlanırken kat döşemeleri asmolen döşeme olarak düşünülmüş, sabit ve hareketli döşeme yükleri asmolen döşeme olarak hesap edilerek sisteme etkitilmiştir. Uygulama esnasında hem binaya aşırı yük getirmeyen hem de yangın açısından da kullanımı daha uygun olan gazbeton asmolen döşeme elemanının kullanılması önerilmektedir. Yapı temeli hesabında bina tüm yükleri göz önüne alınarak mütemadi temel olarak tasarlanmış, ancak nihai kararın arsada yapılacak zemin etüdü çalışmasından sonra alınmasına karar verilmiştir.
Yapının çatısı çelik olarak tasarlanmıştır, tüm rüzgar ve kar yükleri ile diğer yüklerin kombinasyonu yapılarak sistem ebatları belirlenmiştir. Uygulama esnasında gerekli standart ve yönetmeliklere uyum sağlayan ve gerekli basınç ve çekme değerlerine ulaşmış çelik yapı elemanlarının kullanımı oldukça önemlidir.
Uygulama esnasında gerekli ısı ve su yalıtımlarının yapılması oldukça önemlidir. Ayrıca temel betonu atılmadan önce statik emel topraklaması yapılması da tasarlanan binanın ömrünün uzaması açısından oldukça önemli bir husustur.
Yapı tasarlanırken TS500, TS498 ve Deprem Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınmış, konumu ve kullanma amacı göz önünde bulundurularak en kullanışlı, en ekonomik ve en rantabl sistem çözülerek sistem uygulanabilir hale getirilmiştir.