Mimari Proje Raporu:
Bir Doğa ve Kültür parkı olarak düşünülen alan da temel olarak bir problem dikkati çekmektedir: Alanın çevresinden koparılmış olması. Doğuda Dumlupınar bulvarı, Batı ve kuzeyde kanyon , güneyde ise Minicity, Alanı, çevresinden, ilişkilerinden koparmakta, yalnızlaştırmaktadır. Ne yapılırsa yapılsın eğer bu problem çözülemezse parkın başarısız olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle önerimizi bu problemi çözmek üzerine kurduk
önerimizde parkın merkezinin yerinin seçimi, mimari kurgusu bu temel problem üzerine biçimlendi.
Park merkezinin yerinin seçimi Park merkezini, Dumlupınar Bulvarı üzerindeki alanın en üst kotuna yerleştirdik. Merkezi, bu kot dan (yaklaşık +17.00 kotu) Minicity kotuna (+5.00) inecek şekilde topografik kıvrımlardan birinin içine yerleştirdik Böylece merkezi oluşturan binaları sakladık diğer taraftan ise alanda farklı kotlara oturan Migros, Minicity gibi çekim alanlarını topografik kıvrımın farklı kotlarına oturtarak adeta bir yamacın doğal sürekliliği gibi insanları binanın içinden geçirdik ve alanın düşeydeki sürekliliğini sağladık.
Sadece parka bir giriş kapısı niteliğinde olmayan aynı zamanda düşeyde ve yatayda alanın çevresi ile ilişkilerini de kuran merkez şu ilişkileri kurmuştur:
a. Kıyı çizgisi (Beach park) ile ilişkinin kurulması:
Kıyı (Beach Park) ile ilişkinin kurulabilmesi için oldukça geniş olan Dumlupınar Bulvarının aşılması gerekmektedir Bunun bir üst geçitle olabileceğine inanmıyoruz. önemli olan Dumlupınar bulvarının trafiğini kesmeyecek şekilde düz ayak bir ilişkinin kurulmasıdır. Bunun için topografyanın olanaklarından yararlandık. 4 farklı kota oturan ve her kota ayrı bir fonksiyon yerleştirdiğimiz park merkezini kullanarak Minicity’nin bahçe kotuna indik bu kot aynı zamanda kıyı promenadı kotudur ve bu iki kotu yolun altından geçirerek düzayak birleştirmek olasıdır. Böylece Topografyanın olanaklarından yararlanarak Beach park ile Doğa parkı arasındaki ilişkiyi düzayak sağlayabildik.
b-Minicity ile ilişkinin kurulması:
Minicity’nin önündeki havuzu doğuya doğru uzatarak merkezin içine soktuk böylece bir taraftan bu su akvaryumu tarafından kullanılan bir su olurken diğer taraftan suyun yarattığı aks sayesinde Minicity ile ilişki kurulmuş oldu.
c-Migros ile ilişkinin kurulması:
Migros’un üst katındaki balkondan Alan çok iyi algılanmakta ancak ulaşılamamaktadır. Eğer Migros’un mimarisi incelenirse zemin katında yapılacak küçük bir değişiklikle binanın ana omurgasının önü açılabilir böylece bu ilişki çok kolay ve güçlü bir şekilde kurulabilir.
Binanın mimarisi:
-Genel: Yukarda da belirttiğimiz gibi merkez, üst ve alt kotu arasındaki farkın 12 metre olan bir topografik kıvrımın içine yerleştirilmiştir. Merkez 4 farklı kota oturmakta ve her kot dan bir ilişkiyi kurmaktadır. 40 metrelik yapılaşma sınırından başlayan Binanın yol cephesi iletişim ve gösteriler için kullanılırken park tarafı daha sakin kullanımlara ayrılmıştır. Bu yönde Bey dağları silueti ve binanın önüne yerleştirilen akvaryum ‘un oldukça çekici olacağına inanıyoruz.
-Fonksiyonlar: En üst kotta (1/200 proje üzerinde +12.00 kotu) parkın girişi vardır ve ağırlıklı olarak yeme içme mekanları yer almaktadır. Bu kot da manzara (Beydağları ve Akdeniz) seyredilebilmekte, Migros ile de ilişki kurulabilmektedir. Bir alt kot (+9.00) ağırlıklı olarak dükkanların olduğu kot dur. +6.00 kotunda ise merkezin giriş meydanından sonraki ikinci meydanı bulunmaktadır. Bu meydandan akvaryuma giriş yapılabilmekte ve kuş kafesine ulaşılabilmektedir. +3.00 kotu akvaryumun asıl kotudur. Su tankları bu kota oturmaktadır. Akvaryum ziyaretçileri, aynı zamanda, sucul yaşamı bir alt kota inerek (0.00 ), ucu Minicity’nin havuzuna kadar uzanan suni gölet’ de izleyebilmektedir.
Peyzaj planlaması ilkeleri:
Alan ekolojik bir park olarak tasarlanmıştır.. Bu nedenle mevcut ekolojik değerler maksimum ölçüde korunacaktır. Ancak, alanın Dumlupınar Bulvarı cephesi bu genel kararın dışında ele alınmıştır.