Werdendes Ruhrgebiet

UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası’na alınan eski maden ocağı Ruhr'da yer alan sergi tasarımını Bernhard Denkinger Architect yaptı.

Katedral gibi üç nefli bir mekana sahip sergi salonu eski kömür depolarının birbirine bağlanmasıyla oluşturuldu. Serginin kendi tasarımı da bu tanımlanmış odanın yapısına bir tepki olarak doğdu. Sergi kutuları ile düz platformlar ve kaideler iç mekanın, eski kömür depolarının yapısından ayrışmasını sağlıyor.

Spot aydınlatma ağı tüm sergi boyunca devam ediyor. Arka planda yer alan çelik paneller üzerindeki lazer kesiklerden yapılan aydınlatma; aksi takdirde yarı karanlıkta kalacak sergi elemanlarını korumanın yanı sıra aydınlatıyor da.

Sergi içerisindeki yürüme rotası spiral formunda, sağdan sola, sonra ortaya; Essen Werden manastırlarındaki erken orta çağ döneminden öğelerin sergilendiği, en önemli ve değerli parçalarının bulunduğu noktaya. Giriş ise arkeolojik kalıntıların dizildiği 3 rampa ile başlıyor.

Sergi salonunun iki yarısı da farklı yapılara sahip. Sağda arkeolojik objeler sergilenirken, rota daha virajlı. Çoğunlukla küçük ve parçalı fakat ışığa daha az duyarlı bu nesneler için, bulundukları çevre bir girdi olarak ele alınmış ve daha içe dönük kapalı görüş alanları tasarlanmış. Sergilenenler ya kaidenin içine çökmüş gibi, ya da kule gibi çıkıntı yapan sergi küplerinde yer alıyor.

Solda ise erken orta çağ dönemi objeleri birbirine paralel yerleştirilmiş klaideler üzerinde geometrik bir düzende sergileniyor. Sağ kol üzerindeki yollar ise salonun merkezine, farklı küpler içerisinde sergilenen bölgenin ilk yazmalarının bulunudğu alana yönlendiriyor.

El yazmalarının detaylı incelenebilmesi için kitap aydınlatmaları bu proje için özel olarak tasarlanmış.

Serginin yapıldığı odalara referans olarak da, 1920’lerin New Objectivity stilinde inşa edilen sanayi heykeli ve siyah renkli boyalı endüstriyel zincirler hem salonun sınırlarını işaretliyor hem de bölümlere ayırıyor. Bu zincir perdeler, orta çağ savaşçılarının giydikleri zırhları ve sanayi ve ulaşım mimarisiyle ilişkili köprü bileşenlerini, tekne asansörlerini ve nakliye sistemlerini hatırlatıyor.

Sergi, objelerin korunması ve lojistiği ile ilgili önemli taleplerde bulunuyor. Üçüncü yüzyıldan 11. yüzyıla kadar olan döneme işaret eden 800’den fazla sergi nesnesi, erken el yazmaları, bölgenin müzik partisyonları ve son derece önemli ve nadir bulunan kilise hazinelerini içeriyor. Sergilenenler 70 milyon Euro karşılığında sigortalandı.

Etiketler

Bir yanıt yazın