Katılımcı (Uygur Mimarlık), Büyükada Çarşı Camii Mimari Fikir Projesi Yarışması

Semra Uygur ve Özcan Uygur tarafından tasarlanan proje, yarışmaya katılan projeler arasında yer aldı.

Mimari Açıklama Raporu

Tasarımın başlangıcı; “Büyükada Çarşı Camii, şehir dokusu ile bütünleşik, mütevazı kimliği ile içeriği temsil edecek şehirde bir mücevher” söylemi. Şehirde cami mekânı, sosyal mekânlar bütününün de bir ögesi olmalı. Üstelik Büyükada Camii yeri, çarşının içinde ve çarşı ile deniz arasında bir bağlaç.

Camii plan şeması, kapalı ibadet alanı-son cemaat yeri-avlu üçlüsünün ilişkisidir ve iç ile dışın bütünlüğü sağlanır. Önerimizde, plan şeması kesit şemasına dönüştürülür. Cami avlusu-son cemaat yeri şehir yaşantısı ile olan bütünleşmeyi sağlayan meydandır aynı zamanda. Geleneksel cami kurgusunun yorumu ile birlikte, geleneksel camilerimizde kullanılan ahşap ve taş yapı malzemeleri de yorumlanıp soyutlanarak öneri tasarıma taşındı. Bu bağlamda sosyal sürdürülebilirlik tektonik sürdürülebilirlikle bütünleştirilerek, sürdürülebilir bir yapı kurgusu oluşturuldu.

Cami yapısının geometrik şekillenmesi kıble çizgisi ile çarşı-deniz aksının çakışımından oluşur, ibadet edeceklerin saf çizgilerine kadar yansır. Bu çakışım cami dışını tanımlayan ahşap örüntüdür, örtüdür. Ahşap örtü camiyi üstte ve çeperlerde sarmalar, gizemli hale gelir yer yer yırtılarak geçişlere izin verilir.

Etiketler

9 yorum

  • omer-yilmaz says:

    Katılıyorum. Ödül grubunda yer bulamaması ilginç.

  • ahmet-turan-koksal says:

    Benim ödülüm budur. Eleştirim dahi yoktur.

  • huseyin-altas says:

    gerçekten de bu projenin ödül alamaması çok üzücü. şuana kadar ki gördüğüm en iyi cami projesi tebriker.

  • ahmet-turan-koksal says:

    Şaibe olduğunu zannetmiyoruım.

  • veysel-can-demir says:

    Forum sohbetinde rastladım Uygur Mimarlık projesi övgüsüne.
    Ada için çok uygun bir giriş katı olmuş.

    İlham klasorüme eklenmiş cesaretli bir yaklaşım olmuş.
    Hatta orta alanda havuzlu bi çeşme yapılsaydı inanın tüm ada yerliler ve (Plaj)ziyaterçileri alt katta müdavim olurlardı 🙂

  • metin-demirtas says:

    Bu yarışmanın ya jürisi yetersiz yada bir şaibe var. Bu kadar bariz fark varken yazık olmuş bu çalışmaya…

  • ahmet-turan-koksal says:

    1. projenin yorumlarında Mimar Sinan bugün yaşasaydı Mimar Sinan olmazdı ve Kubbe karşıtı değilim ama bir “gönderme” öğresi olarak kullanılabilir. Aynen minare olduğu gibi demiştim.

    Israrla minare ve wc mekanlarının ibadet mekanları ile izdüşüm olmamasına takıntılı bir jüri isteğinin geleneksel form isteyeceği aşikardi. Biz bunu kaçırdık.

    Uyansak ya. Tamam ibadet mekanı üstü wc olmasın da altında olabilir. Bu izdüşüm takıntısı hijyenik sebeplerden değil. Eeeee.

    neyse konuya gelelim.

    Kubbe karşıtı değilim ama bu sıkışıklıkta koca bir kütlenin eğimli çatısının kubbeye dönmesi (1. proje) garip ek kapamalara neden olmuş. Bilgi Ün. Santral Kampüsündeki endüstri yapıları gibi sanki muhakkak su buharı çıkışı olacakmış gibi.

    O yüzden etkileyici ama ben pek güzel bulmadım.

    Ama jüriye kalkıp da neden bunu seçtiniz demem. Keza biraz da belliymiş.

    Bizim ekip http://rktr.co/1QUzFen önerisinde kadınlar için ayrı bir bina yapmay çalıştı. Biz de kamusal mekan derdindeydik. Aklın yolu bir gibi.

    Genel olarak diskalifiye olduğumuzdan mıdır, ya da sunumumuz mu kötüdür ya da cafcaflı kubbeli filan değiliz midir

    ya da çoğu örnekte olduğu gibi mianreye, duvaralara ayetler koymadığımızından mıdır (arap harflerinin plastik etkisine kapılıyorlar keza bunun da bir kuralı nizamı var her ayet binanın her yerinde süs niyetine kullanılmaz) pek dikkate alınmıyor projemiz.

    Olsun biz önerdik, biz düşündük. Ama mimari fonksiyon ve tabii estetik en önemlisi KABUL ile ortaya çıkyor. Kendinizi konumlandırmanız ve kabule ttirmeniz gerekiyor.

    14 dakika için proje diskalifiye eden, wc izdüşüm takıntılı, minare şartı koyan jüri göndermelerden öte Uygurları eleyecek benimkisine bakmayacaktı bile.

    Geçiyoruz.

  • cem-yildirim says:

    Bu projenin kente kattiklarini tartismaya gerek yok. Tam olarak ihtiyac duydugumuz kentli yaklasim (ozellikle kullanim acisindan) bu olmali. Olumlu gordugum yanlari siralayip uzatmak istemem, ki nitekim projenin mimarlari da ‘olumlu’ diyecegim noktalari akli basinda, ve benim yapabilecegim yorumlardan cok daha ustaca kurgulamis.
    Fakat plan kurgusunu yapinin geneline gore biraz zayif buldugumu belirtmek istedim. Ve bence bu proje biraz daha uc boyut etkisi, ve kutle olarak bir yone biraz daha egilim istiyor gibi. Fazla iki boyutlu bir proje olmus, bunu ozellikle mi istediler bilemiyorum ancak, ada sahilinde, sifir kotundan baslayarak iclere dogru yukselen ve kentli kullaniminin (sirkulasyon, fonksiyonu vs) bu kotlarla birlikte sekillendigi bir zemin tipinde, hele ki bu denli olumlu noktayi yakalayabilmis bir projenin uc boyutta bu kadar zayif kalmamasi gerekirdi. Bir diger yandan kutle muhtemelen sartnamenin gereksinimleri nedeniyle bu kadar iri, fakat iki boyulu anlayis da bu iriligi daha on plana cikarmis.
    Odul almamayi hak etmemis bir proje olmus, bu nitelikte projelerin degerlendiriliyor olmasi gerekir.

  • faruk-ozgokce1 says:

    Wc iz düşümü ile ilgili yakın zamanda başka bir işte Diyanete mail yoluyla soru sorduk aldığımız cevap şu yöndeydi;
    Namaz kılınan bölüm ile abdest alma yerleri bir birinden bağımsız olarak inşa edilmek şartıyla bir mescidin (camii) alt katları wc olarak kullanılabilir. İnşaat sırasında abdest alma yeri ile tuvalet ihtiyacının giderildiği yerlerin birbirinden ayrı bölümler olmasına da dikkat edilmelidir. Mescidleri pis ve kötü kokulu şeylerden korumak, vacib olan bir görevdir.,

    Hadislerde Camiler fezaya kadar cami gibidir manasında rivayetler var. O yüzden üst katlarında cami içinde yapılmayacak davranışların yapılmaması gerekliliği üstünde durmuş ve ev gibi özel fonksiyonların olması uygun görülmemiş. Bazıları da üstü gibi altını da bu hassasiyete dahil etmiş.

    Cami izdüşümü konusu burada çatallanıyor zaten. Ama diyanete sorduğum da da uygun olmadığına dair bir cevap almadım.

    Bu projede cami alanı üstünde kamusal mekan tariflemesi bu tartışmaların odağında kalacağı için elenmiştir sanırım. Bu konularda bilgi eksikliği ve kutsal olanı öğrenmek için sorgulamaktan dahi çekinildiği ortadadır. (Ya öğrenmek için bile sorgulanmaz ya da hiç öğrenilmeden hesap sorarak sorgulanır. Üçüncü tipoloji çok hayat bulmaz)

    Bu proje 1. seçilse cami derneği uygulatmayacağını düşünüyorum 🙂 Uygulansa da birçoğunun burada namaz kılmayacağını düşünüyorum.

    Benim asıl eleştirim ise caminin asıl kullanıcılarının 5 vakit o merdivenleri çıkıp inmek zorunda kalacak yaşlılar olacağı için zemin katta günlük ibadet için bir alanın tariflenmesi gerekliliğidir.

    Her yapıda olduğu gibi camilerde de kullanıcıyı esas aktör olarak düşünerek tasarım yapılmalı, gelip geçecek kişiler konunun zenginleştirici aktörleri olarak kalmaları gerektiğidir…

Bir yanıt yazın