Boytorun Mimarlık tarafından içmekan tasarımı yapılan Pepsico Türkiye Ofisi, İstanbul 4. Levent'te bulunan Tekfen Tower'da bulunuyor.
Boytorun mimarlık projeyi anlatıyor:
İstanbul’un en hareketli noktalarından biri olan 4. Levent’te Tekfen Tower’ın iki farklı katında konumlanan PepsiCo Türkiye Ofisi’nde, PepsiCo’nun genç ve dinamik ruhuyla bütünleşen esnek bir mekan kurgusu en belirleyici tasarım kriteri olarak ele alındı.
Hareketli ve esnek bir mekan planlamasıyla hem PepsiCo’nun kurumsal kimliğini en iyi şekilde yantısan, hem de ofis çalışanlarının farklı ölçeklerdeki grup çalışmalarına olanak sağlanarak, çalışanlara kendi ortamlarını yaratma şansı verildi. Nitelikli malzeme seçimleriyle iç mekanda farklı bir atmosfer yakalamak hedeflendi.
Yeşil ve ahşap kompozisyonunun ön plana çıkarıldığı toplamda 3250 m2 alana sahip PepsiCo Türkiye Ofisi’nde, başta malzeme ve mobilyalar olmak üzere tüm hacimde kullanılan renk ve form seçimleri firmanın ‘sürdürülebilir ve çevreci’ misyonuyla bütünleştirildi. Canlı bitkiler, doğal malzemeler ve yeşil vurgusu ile, sıradan plaza-ofis-çalışan ilişkisini kırarak, çalışanlarda doğal bir ortamda çalışıyor olma hissi uyandırmak amaçlandı.
Açık ofislerin cam kenarında, kapalı ve yarı açık ofislerin ise çekirdek etrafında konumlandırıldığı PepsiCo Türkiye Ofisi’nde herkes için daha fazla gün ışığı ve manzara ilkesi uygulandı. Bu bağlamda yarı saydam bir yüzeyle ofis alanından ayrıştırılan, farklı sayıdaki gruplar için kapasite değişikliği özelliğine sahip toplantı odaları, doğal ışığı mümkün olduğunca genel çalışma alanına aktarabilecek şekilde kurgulandı. Işığın kontrollü dağılımına da katkıda bulunması hedeflenerek tasarlanan adacıklar, ofis içerisindeki çalışma bölümlerini tanımlarken aynı zamanda mekandaki hareketliliğin tavanda da devam etmesini sağladı. Kahve molalarının ve ufak toplantıların daha keyifli geçmesi için tasarlanan yeşil keçe sedirler, çalışma alanını hem tanımlayan hem de bölen öğeler olarak mekana entegre edildi. Seperasyonda da kullanılan keçe, gözenekli yapıya sahip olma özelliğiyle belirli miktardaki sesi yutarak istenen akustik seviyenin korunmasına da yardımcı oluyor.