Proje raporu:
Yarışma alanı, mevcut haliyle, tatmin edici güzelliklere ev sahipliği yapan; el sürmeye korkulacak bir alan niteliğindedir. Toprakla, yeşille temas ettiren, organik yaşamın temellerinin atılacağı bir merkez için ciddi bir potansiyel taşımakta, ilk bakışta, mevcut yeşilin yanısıra; halihazırda yapılmış olan yeşillendirme çalışmaları da göze çarpmaktadır.
Tasarım yaklaşımında, var olan doğal dokuya minimum müdahale etmenin yanısıra, yeşilin niteliğini ve niceliğini artırmak esas alındı. Programda yer alan yüklü dış fonksiyonlar hem ilişkilerin dogru kurulabileceği kompakt bir yapıya bürünürken, özellikle merkezin içinde dışarıdan soyutlanabilecek bir sık yeşil tamponu oluşturulabildi.
tüm tarım-hayvancılık ve rekreasyon birimleri tek çerçevenin içinde toplandı. Var olan ağaç kümeleri tarlalar arasında nefes alınabilecek gölgelikler haline getirildi. Bu çerçeve derenin ortadan böldüğü araziyi; hem algısal hem fonksiyonel anlamda birleştirme iddiasıyla; mevcuta en az dokunacak şekilde oluşturuldu.
otel ve konaklama binası bu çerçeveye takılan; göletler vistasıyla ilişkilenecek, otoparkla yakın bağlantı kurabilecek şekilde yerleştirildi. Gölle arasında bıraktığı boşluğu aktivite alanı olarak mekanlaştırdı.
odaların hepsinin, biribirini engellemeden vistayla ilişkilenebilirken; hobi bahçesi olarak kullanabileceği teraslara ulaşabilir olduğu bir kurgu ortaya kondu. Kitle kendi içinde otel fonksiyonunu lineer plan anlayışıyla çözerken, fuaye; restoran gibi mahallerin vistaya açılabilmesi sağlandı.
ilk etapta yapılması planlanan otelin ihtiyaç programı ve servis mekanları anlamında kendi kendine yetebileceği bir yapı olarak düşünldü. Konaklama birimi ve sağlık merkezinin olacağı yapının, ilk yapıya “extension” mantığında genleşebileceği öngörüldü. Farklı kotlardan iki tüp geçitle bağlanabileceği düşünülen yapıların; tamamlandığı zaman; bütüncül bir yaşantıya olanak vereceği düşünüldü.
Konaklama programı içerisinde yeralan restoran; mutfağı ile beraber, gölle ilişki kuran münferit bir yapı olarak tasarlandı. Böylece yapılar tamamlandığında; konuklara seçenek sunabilen bir işletme modeli benimsenebilmesi istendi.
Atölyelerin yarısı gölle ilişkili, diğer yarısı dere ve 3. Gölet arasında kalan sık yeşilin arasında konumlandırılarak alan kullanımının verimi artırılmaya çalışıldı.
Müstakil konaklama birimleri de yeşilin içine serpiştirilen süpriz mekanlar olarak tasarlandı. Küp formundaki bu yapıların iki yüzeyinin tamamen şeffaf, diğer iki sağır yüzeyinin ise yansıtıcı bir kaplamayla kaplanması , bu sayede yeşil algısına dokunuşun minimize edilmesi amaçlandı.
Kamp alanı da 2. Ve 3. Gölet arasında; biraz daha sepere edilebilmiş alanda; gölle ilişkili bir biçimde konumlandırıldı.
Hayvancılık ve binicilik aktiviteleri, kötü koku potansiyeli sebebiyle; günlük aktivitelerden en uzak noktaya çekildi.