3. Ödül, Çanakkale Belediyesi Sosyal Konutlar Mevkii Kentsel Yenileme Ulusal Mimari Proje Yarışması

Mimari Rapor

Kentsel yenileme kentsel gelişmelere direnerek niteliksizleşen fiziksel, sosyal, mekânsal çöküntüye uğrayan ve kentin gündelik yaşantısından kopan dolayısıyla kimliksizleşen kentsel görünümlerin geri kazanım süreci olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla kentsel yenileme süreci kentsel görünümlerin yitirilen kimliğinin var olan yerel özellikleri, özgün değerleri, simgesel nitelikleri aracılığıyla diriltilmesi için geliştirilen stratejiler bütünü olarak ele alınmaktadırBu stratejiler yarışma önerimiz kapsamında mahalle ve etkileşim mekanları kavramlarıyla açıklanmaktadır.

Kentsel Yenileme süreçlerinin inşasında süreklilik ve değişim diyalektiği etkendir. Çanakkale Sosyal Konutlar Mevkiinde süregelen mahalle yaşantısının gündelik pratiklerini ve sürekliliğinde gelişmiş olan aurayı zedelememek esastır. Diğer yandan bu auranın kendi virüsünü yaratması, geliştirmesi ve bulaştırarak yayması için mahallenin orada yaşamakta olan ve yeni gelen sakinlerinin yakın temasına olanak sağlayacak etkileşim mekanlarının oluşturulması benimsenmektedir. Bu mekanlar mahalleyi fiziksel, sosyal kültürel anlamda yeniden üretecek besi yerleridir. Son zamanlarda hızla artan duvarla çevrili güvenlikli sitelere alternatif olarak yeni mahalle kavramı sunulmaktadır. Bu kavram yakın komşuluk ilişkilerini, ayrıcalıklı yaşam koşullarını, güvenlik duygusunu duvarların arkasına saklayarak kentten ve gündelik yaşamın sürekliliğinden koparmaz. Aksine kentsel kamusal mekanların etkileşime olanak sağlayan varlığını gözle görünmeyen ama hissedilen bu auranın gücüyle inşa etmeyi benimser .

Kentsel yenileme sürecinde kentte yaşayanlar, siyasi ve yerel otoriteler, yatırımcılar, kent plancılar, mimarlar, mühendisler ve benzeri çok çeşitli aktörler rol alır. Bu aktörler aynı zamanda kentsel görünümlerin yeniden üretilmesinde doğrudan etkin olan, diğer disiplinlerden de aktardıkları bilgi, kuram, teknoloji ve verilerden yararlanarak kentin geleceğine ilişkin modeller ve vizyonlar üretmesi beklenen uzmanlardır. Dolayısıyla, bilgi birikimleri ve deneyimlerini aktarmadaki başarılarının kentsel görünümlerin tasarımsal nitelikleri üzerinde belirleyici olması beklenir. Oysa Çanakkale Sosyal Konutlar Mevkiinde başlıca aktörlerin mahalleliler olması benimsenmektedir. Çanakkale Sosyal Konutlar Mevkiinin yenilemesinde konvansiyonel imar planları ve tasarım yaklaşımlarının yetersiz kalacağı ve nitelikli çağdaş bir konut yenileme süreci elde etmekte gereken stratejilerin ancak yerleşimin yerel sakinlerinin/mahallelilerin bu sürecin en etkin aktörleri olması sağlanarak üretilebileceği öngörülmektedir.

Aynı konvansiyonel yaklaşımlar sonucunda birçok kentsel konut yerleşimleri uzun yıllardır süregelen mekânsal, fiziksel, sosyal, kültürel, ekonomik etkenler ve farklı yaşam tarzının desteklediği mücadelelerini kaybetmektedir. Kentsel dönüşümün haksız, adaletsiz, yetersiz, niteliksiz araçları bu özgün kent görünümlerini kuşatmakta ve ele geçirmektedir. Coğrafi özellikleri, topografya ve morfolojisi, sosyo kültürel dinamikleri göz ardı edilerek standart görünümlü, düşük nitelikli konut bloklarıyla uygulanan şiddet varolan konut yerleşimlerinin kendi fiziksel ve sosyal varlık alanını oluşturma, dönüştürme ve sürdürebilme yeteneğini ve özgürlüğünü engellemekte, kendi kimliğini yeniden canlandırma hakkını elinden almaktadır. Öyleyse, kentin tümünün nitelikli dönüşümüne ilişkin potansiyeli artırarak kentin çeşitli yerleşim bölgelerinde örnek oluşturacak kentsel görünümler üretmek ve tasarımsal niteliği yüksek bu alanları çeşitli araçlarla bir araya getirecek mekânsal ağları kurmak esas  amaç olmaktadır.

Süregelen kentsel yenileme uygulamalarında hiçbir tasarımsal ve mimari imgesel niteliği olmayan bir örnek konut yapılarının defalarca tekrar edilmesi ile ortaya çıkan yeni kentsel

görünümlerin arzulanan yaşanabilir çevreleri sağlayamaması sorgulanmaktadır. Tüm dünyada konut alanları sorunsalı üzerine araştırmalar sürmekte, çeşitli kuramsal ve pratik çalışmalar yapılmakta, modeller üretilmekte ve uygulanmakta, geliştirme çalışmaları yapılarak alternatifler aranmaktadır. Bu deneyimler yok sayılarak aynı düşük nitelikli konut bloklarıyla tasarımlar yapmayı sürdürmek öngörüsüzlüktür. Dolayısıyla yenilemenin kentsel/mimari görünümleri özgün ve yaşanabilir niteliklerini, yitirmeden güncellemesi beklenmektedir.

Kentsel yenilemelerde başlıca sorun dönüşüm sürecinde gerçekleştirilen uygulamaların onu kuşatan kentsel görünümler tarafından kabul edilmesi veya reddedilmesi olarak belirmektedir. Müdahalenin başarısı ve benimsenmesi sosyal etkileşimin gücüne ve sürekliliğine bağlıdır. Bu nedenle etkileşim mekanlarının yatayda ve düşeyde ki sürekliliğiönem kazanmaktadır.

Etkileşim mekanları yerleşik sosyal yapıyla yeni gelenler arasında ki diyalogu geliştirmeye, sosyal yapıyı bütünleştiren yaşam çevreleri yaratılmasında etken olacak kentsel yeniden tasarım stratejilerinin keşfedilmesi ve geliştirilmesi, seçilen tasarım yöntemleri aracılığıyla görünür kılınması, tasarımlanan bir mimarlık nesnesi üzerinden iletişime açılmasına aracılık eden mekanlardır.  Yenileme alanı bir yandan eski, değersiz, kötü kısımlarını atıp biçimsel ve işlevsel dönüşümünü sürdürmek üzere kendi bünyesinden, yeni kısımlar üretmektedir. Diğer yandan kentsel görünümlerdeki değişme ve gelişmeler birbiriyle etkileşmektedir. Sunduğumuz öneri bağlamında bu etkileşimler konut bloklarıyla içinde yer aldıkları kentsel yerleşim ve onun mimari görünümleri arasında, kentin dolaşım ağlarıyla yeni mahallenin sokak mekanı arasında, konutlar, okul ve cami arasında, cami avlusu ve park arasında, kentsel yerleşimin siluetiyle yeni mahallenin silueti arasında, yeni mahallenin konut blokları içinde düşeyde yaratılan kamusal zeminlerle kentin zemini arasında ve  ve benzeri çeşitli biçimlerde ortaya çıkmaktadır.

Peyzaj Raporu


Genişletilmiş (augmented) peyzaj;
Tasarımda peyzajın genişletilmiş(augmented) anlamsal içeriğiyle ifade bulması öngörülmüştür. Genişletilmiş peyzaj geleneksel kabul görmüş çerçevesini aşarak görünenin kendisi ve kentsel dokunun yaratılmasında bütünün tamamı olarak değerlendirilmiştir. Görünenin kendisi olan peyzaj algısı tasarımın tümünü kapsayan kurgunun temel bileşeni olarak kabul edilmiştir. Böylece peyzaj, mimari bir unsur niteliğine bürünerek tasarımın atmosferini yaratmıştır.

Bize göre peyzaj durağan değil devingen bir içerik sunmalıdır. Devingen yapı gündelik hayatın ritmi ile birlikte uyumlu bir sürdürülebilirlik yaratacaktır. Birlikte oluşturulmuş değerlerle örgütlenmiş ortak etkinliklere sahne olan bu açık/kapalı kamusal alanlar mahalle ruhu ve kimliğini kuran bileşendir. Kentin aurasının mahallede oluşturduğumuz mimari peyzajın virüsü ile dönüşüm yaşayacağı öngörülmüştür.

Yeni mahallenin etkileşim mekanlarının önemli bir kısmı öneri tasarım kapsamında geliştirilen sokak, park, düşeydeki zemin süreklilikleri alanında oluşturulmuştur. Bloklar arasında oluşturulan yeni mahalle aralığı ile kentte süregelen mahalle yaşantısını sürdürmek, yeniden yorumlamak ve canlandırmak hedeflenmiştir.

Öneri tasarım kapsamında peyzaj, insanlar arasında ve insan kamusal alan ile insan doğa arasında etkileşimi strüktüre eden en önemli öğe olarak değerlendirilmiştir. Tasarımda mahalle ve kente odak noktası yaratılmak üzere geniş bir park kurgulanmıştır. Arzulanan, okunabilir ve özgürce kullanılabilir boşluk kurgusunu yaratılabilmek için yapının zemine dokunduğu noktalar azaltılarak daha geniş bir kamusal alan sağlanmıştır. Bu sayede mevcut ağaçları koruma şansı da yaratılmış ve mevcudun 3 katı yeni ağaç dikerek kamusal alanın doğal atmosferi güçlendirilmiştir.

Kamusal alanın örgütlenmesi ve bütünün içine yedirilmesiyle zemin düzlemi üçüncü boyuta taşınmış ve düşeyde artırılmıştır. Böylece kentsel odak haline gelen yeni mahallede herhangi bir artık alan bırakılmamıştır. Kolay okunabilen kolay ulaşılabilen özgürce kullanılabilen açık alanlar serbest zaman ve kültürel etkinlikler için zemin oluşturacaktır.

Mahalle yaşantısının geleneksel modelden ilham alarak örgütleneceği aralığın daha çok kurgulanmış eylemlere ve etkinliklere sahne olması beklenirken, park kullanımının raslantısalbiraradalıklara ve kişisel kullanımlara olanak sağlamasıhedeflenmektedir. Bu amaçla mahallede bulunan avlu gündelik hayatın rutini içerisinde sürekli kullanılabilen yoğun etkinliklerle donatılmıştır. Avluyla geçirgen bir iletişim kuran parkta raslantısal kullanıma mekan oluşturmak üzere etkinlik odaları planlanmıştır. Zemin düzlemindeki dolaşım sürekliliğini sağlamak üzere oluşturulan iki yönlü yollar arasında kalan ve etkinlik odaları olarak tanımladığımız bu mekanların farklı zamanlarda değişen ve çeşitlenen kullanımları ile çekim merkezi olacağı varsayılmıştır.

Ayrıca geniş bir görünüm sağlayacak boşluğu algılamak ve kullanmak üzere tasarlanan etkinlik odalarının oluşturulmasında belirli elemanlar kullanılmış, ancak, bu alanlara işlev yüklenmeyip işlev tanımı kullanıcıya bırakılarak kent yaşantısındaki çeşitliliğe zemin hazırlanmıştır.

Mahalle yaşantısını rahatlatmak ve güçlendirmek üzere alan tamamen araç trafiğine kapatılmış, sadece tüm alanı dolaşan bisiklet yolu hareketli peyzaj öğesi olarak ele alınmıştır. Böylece hem çocuklara, hem de yetişkinlere spor ve eğlence yanında alternatif ulaşım bilinci hatırlatılmıştır.

Korunan ceviz, ıhlamur, çınar ve çam ağaçlarına ek olarak yine aynı tür ağaçlar eklenmiştir. Eskiden kalan ve yerleri korunan ağaçların çevrelerinde oturma alanları yaratılarak yeni mahallede varlıkları vurgulanmıştır. Öngörülen yeni ağaçlar mahalledeki yaşantıya farklı duygular katmak amacıyla düzenlenmiştir. Tasarımda ana cadde (Tuğsavul Caddesi) boyunca ıhlamur ağaçları kullanılarak insanlara baskın ıhlamur kokusu üzerinden mevsim değişiklikleri hissettirilmek amaçlanmıştır. Diğer cadde kenarında yoğun olarak kullanılan çam ağaçlarıyla yeni mahallenin araç trafiğiyle olan ilişkisi sınırlandırılmıştır.

Etiketler

1 Yorum

Bir yanıt yazın