Proje Açıklama Metni
İzmir’in coğrafi ve kültürel yapısından yola çıkılarak tasarlanan ‘tasarım koridoru’ fikri, hem yerel halkın hem de şehre gelen turistlerin ilgisini çekecek, sosyal ve sanatsal etkinliklere davet eden bir etkinlik alanı konsepti ile ortaya çıkmıştır.
Denizle iç içe olan bu kentte, son zamanlarda yeniden düzenlenerek, ön plana çıkarılan kıyı şeridinden yararlanılarak, insanları tasarım, sergi ve sanat etkinliklerinin içine çeken bir koridor yaratılması hedeflenmiştir. Bu sebeple, güzergah olarak belirlenen Alsancak Kordon ve Konak bölgelerinin ortak noktaları arasında denize yakınlıkları gelmektedir. Bunun yanı sıra, bölgelerin gerek metro, vapur, otobüs gibi ulaşım araçlarına yakınlıkları, gerekse şehrin önemli kent merkezlerine yürüyüş mesafesinde olması güzergah tercihleri yapılırken göz önünde bulundurulmuştur. Bu bağlamda, günlük insan popülasyonunun en fazla olduğu yerlerde konumlanan proje, hem gece hem de gündüz dikkat çekici ve davet edici yapısıyla, kent insanını içine çeken bir tasarım nesnesi haline getirilmiştir.
Tam anlamıyla merak uyandıran bir koridor mantığında tasarlanan proje, deck bir platform ile zeminden koparılmıştır. Bu yükselti ile, bir yandan etkinlik alanının çevresindeki günlük yaşamdan bir parça ayrıştırılması sağlanırken, bir yandan da platformun taşıyıcı sisteminden yararlanılarak teknik altyapının gizlenmesi sağlanmıştır. Deck platformun üzerine konumlanan açık ve kapalı sergi alanları ile iç ve dış mekanı birleştirerek bir sergileme deneyimi sunmak hedeflenmektedir. Oturma elemanları ile de desteklenen açık alan, kokteyl, tanıtım ve sergilerin geniş bir alana yayılmasına olanak sağlamaktadır.
Kapalı mekan tasarımınının konseptini oluşturan, İzmir denince akla gelen Pasaport bölgesindeki simgeleşmiş motif, soyut hale getirilerek cephelerde ön plana çıkarılmıştır. Bu deniz kıyısından yükselen dalga izlerini anımsatan desen, sac paneller üzerinde oluşturulan delikler ile oluşturulmaktadır. Bu bağlamda İzmir’in kültürel yapısına da atıfta bulunan cephe, bütünlüğünü paneller arasından görülen cam doğramalar bölmektedir. İkinci bir strüktür olarak panellerin iç kısmında oluşturulan cam prizma ile tasarıma şeffaflık etkisi katmaktadır. Ana taşıyıcı sistem olarak belirlenen kutu profiller arasına yerleştirilen camların oluşturduğu, kapalı bir koridoru anımsatan düzgün prizma şekli, insanların kendilerini güvende hissetmelerini sağlamaktadır. Bunun yanı sıra, delikli sac panellerin cam prizma üzerindeki ışık gölge oyunları ile kapalı mekanda hoş bir atmosfer yaratılırken, mekana direk ışık girmesi de engellenmiştir.
Bunun yanı sıra, kapalı etkinlik alanına ait iç mekan kullanımı da farklı fonksiyonlara imkan sağlamaktadır. Aynı anda hem sergi hem konferans düzenine uyum sağlayabilen planlama, orta alanda bulunan danışma bankosu ile bölünmektedir. Banko, küçük hediyelik eşya ve sanat kitapları satışına olanak sağlarken, hemen arkasında bulunan depo alanı da tüm alana elektrik sağlaması ön görülen güç kaynağını gizlemektedir.
Taşıyıcı sistemin kolay montajı ve düzenli yapısı, sergileme ve aydınlatma elemanlarının altyapısını kolaylaştırmaktadır. Zeminde ve tavanda kullanılan birbiri üzerine geçirilebilen sac plakalar ile de montaj kolaylığı sağlanmıştır. Malzeme seçimi olarak iç ve dış mekanda tercih edilen, ham ve doğal malzemeler ile kent dokusu içerisinde gözü rahatsız etmeyen, estetik açıdan dikkat çekici bir etki yaratılmıştır. Bunun yanı sıra malzemelerin ham olarak kullanılması, geri dönüştürülebilir malzeme kullanımına olanak sağlarken, projenin sürdürülebilir bir tasarım nesnesi olması amaçlanmıştır.