1. Satın Alma, Adana Ticaret Odası Hizmet Binası Ulusal Mimari Proje Yarışması

Rahmi Uysalkan ve Hanifi Sekmen tarafından tasarlanan proje 1. satın alma ödülüne layık görüldü.

MİMARİ RAPOR

1. Kentsel Tasarım Yaklaşımı

Turhan Cemal Beriker Bulvarı, Adana ilini D400 üzerinden Mersin’e bağlayan oldukça yoğun bir bulvardır. Bu bulvar boyunca sıralanmış yapı stoğunu, genelde ticaret ve üretim binaları oluşturur. Bu binalar, kendi bünyelerinde niteliksiz olmalarının yanısıra, bulvara da nitelik katmaktan uzaktirlar. Bulvar boyunca binaların kaldırımla kurduğu ilişki oldukça yeknesak ve umursamazdır. Kaldırım ve kaldırımdan binalara giriş şeması dışında kalan üretimhaneler ise bu bulvara yüksek bahçe duvarları dayarlar.

Adana Ticaret Odası Bina arazisi, bulunduğu yer itibarı ile şanslı sayılabilir. Doğu ve batı komşularının yoğun yapılaşma içeren adalar olmaması ve kuzeyinde 60012 Sokağın yer alması önerilecek binayı 4 cephesinden de algılanabilme potansiyeline sahip bir kent objesi yapmaktadır. Öneri binanın bulvara karşı tavrı, bulvarın gürültüsü, yoğunluğu ve çeşitli dezavantajlanna karşı ona sırtını dönmek yerine, plastik ve kentsel mekan anlamında ona katkıda bulunmaktir. Bu bağlamda binanın ana girişi, bulvara bir dil gibi uzanan ve içeride avlulaşan bir kamusal meydandan alınmakta, bunun ötesinde doğu cephesinde bulunan sokağın yayalaştinlması sonucu oluşan sokağın da bulvarla kurulan ilişkide önemli bir katkı yapması ile bulvar ile barışık bir kentsel kurg, ayrıca bina formıınıın monolit ve tek bir kütle olarak ele alınması ile daha güçlü ve tok bir kent objesi oluşturulması hedeflenmektedir. Söz konusu sokak, aynı zamanda kuzeyde konumlanmış fabrikaların müze ve kültürel binalar olarak kullanıma sunulması ile bulvar ile bölgeyi birleştiren güçlü bir kültür sokağı olacaktır.

2. Kütle ve Form Oluşumu

Prizma: Binanın kütlesinin oluşumunda ana kriter, iklimsel özelliklerin kaçınılmaz kıldığı sürdürülebilir ve enerji etkin bir yapı tasarlama önceliğidir. Bina, ekipman bağımlılığı olmadan doğal havalandırma ve iklimlendirme kararlarına elverişli şekilde basit bir prizma olarak tasarlanmış ve işlevsel gerekliliklere göre yer yer yırtılmış ve boşaltılmıştir.

Binaya, operasyonel ve kültürel erişim tanımı altında 3 noktadan girilmekte, operasyonel erişim, binanın prestij cephesinden, yani bulvar ephesinden açılan bir yarık ile ulaşılan yükselen bir kamusal meydandan, kültürel erişim ise 60012 sokak ve oluşturulan yaya arterinden al ternatifli (düzayak) sağlanmaktadır. Bu kurgu, işlevsel ayrıştirılabilmeyi mümkün kılmakta, bina kontrolünü kolaylaştirmaktadır.

Gömlek: Prizma, güneşin yakıcı etkisinden korunması amacı ile bir gölgeleme gömleği ile giydirilmiştir. Bu gömlek binayı güneşin direk etkisinden farklı yönlerde farklı prensiplerle koruyan ve binaya nihayi formunu veren doğal kesme traverten taşı ile kaplanmış bir kafestir. Bina ile arasında kalan boşluklar, yer yer balkon olarak da kullanılabilir.

Avlu: Bina ortasında oluşturulan avlu, ana girişe hizmet etmenin yarısına çevresinde konumlanan ofis ve bekleme alanlarına ışık ve doğal havalandırma sağlayan bir baca görevi görmektedir. Avlu, aynı zamanda yarı kamusal bir rekrasyon ortamı da sunan, gürültü ve bunaltıcı sıcaktan arındırılmış bir iç bahçe olarak tasarlanmıştır. Avluda yerel arornatik bitkiler kullanılacaktır.

Sokak: Sokak, batı cephesinde konumlanması dolayısı ile, kendini batıya kapatan bir bahçe duvarı ile bina arasında kalan bir yaya sokağıdır. Duvar, sadece bir gölgeleme elemanın ötesinde, oturma, su içme, yaslanma, duyuru panosu asma vb. farklı işlevleri de sunan bir peyzaj eleman’ olarak ele alınmıştır. Bu duvar, ayrıca sokak boyunca devam eden pergolalaların da taşıyıcısıdır. Sokak, Çukurova’ya özgü kokulu bitkilerin kullanıldığı bir bitkisel peyzaj kurgusu ile ele alınmaktadır. Özellikle turunçgiller, yasemin, defne ve bu gibi aromatik bitkilerden oluşturulan sokak, farklı mevsimlerde farklı kokuları ile kullanım kalitesine katkıda bulunur. Sokağın bina ile birleştiği kenar boyunca giden serin havuz, sokak kullanıcılarına bir serinleme sağlamaktadır. Şehirde oldukça sık görülen ve şehre estetik bir kalite katan sulama kanalları, yerel sokak kompozisyon oluşturma fikrine kaynak sağla r. Sokağa cephe veren işlevlerin müze, sergi, derslikler ve çok amaçlı salon fuayesi olması, ayrıca büfe ve benzeri biçimlerde oluşturulacak kahveler, sokağın canlılığına katkı sağlayacaktır.

3. Bina İşleyişi

Öneri binada, kültürel ve rekrasyonel işlevler ile servis birimleri net bir şekilde ayrılmıştır. Kültürel işlevler, kitle erişiminin kolay olduğu zemin katta yer almaktadır. Müze, sergi alanları, çok amaçlı salon ve derslikler, ortak bir fuayeyi kullanır. Fuaye ana girişe bir galeri ve merdivenle bağlanır. Çok amaçlı salon için, 1. Bodrum seviyesinde alt fuayeler öngörülmüştür. Ana giriş, yükselen meydan ile 1. Kat seviyesindendir. Bu katın batı kanadı, tamamı ile restorana ayrılmıştın. Restoran, sokak ile komşudan. Servis birimleri 1. Kattan başlayıp, binanın üst katlarına dağıtılmıştır. İç avlu, mümkün olduğunca ziyaretçi bekleme alanları olarak kurgulanmış, servisler dış cidara yerleştirilmiştir. Son kat, yönetim ve başkanlık katı olarak tasarlanmış olup, önerilen çatı teması ile teras etkinliklerine olanak sağlar.Bodrum katlar, otopark, depo ve arşivler, teknik hacimler, sığınak gibi yan işlevleri içerir. Bodrum katların en altında, enerji etkin bina kurgu gereği bir akümülasyon katı yeralmaktadır.

4. Enerji Etkinlik ve Sürdürülebilirlik

“Bina, mimari özelliklerinin yanı sıra, sera gazlar: salınımı açısından da örnek bir yapı olacak şekilde tasarlanacaktır.

Güneş Kontrolu
Güneş kırıcılar vasıtasıyla, yazın güneşten gelen kazançlar en aza indirecektir. Kışın ise güneşin yükseklik açına göre hesaplanan güneş kırıcılar güneş ışınlarının içeri girmesini sağlayarak ısıtma enerjisinden tasarruf sağlayacaktır.

Ayrıca kullanılan camlar ısı, ışık geçirgenlikleri açısından irdelenerek seçilecektir.

Doğal aydınlatmadan mümkün olduğu kadar istifade edilerek elektrikle aydınlatmadan tasarruf sağlanacaktır. Böylece aydınlatmadan gelen ısı kazançlarından da tasarruf sağla nacaktir.

Yeşil Çatı ve Düşey Bahçe Düzenlenmesi
Yapının çatisında ve pencere olamayan duvarlarda, az su ihtiyacı olan bitkilerden bahçe düzenlenecek ısıl adalar oluşmasına engel olmaya katkı sağlanacaktir. Sulama suyununun evopatif soğutma ile çatıyı ve duvarları soğutma etkisinden de faydalanılacaktır.

Isıtma ve Soğutmada Kullanılacak Doğa Dostu Sistemle,
Binanın ısı tutuculuğundan faydalanmak için, betonarme kat döşemeleri içinde ısıtma soğutma boruları da yer alacaktır. Beton kütlenin ısısı kontrol edilerek akümülasyon etkisinden faydalanılacaktır.

Bu borularda dolaşan suyun ısısı, soğutma döneminde toprak altı serme veya sondaj kolektör borularından, ısıtma döneminde ise, güneş kolektörlerinden elde edilecektir. Daha fazla yatırım yapılması halinde sistem “ısı pompası” ile desteklenebilecektir. Sistemde yer alacak ısıtma akümülasyon tankı, her türlü enerjiden elde edilecek ısıyı (doğalgaz kazanı, biyokütle, kojenerasyon atık ısısı, güneş kolektörleri v.s.) ısıtmanın kullanılmadığı saatlerde depolamak, ihtiyaç olduğunda tesise pompalamak üzere tasarlanacaktir. Soğutma için ise, soğutma grubundan ve trijenerasyondaki absorbsiyon soğutma gurubundan gelen soğutma suyu soğutma akümülasyon bağlanacak, sistem soğutma ve elektrik ihtiyacına göre dengelenerek yüksek verim elde edilecektir.

Cebri ve Doğal Havalandırma Tesisatı
Havalandırma, hem havalandırma santralları ile mekanik olarak hem de doğal olarak sağlanabilecektir. Dış ortam şartlarının müsait olduğu zamanlarda içeride bulunan insanların ihtiyacı olan taze hava, egzoz kanallarındaki ve atriumdaki doğal çekiş etkisiyle doğal havalandırma yapılarak ofislere dağıtilacak, doğal havalandırmanın yetersiz olduğu durumlarda CO2 sensörlerinden gelen ikazla hava santralları cebri çalışma konumuna geçerek gereken miktardaki taze havayı iç ortama göndereceklerdir. Doğal havalandırma konumu soğutma döneminde gece soğutması olarak da çalışabilecektir. Santrallarda havanın ısıtılması ve soğutulması da mümkün olduğu kadar geri kazanımlardan, doğal kaynaklardan ve atık ısılardan sağlanabilecektir. Evaporatif soğutma üniteleri santral çıkışlarında yer alacak ve yağmur suyu deposundan alınan suyla beslenecektir.

Isı Labirentleri
Binaya 2m yüksekliğinde labirentler için bir bodrum katı ilave edilecektir. Yapıda çalışanların ihtiyacı olan taze hava, bu kattan geçerek santrallara gidecektir. Bu sistem vasıtasıyla, hem toprak sıcaklığından hem de beton kütlenin akümülasyon etkisinden faydalanılacaktir. Bu depodan ve sondajlardan alınan su, kat betonları içindeki borularda dolaştirarak ısısı serinletmede kullanılacak ve ısı pompası için de ayrıca bir enerji kaynağı oluşturacaktir.

Kojenerasyon ve Absorbsiyon
500 KW mertebelerinde bir tijenerasyon tesisi kurulacak ürettiği elektrik binanın elektrik ihtiyacının bir kısmını karşılarken egzoz atık ısı kazanı ve ceket soğutma suyundan elde edilen ısı da, kışın ısıtmada yazın soğutmada kullanılacaktır. Yazın soğutma ihtiyacının bir kısmı da absorbsiyonlu ısı pompası vasıtasıyla elde edilecektir. Soğutmada ise absorbsiyonun yetmediği zamanlarda soğutma gurupları devreye girerek binayı soğutacaktır.

Etiketler

Bir yanıt yazın