Katılımcı, Kültür ve Sosyal Etkinlikler Evi Ytong Yarışması

AÇIKLAMA RAPORU

Kültür ve sosyal etkinlikler evi birbirinden farklı fonksiyonlar ve işlevsel ihtiyaçlar barındırmakta. Her ne kadar fonksiyon açısındandan ayrışsalarda, tasarımda bir bütünün parça fonksiyon grupları olarak düşünülmekte. Tasarımın ana ilham kaynağı, Anadolu yöresel yerleşke yapısından yola çıkmaktadır. Özellkle İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da görülen avlu geleneği modern mimari anlayışından uzaklaşmadan yorumlanmış, bu sayede göç sonucu metropole gelen insanların yöresel yerleşkeden kopmadan modern yapıyla kolay ilişkiye girmesi sağlanmıştır. Fonksiyonlar üç adet ayrı kütleler şeklinde yorumlanmıştır. Bu üç kütle gruplarının bir araya gelerek oluşturdukları orta avlu mekanı insanlar arası sosyalleşme fiilini güçlendirmekte. Bir diğer katkı  farklı fonksiyon gruplarının ihtiyaç duyduğu toplanma, sergi, etkinlik, dinlenme, satış gibi faaliyetlerin kendiliğinden oluşması. Peyzaj sadece bir ağaç ve zemin örtücü olmanın dışında tüm yapıları birbiriyle ilişkilendiren bir bağ olarak ele alınmıştır. Yaratılan ara mekanlar, sosyal birer iletişim ortamı kurulmasına imkan tanıyan, sadece iç mekanda dersliklerde, masa başında değil aynı zamanda hayal kurmayı, çalışırken dinlenmeyi sağlayan, bir nevi meditatif özelliğe sahip alanlardır. İhtiyaç proğramında yer alan derslikler ve kafeterya tek hacim içerisinde çözülerek, faaliyet esnasında toplanmış olan insanları dinlenme zamanlarında dağıtmadan tekrar toplanması hedeflenmiştir. Giriş, sergi-satış, çocuk oyun alanı, yönetim, sekreterlik, arşiv, toplantı odası, danışma, ıslak hacimler ve teknik maheller yine tek hacimde öngörülmüş ve avluyu saran bir yapıyla hayat bulmuştur. Maksat yapilar arası sirkülasyona yeşili bir şekilde dahil etmek aynı zamanda oluşan hacimle kontrollü bir yapı topluluğu oluşturmaktır. Giriş, sergi-satış, ve çocuk oyun alanı 2 kat yüksekliğinde öngörülmekte. Oluşacak hacimde öngörülen, yapı içerisini kontrollü bir şekilde doğal aydınlatmak ve taze hava kapasitesini artırmaktır. Bu mekanın orta bahçe tarafında her iki cephesi açılabilir bir sistemle bu mahallerdeki aktivitenin dışarıya yayılması planlanmaktadır. Ek olarak bu yükselti mimarinin bütününe heykelimsi bir karakter katmaktadır. Toplanma alanı bu grubun içinde daha çok kendine özgü bırakılmış, ortak avlu ile girişi tek mahalle ilişkilendirilerek yapı grubu bütünlüğü güçlendirilmiştir. Günün farklı saatlerinde kullanılmasına olanak sağlayacak orta avlu dışında kendi ait fuayeler oluşturmuştur. Yine iç düzenlemesi de farklı fonksiyonlara aynı anda hizmet edecek şekilde kurgulanmıştır.      

Açık alan sisteminde, farklı tipteki mekan geçişleriyle yapılar ile bitki örtüsünü bütünleştiren bir kurgu önerilmektedir. Yeşil dokuyu yapıların içine taşıyan bir peyzaj yaklaşımı ele alınmıştır. Bitkilendirme ilkelerinde yıl boyunca farklı bitkilerin mevsimsel özelliklerinin ortaya çıkması hedeflenmekte. İklim şartlarına uyumlu, az bakım gerektiren, renk-doku-yükseklik farklılıkları ile çeşitlilik gösteren bitkiler önerilmekte. Oluşturulan yansıma havuzu ile yapı grubunun ortasında yer alan çim alan, ilişkilendirilerek farklı peyzaj alanları yaratılmaya çalışılmıştır. Yaprak döken  büyük formlu ağaçlar bazı bölgelerde sık doku oluşturarak mevsimsel renk değişimleri ile yeşil alan sisteminde yıl boyunca renk ve doku çeşitliliği sağlanmaktadır. Havuz çevresinde konuçlanan oturma elemanlar ve sert zeminin orta avluya doğru çim havuz boyunca devam etmesi sirkülasyonu güçlendirmektedir. Bu hat boyunca düşünülen oturma elemanları aynı zamanda dinlenme noktaları oluşturacak ta.    

Anadolu’nun kuzey bölgelerine bakıldığında yapı kabuğu olarak ahşap, güney bölgelerinde ise taş malzeme kullanıldığı görülmekte. Diğer bölgelerde kerpiç ve hımış kullanımı ağırlık kazanmakta. Ayrıca Türk konut mimarisinin en belirgin özelliklerinden birisi konut yapılarının gösterişten şaşaadan uzak, sade, insani boyutlarda ve işlevsel olduğu görülmekte. Konut yapılarında tercih edilen kat sayısı bir veya iki adet olmakta. Tasarımda bu kriterler dikkate alınmış ve bu sayede kırsal kesim yaşamından bir şekilde uzaklaşmamak hedeflenmiştir. Ahşap cephe tercihi sağladığı renk tonlarıyla mekan içinde sıcak bir havanın oluşmasına olanak sağlamıştır. Yer yer brüt beton dokusu kullanılarak yapıda sade, doğal bir dil oluşturulması hedeflenmiştir. Orta bahçede düşünülen gölgelikler, kırsal kesim ve metropol insanına yöresel bir takım çağrışımlar yapması hedeflenmiştir. Yapı gabarisi mevcut kıyı yerleşiminin deniz ile olan baplantısını kesici bir ifade olarak algılanmış ve çatı örtüsü bu doğrultuda kırıklı biçimde tasarlanmıştır. Aynı zamanda kıyı yerleşimine mimari açıdan uyum içinde olması hedeflenmiştir. 

Etiketler

Bir yanıt yazın