Katılımcı, Argos in Erciyes Davetli Mimari Proje Yarışması

Argos in Erciyes, Türkiye'nin 2200 metre yükseklikte bulunan Erciyes kış sporları merkezinde inşa edilmesi planlanan 72 odalı bir butik otel projesidir.

Konumlanma/Yönlenme

Erciyes kış sporları merkezinin ana çekim ve odak noktası hiç kuşkusuz sayısız Anadolu efsanesine ve mitolojilere konu olmuş Erciyes Dağı’nın zirvesidir. Kapadokya’nın da baş mimarı olan Erciyes yanardağı bölgede her noktadan bir referans noktası oluşturur.

İnşa edilmekte olan yeni oteller bölgesi dağın zirvesine göre çok özel bir konumda bulunuyor. Planlama yapılırken bu özel ilişkinin üzerinde durulmamış olmasına rağmen Argos in Erciyes’e tahsis edilen arazi bu anlamda ayrıcalıklı bir noktadadır. Projemizde arazinin bize verdiği bu ayrıcalıktan en üst düzeyde faydalanmak istedik. Bölgede hakim rügar kuzey ve kuzey-batıdan gelmektedir. Güneşlenme durumu ve Erciyes’in zirvesinin araziye gore bulunduğu yönü gözönüne alarak yapıyı güney ve batı açılımında konumlandırmaya karar verdik. Doğu-batı yönünde oluşturulan aks sistemi, arsanın sınırlarına göre kendini uyarlayarak yerleşiyor. Aks içinde gerçekleştirilen kırılmalar özellikle ortak kullanım mekanlarının manzara ve güneşlenmeden maksimum seviyede yararlanmasını sağlıyor. Odaların 9/10’u batı ve Erciyes zirve yönüne bakarken, 1/10’u da güney cephesinden manzaraya yönleniyor. Tüm oda sirkülasyonları binanın doğu tarafında yer alıyor.

Ortak kullanım alanlarında ise kapalı mekan yaratımından özellikle kaçınıldı. Sirkülasyon alanları minimize edildi. Ortak mekanlar pistlerle ve manzarayla her noktadan ilişki kuruyor. İç avlular ile zenginleştirilen mekan kurgusunda doğal ışık otelin tüm alanlarında kendini hissettiriyor.

Düşünce

Zaman-mekan-algı. Bu üç olgu birbirinden ayrılmaz bir bütünün parçalarıdır. Mimari mekanlar ve aralarında kurulan ilişkiler zamanın sürekliliğini ifade ettiklerinde “dört duvar” olmaktan çıkarlar. İnsan ile doğa arasındaki bağ, modern kentlerin fonksiyonalist yapısı içerisinde giderek daha da kırılmakta. Oysaki bir mekan içerisinde gerçekleşen aktiviteler, “programın” ve “foksiyonun” çok ötesinde bir anlama sahip. Bu anlamda mekanlar kadar mekanlar arası geçişler, bağlantılar, daha doğrusu “eklemler”de önem kazanmakta.

Bununla birlike bir dağ otelinde özellikle hava şartlarının kötü olduğu günlerde misafirler tüm günlerini otelin iç mekanlarında geçirirler. Otelin yaşanabilir ve yaşayabilir olması için de kullanıcılarının içeride geçirilen zamanı unutması gerek. Bu nedenle iç mekanların ferah, sıkıcılıktan uzak, oyuncu, keşfe dair kurgulanması önerilmektedir. Bu bağlamda ortak kullanım mekanları birbirleri ile eklemli ve mekanlar arası geçişler akışkan tasarlandı, böylece zaman ve mekan sürekliliği de sağlanmış oldu. Misafiler lounge, bar, oyun alanı, fumoir, restoran, lobby ve spa arasında dolaşırken her an süprizlerle karşılaşırlar. Her noktadan farklı bir algı, beklenmedik anda karşılarına çıkan bir iç avlu, Erciyes’in zirvesine açılan bir perspektif ile mekanlarda ve aralarında sıkılmadan zaman geçirirler… birbirinden farklı ambiansları deneyimlerken Argos’un sunacağı servislerden faydalanırlar.

Vizyon ve Strüktür

Turizm sektörü, özellikle son yıllarda hızla değişen ve gelişen bir özellik sergilemekte. Bir “butik otel” olarak ele alınan otelin, ileride meydana gelecek değişimler de göz önüne alındığında kendini zamanla yenileyebilecek bir yapıya sahip olması gerekmekte. Ayrıca arazinin deprem bölgesinde bulunması, inşaat süresinin hava şartları dolayısı ile çok kısa olması ve bütçe, binanın yapı tekniğinin öneminin altını çizmekte. Taşıyıcı sistemden yola çıkarak yapı tasarlamak Auguste Perret’den bu yana modern mimarinin onemli başlangıç noktalarından biri olmuştur. Yapı tekniği olarak Ala-Sawa prefabrik ard-germe beton teknolojisini kullanmayı öneriyoruz. Tüm projeyi sistemin en ekonomik, 11,00 m x 11,00 m ve 12,00 m x 9,00 m gibi modulasyonlarından yola cıkarak tasarladık. C50 beton kalitesinde dökülen betonarme prekast elemanlar iki aşamada yapılacak yatırım içinde bir baz oluşturacak. İki adet vinçle kaba yapının 3 aylık bir süre içerisinde tamamlanması öngörülmekte. Akabinde üst katlardaki taşıyıcı sistemin kış boyunca açıkta kalmasında da bir sakınca bulunmamakta.

Binanın iç mekanlarında ise doğal mazemelerin kullanımına özen gösterildi.. Kayseri taşı, bazalt, meşe rabıta ve ahşap kaplamaların sıcaklaştırdığı otelin tüm bölümlerinde, brut beton ve metal taşıyıcılar açıkta bırakılarak otelin mimarisi ve iç tasarımı bir konsept bütünlüğü içinde ele alındı.

Etiketler

Bir yanıt yazın