3. Ödül, İçmeler Sahil Düzenlemesi Öğrenci Yarışması

Urla sahip olduğu coğrafi ve kültürel potansiyeller ile yer aldığı bölgede önemli bir konuma sahiptir. Tasarımın ana kararları verilirken uzun bir geçmişe sahip olan bölgenin potansiyelleri ile değerlendirilip kentlilere kazandırılması, bölgenin canlandırılması ve çekim merkezi haline gelmesi, alana katma değer sağlayacak mekansal kalitesi yüksek alanlar oluşturulması hedeflenmiştir. 

Tüm bu hedefler doğrultusunda ilk olarak kentin en önemli besleyici unsurlarından biri olan araç ulaşımı ele alınmıştır. Urla’ya doğrudan bağlanan D-300 karayolu, Urla’nın erişilebilirliği açısından bir fırsat sunmaktadır. Diğer taşıt yolu alternatifi olan İçmeler Caddesinin ise kent ile kıyı bütünleşmesini engellediği düşünülmektedir. 

Bölgenin yeni tasarım kararları ile artacak yoğunluğu sonucunda kıyı-kent erişilebilirliğinin, alanın canlı ve dinamik kalmasında kritik rol aldığı baz alınarak bu bütünleşmenin doğru ve etkin kullanılabilir olması gerektiği düşünülmüştür. Bu kapsamda kıyı boyunca devam eden İçmeler Caddesinin kaldırılması ve alternatif yeni araç yolu ile ulaşımın sağlanması önerilmiştir. 

Oluşturulan bu yeni ulaşım aksı boyunca yer yer uygun alanlarda otoparklar çözülmüştür. Böylece bölgenin kıyı kesimi araç trafiği baskısından kurtarılmış, turist ve yerli halkın gezinti rotaları göz önüne alınarak kesintisiz yaya odaklı bir dolaşım ağı oluşturulmuştur. 

Bir bölgenin çekim merkezi haline gelebilmesi için ne kadar iyi kentsel planlama yapılırsa yapılsın, güçlü bir katalizöre ihtiyaç duyar. Bu stratejide katalizör iç veya dış etmen olarak rol alabilir. Urla İçmeler sahilinde ise, bu katalizör iç etmen olarak alanın bünyesinde bulundurduğu sahilin kendisidir. Alandaki tüm kararlar bu katalizör çevresinde gelişen zincirleme devinimler bütünüdür. İlk olarak araç yolunun kaldırılması kıyı-kent ara yüzünü asfalttan kurtarmış ve deniz kumunun iç bölgelere kadar alınması ise kıyı kent bütünleşmesini daha da güçlendirmiştir. Kumsal imgesi iç bölgelere ulaşan uzantılar ile tüm proje alanına yayılmıştır. Kentin ara yüzü olarak nitelendirdiğimiz bu alan ahşap platformların oluşturduğu kurgu ile kıyı sirkülasyonunu da içinde barındırmıştır. Gezinti akslarının düğüm noktalarında farklı ölçeklerde toplanma ve dinlenme alanları düzenlenerek kamusal alan sistemi oluşturulmuştur. 

Proje tarihe ve doğaya saygı bağlamı ile ele alındığında ise bu platformların kullanıcı odaklı ve esnek olması devreye girmiştir. Tasarımın iskeletini oluşturan ahşap platformlar ile, tarihi köprü kalıntılarını çevreleyerek bu tarihi kalıntıların korunması ve bu noktaların birer açık hava müzesine dönüşmesi önerilmiştir. Ayrıca kıyıya ulaşan derelerin formlarının izin verdiği ölçülerde, oluşturulan iskeletin dokusunda belirli açıklıklar oluşturulmuştur. Böylece zemin ve çevre ile bütünleşik bir tasarım öngörülmüştür. 

Tasarım iskeletinin parçaları da kumsal gibi kentin iç bölgelerine uzanmaktadır. Bu uzantılar ile ara yüzün etkisi iç kesimlerde de hissedilmektedir. Proje alanında tasarım iskeletinin çevresinde programlar, spor alanları ile başlayıp, aktivite alanları, kentsel saçaklarla oluşturulan dinlenme alanları, küçük ölçekte toplanma alanları ve ihtiyaç birimleri, meydan, sosyal tesis teknik birimler ile yer yer tekrar edilerek bir süreklilik oluşturmuş ve tasarım seyir kulesi ile sonlandırılmıştır. 

Tasarımın sonlandığı noktada iskelenin formundan türeyen ve alanın bir diğer odak noktasını oluşturacak bir seyir kulesi yer alması önerilmiştir. Urla sahili, denizin ve kentin görülen özelliklerinden de yararlanan , sahilde önerilen yeni yüzey dokusunun ve geometrisinin bir uzantısı olan kule ile bir bütün oluşturmaktadır. Seyir kulesi alanda dolaşım akslarına engel olmayan geçirimli bir yapı olarak tasarlanmıştır ve zeminden yükseldikçe farklı işlevlerde iki kutuyu bünyesinde barındırmaktadır. Kutulardan biri sahilin ve kentin kültürel özelliklerinin ve potansiyellerinin sergilendiği bir sergi alanı, diğeri ise bistro bar olarak işlevlendirilmiştir. 

Kütle tasarım kararlarında modern mimarinin rasyonel ve akılcı görüşü bu projenin fonksiyonel ilişkilerinin düzenlenmesi ve formların oluşmasında temel etken olarak rol almıştır. İklimlendirme, sürdürülebilirlik kavramları göz önünde tutularak çözümleme önerileri sunulmuştur.

Etiketler

Bir yanıt yazın