Vargas - Catia la Mar Sosyal Konut Projesi, Uysalkan Mimarlık tarafından tasarlandı.
Mimar Rahmi Uysalkan projeyi şu şekilde açıkladı:
“Karaip kıyılarında yer alan ve ülkenin 23 eyaletinden biri olan Vargas, Venezuela’nın doğusunda, yaklaşık 1.500 km2 alana yayılıdır. Sahip olduğu 340 bin kişilik nüfusu, genelde alt gelir grubunu oluşturmaktadır.
Son yıllarda meydana gelen doğal afetler, zaten sıkıntılı olan konut stoğuna ciddi bir darbe daha vurmuş, halkı planlanmamış çevrelerde ve sağlıksız gecekondularda yaşamaya zorlamıştır.
Venezuela hükümetinin bu sorunu çözmek için hazırlamış olduğu “MissionVivienda” programı dahilinde Summa firmasına ‘Catia la Mar’ kentinde daha önce tır ve makine tamir parkı olarak kullanılan 20 hektarlık bir arazi teslim edilmiştir. Summa, bu arazi üzerinde 9 aylık bir süre zarfında 1.500 konutu, sosyal tesisleri ve altyapıları ile birlikte bitirmeyi taahhüt etmiştir.
Bu kapsamda bizimle işbirliğine giden Summa ile proje hazırlamak uzere 2011 yılı Ocak ayında Venezuela’da çalışmalarımıza başladık.
Venezuela Bolivar Cumhuriyeti, toplu konut sıkıntısı her ne kadar büyük olsa da, ‘MissionVivienda’ programını halkçı ve Bolivarcı sosyalist ilkelerden ödün vermeden yürütmekte, yeni çevre ve sosyal konut projelerinde oldukça analitik bir yaklaşım benimsemektedir. Proje geliştirme sürecinin aktörleri bu anlamda sadece mimar, mühendis, işveren ve yatırımcı kuruluşlar değil, aynı zamanda bolivarcı sosyalist yönetiminin oldukça iyi örgütlemiş olduğu mahalle halkıdır. İlk temaslarımızı yapmış olduğumuz konut bakanlığı ve Vargas valilik yetkilileri, arazi gezisinin akabinde bizi mahalle konseyi ile buluşturmuştur. Bu temas, biz tasarımcılar açısından oldukça ilginç bir deneyim olmuştur. Sosyal toplu konut işvereni, bilindiği üzere genelde devlettir. Burada Venezeula Bolivar Cumhuriyeti, işveren rolünü yapılacak sosyal konutların gerçek kullanıcıları ile paylaşmakta, nasıl bir çevre ve mahalle hayal edildiğine dair mahalle halkının görüşlerini ve hayallerini sürece en baştan yüksek bir oranda dahil etmiştir.
Mahalle konseyi toplantısında mahallelilerin ortaklaşa hazırladığı proje maketi ve mahallelinin bu projeyi sunumu, tasarımcı olarak kullanıcı profilini anlamak açısından bizim için çok önemli bir fırsat olmuştur. Gerek mahalleli gerekse devlet temsilcileri, toplu konut projelerinde sosyal donatı tesislerini, içerisinde yaşayacakları konutlar kadar önemsediklerini, çocuklarının gideceği okul, yuva, hastane gibi tesislerin nasıl olması gerektiğine dair önemli görüşler bildirmişlerdir.
Bu noktadan sonra bakanlık mimarları ile devam eden görüşmelerimizde, bize halkın yaşam tarzına uygun 1+1, 2+1 ve 3+1 konut tiplerinde 3 farklı plan şeması önerilmiştir. Konut binalarının düşük katlı olacağına dair (zemin+3 Kat) görüşmeler, yapı tekniği tartışılırken belirlenmiştir. Eldeki veriler kullanılarak merkezde açık bir merdiven çekirdeği ve her iki kanatta ikişer daire olmak kaydı ile 4 katta toplamda 12 konut barındıran 3 farklı konut tipolojisi oluşturulmuştur. Arazinin, talep edilen konut sayısı için oldukça yoğun bir biçimde kullanılacak olması, 12 ay sürekli yaz koşullarında yaşayan halk tarafından zaten olağan bir durumdur. Vargas’da dar ve gölge mekanlarda mahallelinin toplanıp sosyal ilişkiler kurması mahalle kültürünün çok önemli bir parçasıdır.
Bakanlığın, diğer bakanlıklarla koordineli olarak hazırladığı sosyal donatı listesi ile birlikte alttaki tablo oluşturulmuştur:
Tüm bu verilerin yanında, Bolivarcı anlayışa göre konut ve çevre üretmeye dair prensipler, tasarıma başlarken bizim için en önemli verilerdi. Söz konusu prensipler kısaca;
– Ekolojik ve sürdürülebilir bir çevre yaratmak
– Halkçı bir anlayışla, halkın görüşü alınarak yeterli oranda sosyal donatı ve sosyal toplanma alanları oluşturmak
– Okulların yerleşim yerlerinin belirlenmesinde yetişkinlerin ve özellikle çocukların yürüme mesafesi göz önünde bulundurmak
– Yeterli spor alanları yaratmak
– Motorize trafikten arındırılmış yaya bölgeleri oluşturmak
olarak özetlenebilir.
Ulaşım kararları verilirken üst ölçekten gelen plan kararları neticesinde araziyi doğu-batı ve kuzey-güney yönlerinde geçen karayolları da idare tarafından belirlenmiştir.
Eldeki verilerin kullanılması, özellikle bize önerilmiş konut tipolojisine rağmen proje için bir zenginlik ve kalite şansı olmuştur. Özellikle sosyal donatı alanlarının zenginliği, konut tipolojisi ve yapı cephe malzemesinin oluşturduğu tekdüzeliği kırmak için önemli bir malzeme olmuştur.
Konut grupları oluşturulurken öncelikle konutlar 16 lı küme olarak ele alınıp, her küme bir otopark cebi ile birbirinden ayrılmıştır. Konut gruplarını incelediğimizde, 3+1 konut bloğunun boyutunun diğer iki bloğa göre daha büyük olmasını bir avantaja çevirmek için, her kümenin başına 2 adet 3+1 bloğu koymak sureti ile, bir avlu düzeni oluşturulmuştur. Bu avlulaşma, özellikle halkla temsilcilerinin üzerinde önemle durduğu, çevre konut sahiplerinin sahipleneceği ve çocuklarının güvenle oynayabileceği, tanımlı alt mahalle bahçelerinin oluşturulmasını sağlamıştır. Avluların, kuzey-güney yönü boyunca uzanan bir yaya aksına açılması ile, kamusal-yarı kamusal-özel alan kademelenmesine de olanak sağlanmıştır.
Söz konusu yaya aksı, aynı zamanda halkevi, sağlık ocakları, çocuk yuvası, poliklinik, çocuk oyun ve spor alanlarını da birbirine bağlayan ana yaya omurgası olarak kurgulanmıştır. İklim koşullarına uygun olarak tasarladığımız sosyal donatıların bu aksta oluşturduğu giriş meydanları, toplanma ve etkinlik meydanı olarak kullanılmaya elverecek boyutlarda ele alımıştır.
Lise, ilkokul ve poliklinik binaları, proje bölgesi dışında komşu bölgelere de hizmet vereceği için, ana caddeler üzerinde konumlandırılarak oluşturulan ön proje bakanlığa sunulmuştur. Bakanlığın birkaç küçük yorumla birlikte olumlu görüş bildirdiği projenin detaylandırma çalışmaları ile birlikte 2011 yılı Eylül ayında inşaat çalışmaları da başlamıştır. Toplamda 9 ay süren inşaat çalışmaları, 2013 yılı Ocak ayında tamamlanarak, tüm proje aktörlerinin yoğun çabaları ile yepyeni bir çevre yaratılmıştır.
Yaklaşık 5.000 kişilik nüfusa hizmet edecek olan bu yeni kent projesi, oldukça zor şartları geride bırakan ailelerin yerleştirilmesi ile başarıya ulaşmıştır.
Bu başarıda en büyük pay, hiç kuşkusuz ki taviz vermeden ve büyük bir kararlılıkla koymuş olduğu hedefe ulaşmak isteyen Venezuela Bolivar hükümetinindir. Yurtdışında, özellikle okyanus ötesi ülkelerde gerçekleştirmiş olduğu büyük projelerle öne çıkan Summa firması da, çok zorlu şartlarda sadece taahhüttü yerine getirmekle kalmamış, mimara iyi bir proje üretimi için her türlü desteği sağlamıştır.