“Müze Kent” Bursa
Çok eski çağlardan beri yerleşimlere sahne olan Bursa ve çevresi, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkenti olmuştur. Hanlar bölgesi de dahil olmak üzere çok sayıda anıtsal esere sahip olan kent, İstanbul’un devlet merkezi olmasının ardından ikinci plana itilmiş gibi gözükse de manevi bir başkent olma niteliğini sürdürmüş; Osmanlı kent kültürünün ana odaklarından birisini meydana getirmiştir. I. Dünya Savaşı sonrasında ve kurtuluşun ilanına kadar işgal altında kalan kent zor bir dönemden geçmiş, Cumhuriyet döneminde yeniden ipek fabrikalarının kurulması, gerek kent merkezi gerekse ilçe ve köylerinde gerçekleştirilen imar atılımları ile büyük bir gelişme göstermiş ve ülkenin dördüncü büyük kenti olmuştur.
Tarihi özetin sonucunda vurgulanması gereken, Bursa kentinin Osmanlı kent kültürünü anıtlar bölgeleri ile korumuş olup Cumhuriyet sonrası süreçte de dönemin birçok modern sivil mimari örneğine sahip olduğudur. Bursa bu niteliğini kentlileri için iyi bir yaşam yeri anlamında sürdürürken, yerli turizmi ve yabancı turları kendine çekebilme potansiyeli ile kent ekonomisine katkı sağlama yönünden büyük bir potansiyele sahiptir. Bu bağlamda Bursa için “müze kent” uygun bir kent vizyonudur. İlk çağlardan beridir tarihin tüm evrelerine tanıklık eden, ve bu evrelerin izlerini çeşitli biçimlerde taşıyan kentin özellikle Hanlar bölgesi gibi bir odak noktasında bugünün temsili bir mimari düzenlemeye ihtiyacı vardır.
Önerimiz, büyük ölçekli kentsel planlama ve alt ölçekte kentsel tasarım kararlarını Bursa kenti tarihi ve kültürel katmanlarının günümüze sürekliliği çerçevesinde ele almaktadır. Bu bağlamda “eski – yeni kültür varlıklarını koruma öncelikli”, parçalardan anlamlı ve okunabilir alternatifler kuran, Hanlar bölgesini tüm kentliye sunmayı hedefleyen, yapısal ve doğal peyzajı tüm tarihsel ve kültürel katmaların bir parçası ve kronolojik açıdan günümüzdeki devamı gibi gören, halihazır kentsel kullanım alışkanlıklarının olumlu yanlarını veri kabul edip farklı işlevler ile besleyerek 24 saat yaşayan bir bölge olmasını amaçlayan bir projedir.
Kentsel Konum, Yakın Çevre ve Kent Kurgusunun Mevcutla İlişkisi
Bursa, fiziki (topografik yapısı itibariyle lineer gelişen bir kenttir. Tarihi çevrede de dağın eteklerinde, Çekirge-Muradiye-Hanlar Bölgesi-Yeşil Cami ve Yıldırım çekim noktaları birbirilerine doğru tarihi süreç içerisinde bağlanmış ve kent bu paralelde (lineer) gelişim modeline zorlanmıştır. Koza Han, Ulu Cami, Gazi Orhan Camii ve Tarihi Belediye Binası önünde yer alan ve Bursa’nın tarihi, turistik ve kültürel kimligi açısından büyük önem tasıyan “Orhangazi Meydanı” gerek Bursalılar gerekse de sehri ziyaret eden yerli ve yabancı turistler tarafından yogun bir sekilde kullanılan bir konuma sahip olup bu ana lineer omurganın merkezi noktasında yer alması sebebiyle önerilen proje ile beraber Bursa’nın tarihi ve modern yüzünü yan yana getirmeyi hedeflemektedir.
Osmanlı’nın ilk başkenti olan Bursa’da 14. yy’da oluşmaya başlayan ticaret bölgesi, 16.yy’da hanlar, bedesten ve çarşıların oluşumuyla gelişimini tamamlamıştır. Zaman içinde Bursa’da birçok deprem yaşanmış, Bursa’yı çok etkilemiş olsa da erken Osmanlı döneminde yapılan ve 675 yıllık bir geçmişe sahip Hanlar Bölgesi, Türk kentinde çarşının ilk olarak Bursa’da nasıl oluştuğunu göstermesi açısından önem taşımaktadır. Nitekim belirgin bir bütünlük içinde okunabilen tarihi dokuda zamanla yaşanmış görsel ve işlevsel bozulmalar, proje alanının kimliğine uygun ve günümüz kullanıcılarının ihtiyaçlarına hizmet edecek şekilde yeni bir düzene ihtiyaç duymaktadır.
Genel Tasarım Kararları
Orhangazi Meydanı ve çevresinde gerçekleştirilmek üzere tasarlanan dönüşüm projesinde 4 temel kentsel tasarım kriteri benimsenmiştir. Bunlar; • Fiziksel çöküşü durdurmak ve tarihi dokunun sürdürülebilirliğini sağlamak, • Ekonomik yaşamı canlandırmak, • Mimarlık ve kentsel yaşam kalitesini arttırmak ve kültüre dayalı dinamikleri harekete geçirmek, • Proje sürecine her ölçekte ilgili aktörlerin katılımı sağlamaktır. Tarihi ve kültürel birçok önemli katmanı içerisinde bulunduran Hanlar Bölgesinde öncelikle bölgeyi varolan bu değeri zedeleyen unsurlardan arındırarak ortaya çıkarıp güçlendirecek, muvcut tarihi değerleri referans alarak öne çıkaracak ve kent ile entegre edecek bütüncül bir kurgu benimsenmiştir. Bu kurguda Orhangazi Meydanı’nın tam merkezinde bulunan Koza Han öncelikli “odak” noktasını oluşturmakta ve bu referans ile tasarlanan yapı ile Atatürk Caddesi’nden meydana ulaşanlar için bir çerçeve içerisinden seyredilebilmektedir.
Proje bağlamında önerilen ve kentin mevcut yeşil dokularını birbirine bağlayan yeşil doku meydanı sert ve beton bir platformdan etkisinden kurtarmakta ve su öğeleri ile çevresel estetiği zenginleştirmektedir.
Oluşturulan farklı kot ve ölçeklerdeki mekan ve meydanlar farklı aktivitelerle zenginleştirilmiş ve önerilen kentsel donatı elemanları ile karakterize edilmiştir. Bu sayede var olan tarihi dokunun ön plana çıkarılması sağlanıp, tasarlanan yeni alanlar ile kente modern bir kimlik kazandırmak hedeflenmiştir.
Proje alanında tescilli kamusal yapıların yanında, tescilli özel mülkiyetli yapılar ve tescilli olmayan bir yapı stoğu mevcuttur. Önerilen düzenlemeler, tescilli olmayan mevcut yapıların görsel kirlilikten arındırılmasını, tabelalar, cephe temizliği, yağmur boruları ve çatı gibi elemanların belediyece getirilecek kısıtlamalarla iyileştirilmesini öngörmektedir.
Önerilen proje, alanda ani değişim, yıkım ve yenilemeden ziyade kademeli bir dönüşümü amaçlamaktadır. Bu bağlamda, proje alanı dahilindeki ikincil meydan düzenlemelerinin ilk etapta sadece temizleme ve iyileştirilme biçiminde olması önerilmiştir. Bu bağlamda, dönüşümün zamana yayılması sayesinde ilk tasarım kriterlerinin kentli üzerindeki etkileri ve geri dönüşler sayesinde diğer etapların tasarımlarının de gelişmesi öngörülmektedir.
Proje, çevreye olan hassas yaklaşımı ve mevcut çarşı alt yapısının büyük ölçüde korunmuş olması ile de uygulanması kolay ve ekonomik bir çözüm ortaya koymaktadır.
Yaya/Turist Dolaşımı ve Araç Trafiği
Öncelikli karar Atatürk Caddesi ve Meydan arasında kesintisiz ve olabildiğince genis yaya akışı sağlamak şeklinde gelişmiş olup meydana uzanan kılcal yaya hatları imar planında olduğu gibi vurgulanmıştır.
Yoğun olarak yayalaştırılmış alanların gerektirdiği üzere kent merkezine ulaşımının toplu taşıma araçları ile sağlanması ve kent merkezi çeperinde toplu otoparklar kurulması gereklidir. Proje alanı içinde bu bağlamda kısıtlı servis verecek açık otoparklar, Heykel Meydanı yakınında katlı bir otopark ve Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan çeşitli ölçeklerdeki meydan düzenlemelerinde kapalı otoparklarlar önerilmektedir.
Turist araçlarının Ulu Cami arkasındaki meydana gelip durakta yolcularını bırakıp, kent merkezi dışına park etmesi, dönüşte ise yine aynı yerden toplama yapması düşünülmüştür. Ayrıca Tophane sırtından Zafer Plaza yakınındaki meydan düzenlemesine teleferik önerilmesi gerekli etüdlerin yapılması gerekliliğiyle beraber ekibimizce prensipte önerilmektedir.
Proje Tanıtımı – Proje Alt Alanları
Ulu Meydan – Koza Meydan ve Belediye Meydanı
Orhangazi Meydanı kentsel tasarım önerileri dahilinde planlanan “Seyir Platformu” yapısı ile birbirine bağlanan üç ufak meydana bölünmüştür. Bu meydanlar Ulu Meydan, Koza Meydanı ve Belediye Meydanı şeklinde isimlendirilmişlerdir. Ulu Meydan, Ulu Camii girişini karşılayan ve gereken zamanlarda cemaat yerinin devamı gibi işleyecek biçimde kurgulanmıştır. Atatürk Caddesi’nden Ulu Camii’nin aksını referans kabul eden bir rampa ile yaya sirkülasyonu bu meydana ulaşmakta ve bu rampayı taşıyan duvarların özel dokusu ve üzerlerine işlenmiş bilgilendirmeler ile Meydan ve tüm tarihsel katmanlar hakkında bilgi vermektedir.
Önceden de ifade edildiği gibi kentsel tasarım kriterlerinin ışığında projenin ana hedefi Bursa kenti ve Hanlar Bölgesinin çok katmanlı yapısının vurgulanması ve “kent müzesi” anlayışı ile bu zenginliğin günümüz karşılığı bir mimari tasarım ile desteklenmesidir. Bu bağlamda Orhangazi Meydanının merkezinde (yeni adıyla Koza Meydan) bulunan Koza Han’ın seyrine imkan tanıyan oturma platformlarının aynı zamanda kendi üst örtüsünü oluşturduğu “yatık çerçeve” biçiminde bir yapı tasarlanmıştır. Atatürk Caddesi kotundan gelen yayaların altından yürüyebildikleri bir açıklığa sahip ve yatık olan bu kütle Koza Meydanı’nın sahnesini oluşturduğu bir tiyatronun anfisiymiş gibi kurgulanmıştır. Çerçeve yapının anfi, meydanın sahne yerini aldığı bu düşünsel çerçeve içerisinde de tabiki Koza Han Gösterinin kendisi, baş aktörü olarak düşünülmüştür. Kütle sadece kademeli platformun üzerinde oturan insanlar için değil, Atatürk Caddesinden gelen yayalar için de sahip olduğu yırtık içerisinden Koza Han’a etkileyici perspektiflerden bakabilmektedirler. Koza Meydan (-3.60) kotunda söz konusu “yatık çerçeve” nin altında kalan boşluk, önerilen ve mevcuttaki çarşıların yeniden yorumu olarak tasarlanan alt çarşıların sirkulasyon aksını oluşturmaktadır. Bu çarşı Koza Han girişini karşılayan ikincil bir girişe daha sahiptir ve çarşı koridorundan Koza Han avlusuna uzanan bir perspektif vermektedir. Bu Çarşı döneminin önemli mimarlık ürünlerinden olan eski çarşı tasarımını kısmen muhafaza etmiş, yeniden düzenlenen bölümlerinde ise önemli ölçüde eski kontur ve aksları kendine referans kabul etmiştir.
Belediye Hizmet Binası, Orhangazi Camii ve Kafeteryaların çevredelediği Belediye Meydan ise proje alanının 24 saat yaşayan bir yer haline gelebilmesi için kafelerin oturma gruplarının doldurduğu rekreasyon işlevi baskın bir meydan olarak önerilmektedir.
“Seyir Platformu” yapısınınbir diğer özelliği ise kollarından birinin -7.00 kotuna, Koza Meydan’ın altına iniyor olmasıdır. Meydan üzerindeki yırtıktan alt kota, sergi hollerine ulaşılan düzenlemede Koza Han’ın mevcut yerleşim düzeni içerisinde görünmeyen cephesi de sergi salonları, fuaye ve fuayenin açıldığı yarı açık mekanlar tarafınca seyredilebilir hale gelmiştir.
Çiçekçiler Meydanı
Belediye Hizmet Binası kuzey cephesine yaslı anfi yapısı İmaret Sokak içine sıkışmış olan çiçeklerin yerleşmesi için yeniden yasarlanmıştır. Mevcut topografyanın yükselmesi ile oluşturulan üst örtünün altında bir araya gelecek olan çiçek satış birimleri karunaklı bir mekana ve Belediye Meydanı’na direk bağlatıya kavuşmuşlerdır.
Heykel Meydanı
Heykel Meydanı’ında niteliksiz yapılar temizlenmiş, noktasal odaklı bir plan benimsenerek Heykel etrafında yeşil dokunun hakim oldugu bir düzenleme yapılmıştır. Bu alan içerisinde ayrıca kapalı ve katlı otopark önerileri de bulunmaktadır.
Cumhuriyet Caddesi Meydan Düzenlemeleri
Cumhuriyet Caddesi girişlerinde ve cadde boyunca belirlenen 3 farklı bölgede olmak üzere toplam 5 alanda çeşitli ölçeklerde meydan/kent boşluğu düzenlemeleri önerilmiştir. Bu düzenlemeler öncelikli niteliksiz yapı syoru ve görsel kirliliğe neden olan kentsel elemanların temizlenmesi, ve kalan boşluklar sayesinde tarihi eser ve diğer nitelikli yapıların görünürlüğünü arttırmayı hedeflemiştir. Yine bu kentsel tasarım alanlarında tüm wc yapıları ve otopark ihtiyaçlarının yer altında çözülmesi alınan kararlar arasındadır.
Yeşil Alan Organizasyonları ve Kentsel Donatı Elemanları
Proje Görsel kirlilik yaratmak yerine yeni düzenlemenin getirdiği mimari dil ile bütünleşik bir tasarım dilinde üretilmiş, yaya hareket ve duraklamalarını yönlendirecek kentsel mobilyalar, donati elemanları sunmaktadır. Banklar, Kiosk ve bilgi noktaları, aydınlatma ve yönlendirme elemanları, çöp kutuları vs tasarımlar meydanı tanımlamakta, oluşturulan kentsel kimliği tamamlamaktadırlar. Sınır/duvar öğeleri ve kiosklar prekast beton plaklar ve kentsel kimliği tamamlaması adına ‘ipek kozası’ görünümde bir dokuyla tasarlanmıştır. Bu ipek kozası tasarımı, projenin kavramsal çerçevesi içerisinde tarihsel ve kültürel katmanlarının günümüzde malzeme ölçeğine dahi yansımış olmasının bir sonucudur.
Proje bağlamında önerilen ve kentin mevcut yeşil dokularını birbirine bağlayan yeşil doku meydanı sert ve beton bir platformdan etkisinden kurtarmakta ve su öğeleri ile çevresel estetiği zenginleştirmektedir.