Katılımcı, İTÜ KKTC Eğitim Araştırma Yerleşkeleri, Gazimağusa Yerleşkesi Davetli Mimari Proje Yarışması

Katılımcı, İTÜ KKTC Eğitim Araştırma Yerleşkeleri, Gazimağusa Yerleşkesi Davetli Mimari Proje Yarışması

İTÜ-KKTC Gazimağusa Yerleşkesi aşağıdaki kriterler esas alınarak tasarlanmıştır:

A- Kampus alanının kent ve yakın çevre ile ilişkilerinin üst ulaşım sistemi ile uyum içinde güçlendirilmesi, güçlü bir oto ve yaya erişiminin sağlanması.

B- Arsa verilerinin (eğim, mevcut yetişkin ağaçlar ve binalar, vb.) dikkate alınması, doğal ve kültürel varlıkların değerlendirilmesi.

C- Fonksiyon dağılımında; işlev alanlarının birbiri ve dış ortam ile ilişkilerinin dikkate alınması.

D- İklim verilerinin alan kullanımında ve binaların tasarımında göz önüne alınması.

E- Etaplar halinde inşa edilmeye uygun biçimlenme.

F- Çağdaş, ancak yerel olanaklarla uygulanabilir yapı sistemi.

G- Peyzaj tasarımında fonksiyonel ilişkilerin gerektirdiği yapısal düzenlemelerin yanında iklim ve yöre koşullarıyla uyumlu bitkisel düzenlemeler.

Doğu Akdeniz’de bulunan Kıbrıs adası Akdeniz kentlerinin özelliklerini taşımakla beraber farklı dönemlerdeki farklı medeniyetlerin himayesinde kalmasından kaynaklanan çok kültürlülüğe sahiptir. Bu bağlamda Mağusa ITÜ yerleşkesi bu medeniyetlerin kesiştiği önemli bir noktada konumlanmaktadır. Yerleşkenin, Kuzey yönünde bulunan Ortaçağ Surları ve bunun içerisinde şekillenen yaşam, diğeryandan güney-batı yönünde yerleşen Ingiliz dönemi yapılaşması, güneyde ve doğuda ise modern mimariyne örnek teşkiledecek kamu yapıları ve dönem özelliği gösteren konutlar bulunmaktadır. ITÜ kampüsü tüm bu tarihi verilerin arasında kesişim noktası oluşturan bir konumda yeralmaktadır. Tüm bunlara ek olarak denize küs olan bu kentin farklı düzlemlerinden deniz ile görsel ilişki kuracak bir kampüs yaratılacaktır. Yerleşke tasarlanırken, kentli ile içiçe surların keskin ayrımın zıttına şeffaf bir kampüs hedeflenmiştir. Bu şeffaflık oluşturulurken çevre ve ekoloji gözönünde bulundurulup yeşilin içerisinde bir kampüs hedeflenmiştir. Akdenizli olan Mağusa göz önünde bulundurulduğunda, avlulu binalar, güneşe karşı korunaklı mekanlar, maksimum düzeyde dış mekan kullanımı ile birlikte yeşille oluşturulan mikroklima kampüsün yalın, sürdürülebilir,sosyal ve ekolojik oluşumunun önemli etkenleridir. Bunun yanında kentli ile üniversitenin buluştuğu ve farklı zamanlarda farklı kullanımlara olanak sağlayacak olan yatay ve dikey düzlemde tüm kampüsü bir birine bağlayan kentsel koridor kampüsün ana omurgasını oluşturacaktır. Tüm toplanmalar ve dağılımlar bu aktivite köprüsü(omurgası) üzerinden olacaktır.

A- KAMPUS ALANININ KENT VE YAKIN ÇEVRE İLE İLİŞKİLERİ, ÜST ULAŞIM SİSTEMİ İLE ENTEGRASYONU:
İTÜ-KKTC Gazimağusa yerleşkesi için belirlenen alan, ulaşılabilirlik ve işlevine uygunluk açısından oldukça olumlu bir konumdadır. Kapalı Maraş bölgesinin kullanıma açılması ile alan kent bütünü içinde daha da merkezi bir konuma gelecektir.

MOTORLU ARAÇ ULAŞIMI
Alanın kuzeybatısında kent ulaşımının ana odaklarından biri olan Anıt Kavşağı bulunmaktadır. Bu kavşakta birleşen iki ana arter; alanın batısındaki Polat Paşa ve kuzeyindeki Fevzi Çakmak bulvarları kampusa motorlu araç erişimini sağlamaktadır. Otopark girişi hem topografyanın yönlendirmesi hem de ikincil bir yol olması nedeniyle alanın batısındaki İlker Karter Caddesinden sağlanmıştır.

YAYA ERİŞİMİ
Alana ana yaya yaklaşımı kuzeybatı ucundaki giriş meydanından sağlanmaktadır. Kampus içi ana erişim ve aktivite koridoru, tüm fonksiyon alanlarını birbirine bağlamaktadır. Bu ana artere giriş meydanından ve bir yaya köprüsü ile Fevzi Çakmak Caddesi aşılarak Suriçi’nden erişim sağlanmıştır. Bu köprü aynı zamanda denize erişim için de kullanılmaktadır. Fevzi Paşa Bulvarı ile Sur arasındaki hendeği de kapsayan şerit, ekolojik değerleri korunarak denize kadar uzanan yaya bağlantısını da içeren bir yeşil koridor olarak düzenlenmelidir. Kale Kapısının da ileride sadece yaya erişimi için kullanılarak Suriçi ile daha güçlü bir bağlantının oluşacağı öngörülmektedir.

Kampus alanının güneyinde, Rektörlük binası olarak kullanılacak olan, şu anda harap haldeki Eski Mahkeme binası bulunmaktadır. Kampus ile yaklaşık 100 m uzaklıktaki Rektörlük binası arasında sağlıklı ve güçlü bir yaya ilişkisinin kurulması, vazgeçilemez bir gerekliliktir. Ancak şu anda aradaki parseller, bu ilişkiyi kampusun doğu ve batısından geçen oto yollarının yaya kaldırımları ile sınırlı kılmaktadır.

Çoğu kamu mülkiyetinde olan (Tapu Dairesi, Postane, İtfaiye) bu alanların ileride Üniversite’ye tahsis edilerek hem yaya erişim sürekliliğinin sağlanması hem de Üniversite’nin zaman içinde artacak mekânsal ihtiyacının bu alandaki korunacak (Tapu Dairesi, Postane, tek katlı çarşı gibi) ve yeni inşa edilecek binalarla karşılanacağı öngörülmektedir.

B- YAKIN ÇEVRE VE ARSA İÇİ DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARIN KORUNMA VE DEĞERLENDİRİLMESİ:
Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından korunması önerilen tüm yapılar korunmuştur. Ayrıca korunması yarışmacıya bırakılmış olan Devlet Hastanesi Ön Bloku da taşıdığı mimari dönem özellikleri nedeniyle koruma altına alınmıştır. Korunan yapılar genellikle sosyal ve idari kullanımlara tahsis edilmiştir.

Alanda mevcut ağaç dokusu programın el verdiği ölçüde korunmuştur. Alanın güney ve doğusundaki yeşil doku ile görsel ve işlevsel devamlılık hedeflenmiştir.

C- ARAZİ KULLANIM KARARLARI, İŞLEVLERİN ALAN BÜTÜNÜNDE DAĞILIMI
Arazi kullanımı ve bölgelemede korunan doğal ve yapısal varlıkların yanında dış ve iç işlevsel ilişkiler de rol oynamıştır.

Ana ulaşım ve aktivite omurgası üzerine kurulan komplekste dış kullanımın yoğun olduğu spor ve kültür tesislerine kuzey ve batıdaki bulvarlardan, konut ve yurtlara ise doğudaki İlker Kartel Caddesinden giriş sağlanmıştır. Eğitim birimlerine ise iç bölümde yer verilmiştir. En büyük kullanım yoğunluğunu oluşturan eğitim birimlerinin ana giriş kuzey-batı köşesinden olmakla birlikte, Polat Paşa ve Fevzi Çakmak bulvarları üzerinde ikincil girişler de düzenlenmiştir.

Açık otopark alanları yeşil dokunun azaltılmaması için az sayıda ve Polat Paşa Bulvarı üzerinde düzenlenmiştir. Kapalı otopark alanı ise alanın batı kesiminde eğitim bloklarının bodrumunda yer almaktadır. Getirilen çözüm ile lojmanların altıda kendilerine özel park olanağı sağlanmıştır.

Ana omurga üzerine kurulan yaya erişim ağında tüm birimlere farklı kotlardan ve farklı özellikte (üstü açık/kapalı) bağlantılar oluşturulmuştur. Bu oluşum eğitim birimlerinin çok amaçlı/esnek kullanımında önemli bir katkı sağlayacaktır.

Zemin katlarda bazı blok altlarının boşaltılması ile hem doğu-batı, hem de kuzey-güney yönlerinde yeşil alan sürekliliği sağlanmıştır.

D- İKLİM VERİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Üstü örtülü yanları açık yaya alanlarının (ulaşım, dolaşım, toplanma ve dinlenme amaçlı) önemli ölçüde yer alması ile sıcak dönemlerde bölge ikliminin yaratacağı olumsuzlukların en aza indirilmesi hedeflenmiştir. Bu alanların her iki yönde açık bırakılması ile hava sirkülâsyonunun serinletici etkisinden yararlanılmıştır.

Yapıların tasarımında da aynı şekilde hava sirkülâsyonundan yaralanılarak serinlemede kullanılacak enerjinin minimize edilmesi hedeflenmiştir.

Yapısal düzenlemenin yanında bitkilendirmede; hem var olan doku hem de yeni düzenlemelerle yeşil örtünün güneşin etkilerini azaltmadaki etkisinden yararlanılmıştır.

E- ETAPLAMA VE GELİŞİM KARARLARI:
Yeni kurulan bir üniversitenin mekânsal gelişiminin de belli bir süreç gerektireceği gerçeğinden hareketle, yerleşimin biçimlenmesindeki ana faktörlerden biri “etaplar halinde inşa edilebilmeye uygunluk” olmuştur. Aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi ihtiyaç ve imkânların bileşkesinde, farklı etaplama kombinasyonları üretilebilmektedir.

G- PEYZAJ TASARIMI İLKELERİ:
Kampus hem ekolojik hem sürdürülebilir olacaktır. Eğitim bloklarında yeşil alanların yukarıya kaldırılıp kuzey- batı yönünden esen hâkim rüzgârı da kampus içerisine alıp bu alanlarda mikro klimayı dengeleyici su yüzeyleri oluşturulacak ve suyun serinletici etkisiyle birlikte bu hava bu bölgelerde serin ve yılın her zamanı yaşanabilir bir avlulu sitem oluşturacaktır. Bunun yanında bu su elemanlarının eğitim blokları yanında yer alanlar zeminde fıskiyeli sistemler olup gerektiği durumlarda kampusun dışarı ile ilişkisini fiziksel olarak kesip görsel olarak bağlantının sürekliliğini sağlayacaktır. Kentin ana yeşil omurgası kampus alanının içerisinden geçmektedir. Bu yeşilin kampus içerisindeki sürekliliği çevredeki bitkisel doku da göz önünde bulundurularak tasarlanıp yeşil kampus felsefesini de destekleyecek şekilde tasarlanmıştır. Ekolojik yaklaşımlar ile birlikte eko-onarım koridorları yaratılarak Mağusa’ya özgü bir kampus hedeflenmiştir.

Etiketler

Bir yanıt yazın