MuuM tarafından tasarlanan Avlu 138, İstanbul'da kentsel dönüşümün yoğunlaştığı Levent, Gültepe bölgesinde, Talat Paşa Caddesi üzerinde yer alıyor.
Yapı sınırları, bitişik nizam yapılaşma içerisinde, Talat Paşa Caddesi ve paralelinde yer alan Ulu Sokak arasında kalıyor. Yapı sınırları arasındaki kot farkı zemin altındaki katların kullanımına olanak sağladı.
Bina programının yoğunluğu ve imar kısıtları, yapı kütlelerinin iki ana blok ve ortada bir iç bahçe kurgusu ile ele alınmasını tarifledi. Zemin ve altındaki katlarda mağaza ve otopark, üst katlarda ise konut birimleri bulunuyor.
Yaklaşık 7.000 m2 inşaat alanına sahip proje, zemin üzerindeki 5 katta toplam 46 adet konut ünitesi yer alırken, altındaki 3 kat ticarete ayrıldı. Konut tipolojisi, farklı yaşam tarzlarına uygun olarak 50 m2‘den 170 m2‘ye farklılaşan 1+1, 2+1 normal daireler ile 3+1 çatı dubleksleri ile çeşitleniyor.
Konum itibariyle yoğun yapılaşma içinde kalan yapının avlusu sürprizli bir mekan olarak ortaya kondu. Avluya açılan kat holleri ile güneş ışığının sıcaklığı koridorlara yansıtılmış ve yaşayan mekanlar ortaya çıkartıldı. Tüm dairelerin ortak paydasını oluşturan avlu organizasyonu ile kullanıcılar arasındaki iletişimin güçlenmesi ve unutulmaya yüz tutmuş komşuluk ilişkilerinin canlanması hedeflendi.
Yapı iç avlusuyla kullanıcılarına ve çevresine yaşam kalitesini yükselterek bir değer oluşturuyor.
Çatı dubleksleri, çatının yüksek eğimli çözülmesi ile, galerili ve yüksek tavanlı mekanlar olarak planlandı. Çatı ışıklıkları ile mekan konforunun arttırılması sağlandı.
Cephe organizasyonunda pencereler -çevredeki mevcut dokunun aksine- yüksek kapılara dönüştürülmüş ve fransız balkonları oluşturularak gün şığının içeri davet edildi. Ahşap panjurlar kullanıcıların mahremiyetini sağlarken, panjurların hareketli olması ile yaşayan bir cephe kurgulandı.
Sokak tarafında ortaya konan cephe kurgusu avlu tarafında avluya uzanan balkonlarla geliştirildi. Bu balkonlar avlunun hacim algısını olumlu yönde geliştiriyor.
Avlu her daim yeşil kalacak bir soluklanma mekanı olarak ele alındı. Avlunun doğu sınırını oluşturan sağır komşu duvarının tırmanıcı yeşillikler ile kısa sürede yaşayan bir yeşil duvara dönüşmesi bekleniyor.
Yapının, kentsel dönüşümün yoğunlaştığı bu bölgede – nispeten ufak bir parselde de olsa – yatırımcı, tasarımcı ve uygulayıcı uyumu ve işbirliği ile insan odaklı bir çevre oluşumunda pay sahibi olması açısından önemli olduğu düşünülüyor.