Kadıköy / Bostancı'da, birbirleriyle benzer gibi gözüken ancak her biri farklı büyüklük ve geometride olan parsellerden oluşan, aşırı bürokratik ve sayısal kriterlerle çalışan ancak hiçbir kentsel mimari öngörüye dayanmayan imar planlarıyla geliştirilmekte olan, yüksek yoğunluklu bir "apartmanlar bölgesi" olma yolunda hızla dönüşen bir alanda, iskele ve sahile erişimi oldukça kolay, manzara olanaklarına sahip bir köşe parsel.
Yer: Kadıköy / Bostancı’da, birbirleriyle benzer gibi gözüken ancak her biri farklı büyüklük ve geometride olan parsellerden oluşan, aşırı bürokratik ve sayısal kriterlerle çalışan ancak hiçbir kentsel mimari öngörüye dayanmayan imar planlarıyla geliştirilmekte olan, yüksek yoğunluklu bir “apartmanlar bölgesi” olma yolunda hızla dönüşen bir alanda, iskele ve sahile erişimi oldukça kolay, manzara olanaklarına sahip bir köşe parsel.
Problem: Arsaya özgü imar durumunun elverdiği maksimum alanı elde ederek, günümüzde geçerli olan gayrimenkul kodlarına uyarak 3 oda ve 1 yaşama mekanlı maksimum konut sayısını elde etmek, mevcut imar şartlarının tanıdığı olanakları iyi kullanmak, parsel büyüklükleri – çekme mesafeleri – yoğunluk arasındaki uyumsuzluklardan kaynaklanan yakın çevresindeki “oransızlıklar”dan uzak kalmaya çalışmak, bölgede zemin kotlarında gözlemlenen dükkan ve konut işlevleri arasında kararsızlıkların yol açtığı “tanımsızlık hissinin” karşısında duran bir yapı tasarlamak, bunları yaparken bağlamdan soyutlanmamak.
Form: Bina kütlesi sadece bir dikdörtgenler prizması ile sınırlı tutuldu ve çıkma yapılmadı. Plan kurgusunda asansör şaftı ortaya alınarak merdivenler ve ıslak hacimler binanın arka köşelerine doğru çekildi, salon ve odalar yola bakan cephelere yerleştirildiler. Pencerelerin düzeni, daireleri hem 3, hem 2 odalı olarak tasarlamaya elverişli olacak şekilde kurgulandı.
Köşe parsel olma özelliği kütle üzerinde okunaklı kılındı. En yakın komşu binalara bakan yan ve arka cephelerde beyaz sıvalı geniş masif duvarlar, yollara bakan diğer iki cephede de geniş açıklıklar ve gri seramik kaplı yüzeyler oluşturuldu.
Zemin kotu, etrafta çokça rastlanan eğilimin aksine konut ve ticaret işlevlerinden arındırıldı, boşaltılarak açık ve sert zeminli bir giriş bahçesi niteliğine kavuşturuldu. Bu alanda güvenlik, bekleme, zil, posta kutuları gibi apartman giriş işlevlerini barındıran camlı bir giriş holü oluşturuldu. Altı boşaltılmış bu prizmatik bloğa sokaktan yaya girişi, endirekt olarak yandan ince bir saçak ile alındı. Yan ve arka bahçeye bakış vererek gerçekleşen bu giriş deneyimi oldukça geniş bir görüş alanını kapsar duruma geldi. Böylesi bir deneyim, giriş sekansını olabildiğince uzatmanın yanı sıra bir anlamda bloğun üst katlarındaki yoğunluğunu dengeleyici bir işleve sahip oldu.
Araç girişi ise yaya girişi ile çakışmayacak şekilde diğer yoldan alındı, buradan bir rampa ile bodrum kattaki kapalı otoparka iniş sağlandı.
Vurguyu binanın kendisinden çok boşluğa, oranlara, bahçeye, ara mekanlara ve geçişlere yapmak için her yerde beyaz ve gri tonları kullanıldı. Otopark ve yangın merdiveni gibi işlevsel alanlarda sadece dolgu duvarlara sıva uygulandı, betonarme kısımlar olduğu gibi bırakıldı.
Bahçe duvarları genel kompozisyonun bir parçası haline getirildi, çöp nişi ve yazı yerleri bu duvarların uzantıları olarak ele alındı, bahçe duvarlarının sokak ile kurduğu ilişkinin daha geçirgen olması hedeflendi.
1 Yorum
Arkitera Forum’da tartışılmıştı kendileri.