2007 yılında Roma Belediyesi tarafından gerçekleştirilen yarışmanın kazanını olan proje, aynı zamanda 'Sürdürülebilir Yenilikçi Proje Özel Ödülü' ile 2017 Avrupa Mimarlık Ödülü'ne sahip.
Otobüs terminali, Labics Mimarlık Stüdyosu tarafından tasarlanan bir projeyle insanların dolaşımına imkan veren bir karaktere sahip yapı topluluğu Città del Sole’ye (Güneş Şehri) dönüştürüldü. Alan, yerleşim bölgesi ile şehir merkezi arasında ofisleri, endüstri alanlarını ve konut yaşamını barındıran bir bağlantı noktası haline geldi.
Fotoğraflar: Marco Cappelletti
Dar ve uzun arsa üzerinde doğu-batı yönlenmesi projenin belirleyici özelliklerinden. Bilinçli bir şekilde, güneydeki yerleşim bölgesi ile kuzeye doğru uzanan şehir merkezi arasında dolaşımı sağlayan bağlantılar kuruluyor.
Doğu ucundaki eski otobüs terminalinden başlayarak “Città del Sole” birbiri ardına dizilerek gelişiyor. Proje ile ziyaretçiler, akıllıca düzenlenmiş yapılara ve açık alanlara yönlendiriliyor. Telaşlı otobüs istasyonunun hareketli karakteri, çok yönlü ve yavaşlamış bir mekana dönüşüyor.
Farklı fonksiyonlar bir kompleks olarak bir araya geliyor. İki alt kat, yukarıdan ve aşağıdan gelen merdiven ve rampaları yapılandırılan bir temel bölge gibidir. Organik bir yapı gibi, çevreyle ve gelip gidenlerle olan etkileşimi vurgulamak için algıları çeşitli yönlerde genişlettiği görülür.
Bu alan üzerinde üç farklı, heybetli yapı hüküm sürüyor. Otobüs terminaline bitişik ve merkezi olarak yerleştirilmiş hacimler, doğu kompleksine kıyasla sade, eski otobüs istasyonuna sanki sembolik olarak elini sunmuş gibi görünüyor. Temel alanından çıkan üç binanın kütleleri, geçiş bölgelerinde korunaklı bir buluşma yeri oluşturarak kolonların üzerinde konumlandırılır.
Alan, programlar için çeşitli yapılara ayrılıyor. Her şeyi birleştiren temel alanda, ticari alanlar ve bir kitapçı giriş katındaki otobüs istasyonunu tamamlıyor. Yukarıdaki alanlar ofislere ve kamusal alanlara ayrılıyor. Batıdaki yapı ofis işlevine sahip iken, diğer iki yapı ise konut işlevi görüyor. Ortadaki yapı büyük ve seçkin dairelere, dokuz katın üzerindeki en yüksek yapı da daha küçük yaşama birimlerine sahip.
Bireysel elemanlar tasarımın birleştirici dili tarafından bir araya getiriliyor. Cam ve alüminyum, birleşimin tüm görünümünü karakterize ediyor. Gümüş renkli ince alüminyum çubuklar, yan yana yerleştirilerek cephenin büyük kısmında zarif ve şeffaf görünümüyle yapıyı gizler. Bu çubuklar cephenin yüksekliği boyunca devam eder ve cephede düşeylik vurgulanır. Konut işlevli olan iki yapı görsel olarak birbirinden ayrı durmaktadır ve ayarlanabilir güneş panelleriyle donatılmıştır. Alt yapıda, paneller yapının tüm yüksekliği boyunca dikey düzlemde ayarlanabilir. Yüksek olan yapı, yatay düzlemde ayarlanabilir panjurlu sabit elemanlara sahiptir. Tüm bu elemanlar, canlı ve sürekli değişen perspektifler yaratıyor.
Fotoğraf: Marco CappellettiFotoğraf: Marco Cappelletti
Labics mimarlık stüdyosu tarafından yeniden canlandırma projesiyle bir otobüs terminali, sistematik bir planlamayla insanların dolaşımına imkan veren bir karaktere sahip yapı topluluğu Città del Sole’ye (Güneş Şehri) dönüştürüldü. Alan, yerleşim bölgesi ile şehir merkezi arasında ofisleri, endüstri alanlarını ve konut yaşamını barındıran bir bağlantı noktası haline geldi.