TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi, ODTÜ arazisine yapılması planlanan yeni yol projeleri için ODTÜ arazisindeki ormanlık alanda yapılan tahribata yönelik basın açıklaması yayınladı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi ve ODTÜ yönetiminin, Bilkent Entegre Sağlık Kampüsü’ne hizmet etmesi amacıyla yapılacağı söylenen yollar konusunda bir protokol imzalanarak anlaştıkları 8 Eylül 2017 tarihinde kamu ile paylaşılmıştır. Bunun üzerine tam bir gün sonra 9 Eylül gecesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ait iş makineleri ve polisin TOMA desteği ile ODTÜ arazisine girilmiş, İncek Bulvarı ile Ankara Bulvarını birbirine bağlayacak yolun ODTÜ arazisi içerisinde kalan kısmında yol gövdesi açılarak ormanlık alanda büyük tahribat yaratılmıştır.
Söz konusu yollara ilişkin plan değişiklikleriyle ilgili daha önceden bilgilendirme açıklamaları yapmıştık (Bağlantı-1, Bağlantı-2). Bu açıklamalar kapsamında tekrar hatırlatmak isteriz ki; davacısı olduğumuz ilgili plan değişiklikleri herhangi bir bütüncül ulaşım yöntem ve yaklaşımı içermeyen, parçacıl, beyhude bir trafik problemi çözme çabasıdır. Uzun erimde bölgede oluşacak olan trafik problemine bir çözüm olmayacak aksine kaos halini almış Ankara ulaşımını iyice keşmekeş haline getirecektir. Çözüm nitelikli, konforlu, güvenli ve ekonomik hedeflerle bütüncül ulaşım politikaları geliştirerek, kamu kaynaklarını heba etmeyecek, sürdürülebilir uygulamalar geliştirmektir.
Öncelikle, hem sağlık hizmeti hem kentsel hizmet alanı olarak hem de ekonomik altyapısı sebebi ile ciddi problemleri ardından getirecek olan ve bu kapsamda birçok mercide tartışılan, yap-işlet-devret modeli ile gerçekleştirilmesi planlanan Şehir Hastaneleri projesi için planlanan bu yollar için açılmış davaların devam ettiğini belirtmek isteriz. Son süreçte ise ilgili planda ODTÜ alanını içeren kararlar kapsamında, ODTÜ Rektörü tünel yola ilişkin kendi istekleri doğrultusunda Belediye ile mutabakata vardıklarını ve İncek Bulvarı ile Ankara Bulvarını birbirine bağlayacak kuzey-güney hattının genişliğinin ise 50 metreden 38 metreye düşürüldüğünü açıklamasında duyurmuştur. 9 Eylül gecesi gerçekleştirilen tahribat, planda 50 metre genişliğinde önerilen, protokol kapsamında ise 38 metre olacak şekilde anlaşılmaya varılan yol alanını kapsamaktadır. Fakat Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek’in Twitter’dan paylaştığı görsellerde, yol gövdesi için açılan alanın 38 metreden çok daha geniş olduğu (yaklaşık 90-100 metre olduğu) anlaşılmaktadır.
İlgili yollar özelinde belirtilen problemlerin, detaylı bir teknik çalışma ve direk muhatabı olan bütüncül bir planlama anlayışı ile çözülmesi yerine Valilik, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve ODTÜ Yönetimi işbirliği ile imzalanan protokol ile olası problemler görmezden gelinmiştir. Bu işbirliğinden sadece bir gün sonra Ankara Büyükşehir Belediyesi araziye girerek yol gövdesini oluşturmuştur. Gelinen bu hazin noktada aklımızda bazı sorular bulunmaktadır;
- Yeni yol genişliğine göre teknik çalışma ve yeni bir imar planı neden yapılmamıştır?
- Ankara Büyükşehir Belediyesi bu kadar kısa sürede nasıl yeni bir yol projesi yapmıştır?
- Yol projesi ne zaman araziye aplike edilmiştir, bu aplikasyon işlemi ODTÜ tarafından kontrol edilmiş midir?
- 38 metre olan yol için neden yaklaşık 100 metre genişliğinde bir gövde açılmıştır? Bu tahribatın denetimi kimler tarafından yapılacaktır?
- Bu işbirliğin sonucu olan doğal tahribat neden bir gece yarısı operasyonu olarak yapılmıştır?
ODTÜ Ormanı şu anda Ankara’nın en büyük ve en önemli yeşil alan arzını sağlayan alandır. Böylesine önemli bir değer söz konusuyken öncelikli olarak bu alanın korunması, özellikleri ile geliştirilmesi ve alan için son derece titiz çalışmalar yürütülmesi gerekmektedir. Buna rağmen Ankara Büyükşehir Belediyesi bu alanı da Ankara’nın en önemli değerlerinden biri olan AOÇ arazisi gibi tahribata açık boş arazi olarak görmektedir. Melih Gökçek yaklaşık çeyrek asırlık Belediye Başkanlığı döneminde bir metrekarelik dahi bir kent ormanı yaratamamışken Ankara’nın yaratılmış değerlerini yağmalamakta beis görmemektedir. Bunu gerçekleştirirken imar kanununun öngördüğü ilgili idari süreçleri gerçekleştirmeden idari, teknik ve hukuki olarak problemli bir sürecin işletilmesinde hiçbir sıkıntı görmediği aşikârdır. Bu işbirliğinin verdiği güç ise bir gece yarısı operasyonu olarak karşımıza çıkmış ve ne yazık ki daha önceden de Ankara’nın kültürel ve doğal miraslarının tahribat/yıkımları sürecinde Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirmekten haz duyduğu bir gövde gösterisi olarak bir ahlaki tahribatın da önünü açmıştır.
Kentimizin ve mesleğimizin yaşadığı bu tahribatın rant odaklı bir yönetim anlayışı kapsamında gün be gün arttığının endişesi ile, Ankara’nın daha yaşanılabilir bir şehir olması adına ODTÜ Ormanı’nın bir bütün olarak savunulması gerektiğini hatırlatarak, bütün yurttaşları bu doğrultuda dayanışmaya davet ediyoruz.