Monoblok Arşiv Yapısı

Canberra yakınlarındaki May + Russel tasarımı arşiv yapısının prefabrik betonla üretilen eğimli panelleri, cepheye vuran güneş ışığını yakalayacak şekilde konumlandırılmış.

Avustralyalı mimarlık ofisi May + Russel’ın tasarladığı arşiv yapısının, 15 milyondan fazla doküman ve video kaydının yanı sıra dijital arşive de ev sahipliği yapması planlanıyor.

Mimarlar bir endüstriyel parkta yer alan yapı için uygun olan form ve ölçek üzerine düşünürken ipuçlarını yapının lokasyonundan ve depolama/arşiv işlevli yapıların bilinen formatlarından almış.

Fotoğraflar: Kiernan May

May + Russel, gün içerisinde ışığın cephedeki etkilerini vurgulayarak zamanın ilerleyişine dair referanslar sunmayı amaçlamış.

Tasarımın mimari diyaloğu, bir ulusun kolektif hafızasının sembolik koruyucusu olarak yapının işlevini vurgulamak, ‘arşiv’ ve ‘arşivciler için bir alan’ın temel işlevlerini temsil etmek üzerine.

Yapı Gungahlin banliyösüne doğru uzanan önemli bir yolun yakınlarında bulunuyor. Dolayısıyla çoğunlukla sabah ve akşam saatlerinde yakınından geçen banliyö sakinleri tarafından görülecek.

Yola hizalanmış ana cephe, günün başlangıcında ve sonunda iyice belirginleşen bir ışık/gölge deseni oluşturacak şekilde tasarlanmış. Yapı bu görünümü sağlamak için yükseltilmiş köşeleri olan, prekast beton panellerle kaplanmış.

Açılı panellerin kuzey ve güneye bakan kenarları şafak ve alacakaranlığı temsil etmesi amacıyla soluk portakal veya lilaya boyanmış.

Açıklıkları ve dokulu yüzeyi bulunan arşiv/depolama alanının monolitik formu, termal verimliliği optimize etme ve hava geçirmeyen, korumalı bir alan yaratma ihtiyaçları dolayısıyla şekillenmiş.

Mimarlar:

Yapı, yerden yükselerek güneşi yakalayan, aşınmış, zamansız bir granit kütle resmederek geçmişimize ve Avustralya peyzajına referans veriyor.

Arşiv alanının basit geometrik yerleşimi sayesinde, mobil raf sıraları için etkili bir yerleşim düzeni oluşturulmuş. Yapının diğer uçlarında konumlandırılan yangın merdivenleri ise cepheye uyumlu renklere boyanmış.

Arşivciler ve idari personel tarafından kullanılan bölümde, yapının geneline kontrast oluşturur şekilde, günümüzü ve geleceği temsil etmek amacıyla minimal bir mekan algısı oluşturulmuş.

May + Russel:

Hafif metal ile kaplanmış kısım, düzenli çizgileri ve modüler açıklıklarıyla akıcı, makine benzeri bir kutu görünümüne sahip.

Çatı pencereleriyle aydınlatılan yüksek atriyum iki farklı alanı birbirine bağlıyor. Bu hacim zaman geçişi kavramını güçlendirmek adına, toprak tonlarında kil panellerle kaplanmış.

Parlak görünümüyle ortak alan ana sürkülasyona bağlanıyor ve yapının anahtar teması olan geçmiş, gelecek ve şimdiki zaman arasındaki bağlantıyı vurgular şekilde arşivciler için bir buluşma noktası oluşturuyor.