Rebecca Wennerstrand, Mayank Thammalla ve Robert Haejun, kentlerde savaş sonrası yıkımla oluşan enkazı kullanıp tekrar şekillendiren bir tipoloji tasarladı.
Suriye’de halen devam eden insani kriz ülkeyi derinden sarsmanın yanısıra kültürel kimliğini de tahrip etmekte. Son 5 yılda, kıtasal ölçekte bir göçe sebep olacak 11 miyondan fazla insan yerinden edilmiş ve 4.8 milyon mülteci komşu ülkelerden koruma talep etmek zorunda kalmış. Bir zamanlar zengin tarihi ve kültürüyle bilinen ülke şimdi savaştan zarar görmüş durumda. Rebecca Wennerstrand, Mayank Thammalla ve Robert Haejun’un, zarar gören kentsel malzemeye ve mimariye cevap niteliğinde tasarladığı park konsepti “the silver lining”, radikal bir yaklaşım olarak savaş sonrası enkazı çeşitli ham yapı malzemelerine dönüştürüyor.
Şam’ın savaş sonrası haritası
Önerilen dev hat, yıkımdan zarar gören kentin üzerinde, parçalanmış malzemelerin büyük bir yatay zemin oluşturacak şekilde birleştirilmesiyle kurulacak büyük bir parktan oluşuyor. Fikir, enkazı zemin seviyesinden 200 metre yükseklikteki bir megastrüktüre çıkarmak ve gelecek yapım işleri için, yeniden düzenlenen malzemeleri oradan alıp bir dizi sistematik süreç dahilinde zemin kotuna tekrar yerleştirmek üzerine. Savaş sonrası oluşan enkazla sağlanan bu prosedür, eski tipolojilerden yaratılan yeni kent tipolojilerinin vurgulanması açısından farklı ve izole bir süreç.
Silver Lining’in süreç içerisinde havadan görünümü
Yapım işleri için kullanılan malzemeler ve buna bağlı oluşan katı atıkların sayısı dünya genelinde üretilen atıkların yaklaşık olarak yarısını oluşturuyor. Üstelik yapı malzemelerinin, ham maddenin elde edilmesi, üretimi, taşınması, şantiye süreci, yapının ömrünü tamamladığında kaldırılması gibi her adımda çevreye etkisi büyük. Bu proje, savaş dolayısıyla oluşan enkazdan sağlanabilecek büyük rezervin farkında ve bunu betona dönüştümek için tekrar işleyip etkilenen bölgelere dağıtmayı amaçlıyor. Sunulan form önerisinde uygulamalar, büyük ölçeklere adapte edilebilen, basit ve iyi yapılandırılmış kırım tekniklerini de içeriyor.
Projenin gelecekteki işlevi: Suriye tarımını desteklemek
Enkazdaki malzemelerin dönüşümünü sağlamanın yanı sıra bu büyük yapı, hemen ayakları altındaki su ve toprağı toplayıp dağıtarak doğal peyzajı yeniden kurmaya başlayacak. Bu ikincil işlevin, Suriye’nin tarım endüstrisinin yeniden inşa edilmesi ve böylece kendi kendini idame ettiren bir ekonominin teşvik edilmesi gibi yaşamsal bir önemi bulunuyor. Peyzajdaki ayak izlerinin ise günlük aktiviteler, tarım ve ek yapılar için malzeme elde etmek amacıyla kamusal bir park yaratarak, kademeli olarak arttırılması planlanmış.
Kesit
Yapının birincil amacı, geri dönüşebilecek malzemeler tükendiğinde ve kent içinde kullanılabilir yapım malzemelerine dönüştüğünde tamamlanmış olacak. Projeye göre boşalan strüktür daha sonra Şam’ın kent dokusuna çeşitli işlevler için uzantı sağlayacak şekilde yeniden uyarlanabiliyor. Enkaz dönüşümünde kullanılan geniş alanların ise adapte edilerek, kamusal alanlara, dini mekanlara, konut bölgelerine veya yeni çalışma mekanlarına dönüştürülmesi öngörülmüş. Mimarlara göre; kullanışlı ve yeniden işlevlendirilebilir bir tipoloji, Suriye’ye gelecekteki ekonomisini ve geçim kaynaklarını, canlandırma ve destekleme fırsatını verebilir.
Şema ve sürece ilişkin diyagramlar