Mimarlar Odası Ankara Şubesi Anıtkabir’e MNG Kargo sponsorluğuyla Anıtkabir Komutanlığı tarafından çocuk parkı yapıldığını bildirdi. “Anıtkabir’e büyük saygısızlık yapılmıştır. "Anıtkabir plastik kaydırak alanı değildir" diyerek tepki gösterdi.
Konuyla ilgili açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Anıtkabir, anı mekanıdır, saygı mekanıdır. Tasarım sürecinde, Aslanlı yolda yere döşenen taşlarla, kafanızı yerden bile kaldıramayacağınız bir tasarım kurgulanmıştır. Bu ülkenin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuk sevgisini biliyoruz. Ancak zamandan ve mekandan bağımsız çocuk oyun aletleri koymak saygısızlıktır” dedi.
“Anıtkabir plastik kaydırak alanı değildir”
Candan, sözlerine şöyle devam etti:
“Biz çocuklarımıza davranışlarını zaman ve mekana bağlı olarak geliştirmelerini söylüyoruz. Saygı zamanı ve saygı mekanında çocuklar saygı durmak için orada olmalılar. Anıtkabir plastik kaydırak alanı değildir. Ya o ucubeler oradan ya kalkacak ya kalkacak. Koruma kurulu buna izin verdi mi? MNG Kargo katkılarıyla yapılmış… MNG kargo neye sponsor olduğunu biliyor mu?”
Parkın kaldırılması için Büyükşehir Belediyesine, Koruma Kuruluna, Anıtkabir komutanlığına yazı yazdıklarını bildiren Candan, “bu mekansal saygısızlığı yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunacağız.” dedi.
“Tartışmayacağız, tartıştırmayacağız bile”
Candan, sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye Cumhuriyeti tam bağımsızlık mücadelesi vererek memleket topraklarının ve insanlarının aklı vicdanı hür bireyler olarak yetişmesi adına mücadelesi tüm dünyaca büyük bir saygı ile anılmakta olan Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz naaşının bulunduğu saygı ve anı Anıtkabir’de bu gün çocuk oyun eğlencesi araçları olan ekipmanın aynı bahçe içerisinde yer almasını tartışmayacağız, neden – niçin ilişkisini bile sorgulamayacağız. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak, Anıtkabir’in bir saygı ve anı mekanı olan niteliğinin ve değerinin hiçbir absürt müdahaleye açık olmadığı, mekanın algısını yönetilmesine asla izin vermeyeceğiz. Mekanda algıyı yönetmek olarak yorumladığımız ve Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün anı ve saygı mekanı olan Anıtkabir de bugün karşılaştığımız tablo ülkemiz değerlerine karşı olan değişimin göstergesidir.”
5 yorum
Evet,
Saçma sapan bir şey. Kimden izin alındığı tartışılır. Zaten kimsenin kimseden izin almadan milyonlarca ağacı katlettiği bir ülkedeyiz.
Tepkiniz haklıdır ve destekliyoruz. Fakat bu cami avlusuna da olmaz, medrese kenarına da olmaz, kilise kenarında da olmaz. Çünkü tasarımı kötüdür. Fakat camiye de medreseye de, kiliseye de planına uygun şekilde çocuk parkı konabilir.
Yani ayrıca her yere de olur. Anıtkabirde çocuklar atasına saygı gösterip, oyun da oynayabilirler. Orası soğuk, biraz kasavetli üzüntü dolu bir yer (türbe) değildir ve olmamalıdır.
“Türkiye Cumhuriyeti tam bağımsızlık mücadelesi vererek memleket topraklarının ve insanlarının aklı vicdanı hür bireyler olarak yetişmesi adına mücadelesi tüm dünyaca büyük bir saygı ile anılmakta olan Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz naaşının bulunduğu saygı ve anı Anıtkabir’de bu gün çocuk oyun eğlencesi araçları olan ekipmanın aynı bahçe içerisinde yer almasını tartışmayacağız…”
Ne demek efendim. Bilakis tartışmalıyız. Doğrusunu bulmalıyız.
Pekala o kampüste çocuk oyun parkı olur. Hah böyle plastikten belediyenin kimbilir birine ne kadara ihale ettiği, kitabına uygun şekilde elde edilmiş, tip proje park oyun alanını getirmesi saçmalıktır. Özensizliktir. Tamam.
TASARLANMIŞ, o yerleşkeye UYGUN bir çocuk parkı böyle bir tezat yaratmayacak bir OYUN PARKI gerekli olabilir ve tartışılabilir.
Tartışılmayacak şey bu tasarlanmamış uygunsuz park elemanlarıdır.
Yoksa NAAŞIN OLDUĞU YERDE OYUN PARKI olur.
Mustafa Kemal Atatürk de bunu isterdi bence. Bakın şu linkteki fotoğrafa. Ülkeyi kurtarmış birinin salıncaktaki haline.
https://goo.gl/ZN3BXV
sonra şu yüz ifadesine bakın
https://goo.gl/QY7ONr
Ben salıncaktaki haline ayrıca bayılıyorum. Askeri üniformasındayken değil bu haline bayılıyorum.
KISACA
Anıtkabir çocuk eğlencesi olan ekipmanların YERİDİR efendim. Orada Atatürk’ün çocukları gezip oynamalı ve hatta gürültü yapmalıdırlar. Orası kütüphane ya da yasevi gibi zorlama kuralları olan yer değildir. Çocuk her yerde özgürdür.
Ata’yı kimin sevip saydığı ortadadır. Oda’nın da ve bunu yazanların da onun mirasını ve değerini
KAVRADIKLARINI BİLİYOR ve İNANIYORUZ
Şüphe duymuyoruz ama saygı olacak diye olayı “NAAŞIN YANINDA OYUN PARKI” olmamalı değil
TASARLANMALI ve BELKİ DE ÇOKTAN SEÇMELİ BİR YARIŞMA ile yapılmalı denmeliydi.
Kusura bakmayınız ama külüstür bir LADA marka arabanın arkasında Atatürk’ün imzasını gördüğümde de irkiliyorum. Atatürk imzasını, Rus malı dökülen garip bir otomobilin arkasına aksesuar diye atmadı (ki imzayı da Hagop Vahram Çerçiyan çalışmıştır, grafik yönünden de iyidir) O imzayı her yere yapıştırmayın. Koymayın. Doblo’nun arkasında Osmanlı padişahı Tuğrası koymak, pahalı yaldız evin salonun perde tutacağında Fatih’in tuğrasını plastik yaldızdan düğüm aksesuarı kullanmak. Bunlar doğru değildir.
Aynen Anıtkabirin yanında çocuk parkı olmaz demek gibi. Kutsalınızı çok korumak da (çocuk parkı olmaz diye tartışmamak da), böyle ucuz plastikten her yere yapıştırmak da yanlıştır.
Peyzaj Mimarlarına bir yarışma açarsın, yeşil ile saklanacak korunak alanı yaratırsın yerleşke içinde. İçine de çocuk parkı koyarsın. Ana binaya bu kadar yakın olmaz. Belki yeri uygun değildir. Çalışılır, jüri karar verir.
Mimarca ve tasarım dilinden düşünmek ve itiraz etmek böyle olur.
İşin komik boyutu, çocuk parkını koyan askeriye olmasına rağmen belediye suçlanıyor. Üstelik Çankaya Belediyesi sınırlarında olan biryer olmasına rağmen mevcut hükümet suçlanıyor. Yani amaç çocuk parkı olur mu olmaz mı tartışmasından çıkıp çok farklı boyutlarda ele alınıyor yine. Esasında her konuyu siyasete bağlamak da konunun değerini ne kadar düşüyor. Hemen herkes saldırı-savunma pozisyonu alıyor. Neyi niçin savunduğunu bilmeden. Ve sonuçta bomboş tatışma konuları çıkıyor ortaya, kimseye birşey katmayan… Keşke mimarlar böyle konularda böyle yaklaşmasa da tasarımsal olarak bu ihtiyaç nasıl giderilir o tartışılsaydı…
Kafe yakınlarında çocuk parkları olmalıdır, ebeveynler kafede saatler geçirirken çocukları da güvenle ve eğlenerek vakit geçirmelidir. Ancak Anıtkabir kafeye gidilecek bir yer değildir, oyun oynanacak da bir yer değildir. O yapı milli duygulara yöneltilmiş; içinde saatler harcanması planlanan bir kafe ve çocuk parkı yapının amacına ters düşer. Sosyal bir park, piknik alanı değil bahsettiğimiz. Ki yalnızca anıt müzelerde değil, diğer müzeler için de çocuk parkı ve çocuk parkına ihtiyaç duyan kafe çok yakışıksızdır.
Artı, konu tamamen siyasi şarlatanlıktır. Hiç sapmaya gerek yok. Neo-nazi’lerin Holocaust-Mahnmal’a yapmak istedikleri şeyi bu şarlatanlar Anıtkabir’e yapmış. Neyi tartışacağız?
Anıtkabirin yanında kafe ve çocuk parkı nın olmaması görüşüne katılıyorum. Mimari dil ile orada gezen kişilerin dinlenebileceği ve çocuklarını bırakıp rahatça orada vakit geçirebilecekleri ihtiyacını da tartışmak lazım. Tamamen siyasi boyuta çevirmeden, mimari anlamda hakkını vererek konu değerlendirebilirdi. Konu esasında ciddi bir konu ve hatta Anıtkabir ek yapısı olarak küçük çaplı yarışmayı dahi hak eder bence.