Kültürpark’a Dokunma Platformu, İzmir Büyükşehir Belediyesinin Kültürpark’a ilişkin hazırlamış olduğu projeye karşı bir forum düzenledi.
İzmir Büyükşehir Belediyesinin Kültürpark’a ilişkin hazırlamış olduğu projeye karşı TMMOB’ye bağlı odalar ve çeşitli kuruluşların içinde yer aldığı, “Kültürpark’a Dokunma” platformu bir forum düzenledi. İlginin yoğun olduğu forumda projeye ilişkin çekinceler ortaya konulup neler yapılabileceği tartışıldı.
Mimarlık Merkezinde düzenlenen forum öncesi uzmanlar birer sunum yaptı. Moderatörlüğünü Reşat Kutucular’ın yaptığı etkinlikte Ege Üniversitesi emekli öğretim üyelerinden Prof.Dr. Ümit Erdem, Kültürpark’ın tarihini anlatan bir belgeselle foruma katıldı.
1989 yılında, Kültürpark’ta gerçekleştirilen İzmir Enternasyonal Fuarı’nın organizasyonundan sorumlu olmak üzere Büyükşehir’e bağlı şirket olarak kurulan İZFAŞ’ın kuruluşunda yer alan Mehmet Soyer yaptığı sunumda projenin yeni olmadığını, temellerinin o dönemde atıldığını söyledi.
Mimar Ebru Türkdamar Diktaş, İzmir’de TRT Blokları, Üçkuyular Pazaryeri gibi kamusal alanların hızlı bir şekilde ticaret ve konut alanlarına dönüştürüldüğünü belirterek, “Oysa İzmir’in daha fazla yeşil alana ve sosyal donatı alanlarına ihtiyacı var” dedi.
Projede, Kültürpark’ın mevcut kapılarının sayısının arttırılmasından söz edildiğini belirten Diktaş, “Bu bile tartışılmadı. Bu kadar hızlı verilen kararların kentin belleğine zarar vermemesini diliyorum” dedi.
Peyzaj Mimarları Odası İzmir Şube Başkanı Özay Yerlikaya, Kültürpark alanında 100 yıllık bir ekosistem bulunduğuna dikkat çekerek, “Kentin ortasında yeşil kalan son yerdir. Canlı dokusu, kültürel varlıkları ile miras değerindedir. Alana sokulacak her iş makinesi, kamyon, işçi titizlikle irdelenmelidir. Kültür Merkezi adı ile yapılacak binadan vazgeçilmelidir” dedi. Yerlikaya, TMMOB’ye bağlı odaların konuyla ilgili Büyükşehir’in projesine neden karşı çıktığına dair ayrıntılı bir sunum yaptı. Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer de, projeye dair endişelenilmesi gereken çok şey olduğunu ifade ederek, “Projeyle ilgili 2-3 toplantıya katıldık. İlhan Tekeli’nin projesine ilişkin fikirlerimiz soruldu. 2014 yılında bu sürecin bir yere varmadığını ve temel benimsenmesi gereken ilkeleri dile getirdik” dedi.
Kocaer, İzmir’de planlama süreçlerine ve bilimsel gerçeklere aykırı bir şekilde oldu-bittiye getirilen “Konak Tünelleri” örneği olduğunu belirterek, “Kültürpark’ın korunmasına dair verilecek mücadelenin değerli olduğunu ve sürece müdahale edebileceğimizi düşünüyorum” dedi.
Daha sonra foruma katılanlar söz alarak düşüncelerini ve önerilerini dile getirdi. Farklı toplumsal kesimlerden foruma katılanlar, Kültürpark’ın sadece İzmirlilerin değil, Ege bölgesinde yaşayan herkesin anılarında yer ettiğini dile getirerek, Kültürpark’a yeni binaların yapılmasını değil, varolanların yerine yeşil alan yapılmasını, geniş yolların kaldırılmasını, tıpkı bir botanik bahçesi gibi olmasını istediklerini dile getirdiler. Kültürpark’ın söylendiği gibi boş ve atıl bir alan olmadığını her gün çok sayıda kişinin buradan yararlandığını dile getiren katılımcılar, verilecek mücadelenin, bilimsel, hukuki ve kamu ayağı olan üç boyutlu bir mücadele süreci olduğu vurgulandı. Kamuoyunun ilgisini çekecek, çeşitli etkinlik ve eylem önerileri iletildi.