Denizli Yarışmaları 2009 Senesine Damgasını Vurdu!

Denizli Hükümet Konağı Mimari Projesi ve Yakın Çevresi Kentsel Tasarım Yarışması kolokyumu 3 Ekim 2009'da EGS Park Kongre ve Fuar Merkezi'nde yapıldı.

900 kişi kapasiteli konferans salonunda 150 civarında izleyici vardı. Kolokyumun düzenlendiği salonun dikkat çekici bir özelliği ise yarışmada iki mansiyon birden kazanan TH İdil Mimarlık tarafından projelendirilmiş olmasıydı.

Kolokyuma jüri, asli üyeleri Nadir Hasbora ile Danyel Kubin ve yedek jüri üyesi Güzin Konuk dışında tam kadro olarak katılırken Denizli Belediye Başkanı ise AKP Olağan Kongresi nedeniyle Ankara’da bulunduğu için katılamadı.

Kolokyumun en dikkat çekici özelliği Denizli Valisi Yavuz Erkmen ve Belediye Başkan Vekili Sezai Güner ile Denizli protokolünün toplantının başından sonuna kadar salonda tartışmaları izlemesi ve zaman zaman da tartışmalara katılmasıydı. Kolokyum bu yanı ile bir süredir yapılan kolokyumlardan farklılaştı.

Ekip başları Hakkı Akyol, Eren Başak, Kerem Ersönmez, Yakup Hazan, Aslı Özbek, Ayhan Abanozcu, Burak Sağlıkova, Selim Velioğlu ve Zafer Akdemir olan toplam 9 ekip ödülünü almaya gelmedi. Toplam 19 ödülün verildiği yarışmada kolokyum ve ödül törenine katılmayan mimar sayısı 9 olurken ödül alanların törene katılım oranı da ancak %53 oranında gerçekleşebildi.

Gönderilen tebrik telgraflarının okunması ile başlayan etkinlikte ilk sözü Denizli Valisi Yavuz Erkmen aldı. Erkmen konuşmasında amaçlarının sadece bir valilik binası elde etmek değil aynı zamanda kente bir meydan kazandırmak olduğunu, yarışmayı bu amaçla açtıklarını belirtti. Konuşmasında Arkitera Forum’da yarışma süreci ile ilgili yapılan tartışmalara da değinen Vali Erkmen bu tartışmaların düzeyinden rahatsız olduğunu ve özellikle lakap ile yazılan yazıların ortamın niteliğini olumsuz yönde etkilediğini iddia etti. Erkmen bu tartışmalar sonucunda “yeniden yarışma açar mısın? deseler iki kez düşünürüm” diyerek bu konudaki sözlerini noktaladı. Yarışma birincisi Yavuz Selim Sepin ile yarışma sonrasında tanıştıklarını ve uygulamaya yönelik çalışmalara başladıklarını belirten Denizli Valisi Erkmen İçişleri Bakanlığı ile yapılan görüşmelerde projenin “Denizli’nin çizgisini taşıyan, Denizli’ye özgü olması” konusunun gündeme geldiğini belirtti.

Jüri başkanı Zekai Görgülü yarışma açılmasının mimarlık ortamına ve fiziksel çevrenin niteliğine olan olumlu katkısına değinerek başladığı konuşmasında son yıllarda mimarlık ortamında sıkca açılan yarışmaların, eskiden olduğu gibi bugün de planlama alanında da açılması temennisini izleyicilerle paylaştı. Bugünlerde yapılması planlanan 17-18 civarında valilik binasından sadece 4-5’inin yarışma yoluyla elde edilmesinin söz konusu olduğunu geriye kalan yapıların ise başka proje temin yöntemleri ile elde edileceğini hatırlatan Görgülü binasını ve çevresindeki kamusal alanın düzenlenmesini yarışma yöntemiyle elde ettiği için Denizli Valiliği’ne bir kez daha teşekkür etti. Zekai Görgülü bu teşekkürün aynı zamanda Denizli Belediyesi’nce de Valiliğe yapılması gerektiğinin altını çizdi. Türkiye’de yarışmaların bir geleneği olduğunu ve bu geleneğin gerekliliklerinden birisinin kolokyumları jüri ve idare dışında bir mimarın yönetmesi olduğunu hatırlatan Jüri Başkanı, izleyiciler arasında bulunan mimar Semra Uygur’dan kolokyumu yönetmesini rica etti.

Kolokyumlara düzenli olarak katılan mimarların alışageldiği gibi yarışmaların önemine vurgu yaparak kolokyumu başlatan Semra Uygur ilk sözü yeniden Jüri Başkanı Zekai Görgülü’ye verdi.

Zekai Görgülü üç güne yayılan bir çalışma ile toplam dört elemede sonuca ulaştıklarını ve birinci projenin jürinin oy birliği ile belirlendiğini söyledi. İlk tur konuşmasını kısa tutan Görgülü, genelde çıtası yüksek ve nitelikli projelerin katıldığı bir yarışma olduğunu belirtti.

Jüri üyelerinden Güven Şener yanında getirdiği internet ortamında yapılan tartışmaların yaklaşık otuz sayfa olduğunu ve bu tartışmalardan Vali Erkmen’in duyduğu rahatsızlığın bir açıdan haklı olduğunu ancak bu ön kolokyumun yarışmanın ve jürinin yararına olduğunu düşündüğünü sözlerine ekledi.

Salondan ilk sözü Hasan Özbay aldı. Özbay yarışmayla ilgili ilk eleştirisinin birinci projenin yola müdahalesi (yolun zemin altına alınması) olduğunu, bu kararın yarışmacılara bırakılmadan bir üst ölçek kararı olarak verilmesi gerektiğini söyledi. Hasan Özbay kamuya ait binaların çevresinin geceleri ıssız kaldığını bunun sonucunda güvenlik sorunları oluştuğunu ve Denizli Valiliği’nin aynı zamanda yarışmaya da konu olan şu anki binasının çevresinde de durumun farklı olmadığını hatırlattı. Bu hatırlatmanın ardından birinci projenin gece yaşamını destekleyecek fonksiyonlarla zenginleştirilmesinin proje dilinde revizyon yapılmasından (Vali Erkmen’in İçişleri Bakanlığı taleplerini açıklamasına referans vererek) daha önemli olduğunu vurguladı. Özbay son olarak aslında yapılan yarışmanın bir valilik projesi yarışması olmasına karşın daha çok belediyeyi ilgilendirdiğini ve belediyenin projeye sahip çıkması gerektiğini sözlerine ekledi.

Zekai Görgülü, ulaşıma ait kararların daha üst ölçekte alınması için gereken verilere jürinin de ulaşamadığını; Aygen Kancı gündüz-gece kullanımının jüri için önemli ve seçimi etkileyen bir kriter olduğunu ve bu niyetin eğer proje raporu okunursa birinci projede var olduğunu; Faruk Göksu, Denizli’nin bir ulaşım şeması olmadığını ve bu şemaya ihtiyacı olduğunu; Denizli Belediye Başkan Vekili Sezai Güner ise belediyenin projeyi valilik ile birlikte sahiplenerek yürüttüğünü söyleyerek Hasan Özbay’dan gelen eleştirileri yanıtladılar.

Daha sonra sırası ile yeniden Hasan Özbay, jüri üyelerinden Erkan Uçkan, yarışmada mansiyon kazananlardan, Nilgün Tamer, Denizli’de mimarlık yapan Ahmet Yoldaş, Denizli’li bir başka mimar ve Belediye Meclis üyesi Arif Balkanay ve Mimarlar Odası Denizli Şube Başkanı İbrahim Şenel söz alarak görüşlerini bildirdiler.

Hemen sonra söz alan Nuray Bayraktar jüriye iki konuda sorusu olduğunu belirtti. Bir tarafta sivil kamusal alanın diğer yanda resmi kamusal yapının varlığından bahseden Bayraktar birinci projede bu ilişkinin çok doğrudan olduğunu söyleyerek bu durumun bir cumhuriyet geleneği olarak mı yoksa resmi otoritenin sivilleşmesi olarak mı okunması gerektiğini sordu. Nuray Bayraktar ikinci olarak içe dönük dairesel yapının tam ortasında hükümet konağının yer almasının nasıl okunması gerektiğini, jürinin bu konudaki düşüncesini öğrenmek istediğini sordu.

Peyzaj Mimarları Odası Denizli Temsilcisi Tolga Aydar birinci projede su öğesinin yoğun bir şekilde kullanılmasının meydanı halktan koparacağını, projede Doktorlar Caddesi bağlantısının zayıf olduğunu, Bayram Yeri Çarşısı’ndan gelen aksta, Öğretmenevi’nin yerinde bir alt meydan düşünülmüş olması gerektiğini iddia etti.

Bir diğer Denizlili mimar Lema Eda Kalkan söz alarak yaptığı tespit ile Peyzaj Mimarları Odası Başkanı Aydar tarafından yapılan eleştiri ve projeye İçişleri Bakanlığı’nca yapılmak istenen müdahale konusunda yanıt vermiş oldu: Kalkan Denizli’nin geçmişinden gelen bir su kenti olma özelliği olduğunu, kentin hemen her yerinde çok kısa mesafelerden su çıkartılabildiğini ve yakın geçmişe kadar Denizli sokaklarında mahallelerinde sebil ve çeşmelerin bolluğunu anlattı. Bu tarihsel hatırlatma ile projenin yerelleştirilmesi meselesinin birinci projede çözüldüğünü iddai etti.

Kolokyumda katılımcılardan gelen soru ve eleştirilerin tamamlanmasının ardından jüriden Faruk Göksu, dairesel formun içe kapanmak demek değil tam tersine dışa açıklık demek olduğunu, Bayram Yeri ile Hükümet Konağı arasının çok stratejik ve iyi değerlendirilmesi ile dönüşebilecek bir aks olduğunu; Güven Şener yapılan bir kısım eleştirinin cevabının zaten jüri raporunda bulunduğunu ve raporun okunması gerektiğini; Erkan Uçkan, söz alan Denizlili mimarlardan meclis üyesi Arif Balkanay’a çok iş düşeceğini söyleyerek sözlerini tamamladılar.

Yarışmayı açan idare adına son konuşmaları yapan Denizli Belediye Başkan Vekili Sezai Güner ve Denizli Valisi Yavuz Erkmen projenin uygulanması için çalışacaklarını söylediler. Yarışma birincisi Yavuz Selim Sepin ise kısa teşekkür konuşmasını tüm kamu yapıları yarışmayla elde edildin diyerek tamamladı.

Kolokyum yapılan ödül töreni ile tamamlanırken Denizli protokolünün kolokyuma mimarlık ortamından daha fazla ilgi gösterdiği ödül töreni sırasında da görüldü. Vali, Belediye Başkan Vekili, İl Emniyet Müdürü, Milli Eğitim Müdürü, Rektör Yardımcısı ve bir dekan ile pek çok üst düzey bürokrat ödüllerin kazananlara verilmesinde rol aldı.

Etiketler

Bir yanıt yazın