Sarıkamış Kolokyumu’nda Heykel Tartışması Tansiyonu Yükseltti

Sarıkamış Harekatı Anma Alanları Fikir Yarışması Kolokyumu, 3 Ocak 2009 tarihinde Ankara Milli Kütüphane Yunus Emre Toplantı Salonu'nda gerçekleşti.

Jüri üyelerinin çoğunluğunun hazır bulunduğu ve Hasan Özbay’ın yönettiği kolokyumda, yarışmada üçüncü olan ekipten heykeltraş Mehmet Aksoy’un birden fazla kez söz alarak zaman zaman jüri üyeleriyle kişisel tartışmaya varan konuşmalar yapması, salonda yükselen tansiyon katılımcıların tepki ve alkışlı protestolarına sebep oldu.

Mehmet Aksoy’un ilk olarak bu yarışma için farklı disiplinlerden gelen üyelerle oluşturulan bir jüride sadece bir adet heykeltraşın olmasının eksikliğini vurguladığı ve genel olarak heykele bakış açısını eleştirdiği konuşmasına cevaben söz alan Jüri Başkanı Baykan Günay, jüri üyelerini birleştiren şeyin “tasarım” olduğunu ve kendisinin de şehir plancısı olmasının yanında 25 yıldır temel tasarım eğitimi veren bir kişi olarak mekan ve mekan dışındaki objeler hakkında konuşma hakkı olduğunu söyleyerek jürinin de bu çerçevede değerlendirme yaptığını belirtti. Farklı disiplinlerden gelen kişilerin bir sinerji oluşturduğunu, bu sinerjinin bazen uyum bazen de çatışma yaratabileceğini söyleyen Günay, jürinin de bunları yaşadığını belirtti. Yarışmanın baştan iki kademeli olarak da düzenlenebileceğini belirten Günay, ancak her yönetimin bir programı olduğunu ve ona göre yaklaşıldığını söyledi. Kültür Bakanlığı’nın yarışmaya katılan tüm projeleri başka şekillerde de değerlendirebileceğini söyleyen Günay, kendilerinin de bu şekilde bir değerlendirme yaptıklarını belirtti. Birinci olan projede çok iyi bir çayır tasarımı bulunduğunu, bir bilimsel yaklaşımı mekana yansıttıktıklarını, jürinin bile bilmediği bilgileri çalışarak bir mekan çerçevesinde yorumladıklarını ve bir zaman-mekan ölçüsü sunduklarını söyleyen Jüri Başkanı, herkesin bunu yapmak zorunda olmadığını, yarışmalarda diğer ödül, mansiyon ve satınalmaların farklı değerleri ödüllendirmek için verildiğini belirtti.

Tekrar söz alan Mehmet Aksoy, jüride farklı disiplinlerden gelen üyelerin değerlendirmelerine bir itirazı olmadığını ancak sadece bir heykeltraşın bulunmasını yanlış bulduğunu vurgulayarak tasarımla heykelin birbirine karıştırılmaması gerektiğini, ikisinin çok farklı anlamları ve amaçları olduğunu belirterek tasarım için jüri üyelerinin önünde bulunan su şişelerini örnek gösterdi.

Mehmet Aksoy’a cevaben söz alan Jüri Üyesi Oktan Nalbantoğlu, bir heykeltraşın heykele bakışıyla bir mimarın bakışı arasında fark olabileceğini, ancak kendisinin bu farklılığı olumlu bulduğunu, değerlendirmelerini salt bir obje üzerinden değil mekan üzerinden yaptıklarını belirterek sonuçta jürinin kararını olumlu bulduğunu söyledi.

Üçüncü olan ekibin yardımcılarından heykeltraş Ayhan Yılmaz söz alarak, kendisinin bu yarışmaya katılmadığı için tarafsız bir değerlendirme yapacağını belirterek, geçmişte pek çok yarışmaya katıldığını ve Türkiye’deki yarışma ortamını objektiflikten ve dürüstlükten uzak bulduğunu söyledi. Heykeltraş Mehmet Aksoy’un konuşmalarına jürideki tek heykeltraş olan Ferit Özşen’in cevap vermemesini eleştiren Yılmaz, Özşen’in hangi kriterlere göre değerlendirme yaptığını açıklamasını beklediğini belirtti.

Tekrar söz alan Mehmet Aksoy kendi projelerinin anlaşılamamış olmasından duyduğu üzüntüyü belirterek projelerinin Kazımpaşa Tepesi’ndeki plastik biçimlenmeden ibaret olmadığını, Makineli Tüfek Tepesi’nden Kazımpaşa Tepesi’ne giden yola bir anlam katmaya çalıştıklarını, yolun kendisini bir plastik öge olarak ele aldıklarını belirtti. Kendi projeleri için öne sürülen taşıyıcılık probleminin heykeli estetik bir öge olmaktan çıkararak statiğe indirgediğini belirten Aksoy, bunun bir heykeltraş tarafından söylenemeyeceğini söyledi.

Mehmet Aksoy’un bu konuşmasından sonra çıkan tartışmanın yatıştırılmasının ardından, söz alan Jüri Üyesi Ferit Özşen ilk olarak yarışmanın iki kademeli olabileceğini, ancak takvim sebebiyle bunun gerçekleştirilemediğini, ayrıca böyle geniş bir jüride sedece bir heykeltraş bulunmasından kendisinin de rahatsız olduğunu belirtti. Ayhan Yılmaz’ın iddialarını yanlış bulduğunu söyleyen Özşen, Yılmaz’ın da üçüncü olan ekipte olduğunu dolayısıyla söylediği gibi tarafsız olamayacağını belirtti. Jüri üyelerine bakılarak yarışmaya katılıp katılmamak konusunda serbest olunduğunu hatırlatan Özşen, yaptığı işlerin ortada olduğunu ve Kültür Bakanlığı’nın jüri üyesi olarak kendisini seçtiğini söyledi. Bir süre üçüncü seçilen projeyi değerlendiren Özşen, bir ölçek hatası olduğunu düşündüğünü söyleyerek uygulanabilir bir proje olmadığını belirtti.

Mehmet Aksoy’un tekar söz alma isteğini engelleyen Hasan Özbay daha önce söz almamış katılımcılara hak tanımak adına, sözü projeleri Satınalma Ödülü alan ekip üyelerinden Kıvılcım Duruk’a verdi. Duruk, öncelikle yarışmanın çok iyi organize olduğunu belirterek teşekkürlerini iletti ve yapılan suçlamalardan duyduğu rahatsızlığa değindi. Duruk, Jüri Başkanı Baykan Günay’ın birinci seçilen projenin düşüncelerini çok iyi mekansallaştırdığı sözlerini hatırlatarak bunu nasıl başardıklarını düşündüğünü sordu.

Salondan başka söz almak isteyen olmaması üzerine tekrar söz alan Mehmet Aksoy’un kendi projelerinde ölçek problemi olmadığını savunan konuşmasına müdahale eden Hasan Özbay, kolokyumların herkesin kendi projesini savunması üzerinden yürüyemeyeceğini, bunun ortama bir katkısı olmayacağını, projelerin genelinin ve sürecin ele alınması gerektiğini hatırlattı. İki kademeli yarışmalarda bile jüri üyelerinin katılımcıların kimliklerini yarışma sonlanana kadar bilmediklerini söyleyen Özbay, kendisinin 160’ın üzerinde yarışmaya katıldığını, bu yarışmalarda adaletsizliğin söz konusu olamayacağını, yapılan suçlamaların yarışma ortamına katkı sağlamayacağını ve bu suçlamalara jüri üyelerinden önce yarışmacıların itiraz etmesi gerektiğini belirtti.

İkinci olan ekip üyelerinden Devrim Çimen, ilk üç ödülün 4’e 3 oyla verildiğini hatırlatarak karşı görüşlerin jüri raporlarına yazılmadığı belirtti. Kendi projelerinde konuyu askeri değil insani boyutuyla ele aldıklarını belirten Çimen, şartnamedeki uzaktan algılanma konusuna değinerek jürinin bu ikilemi nasıl ele aldığını sordu.

Çimen’in ardından, aynı ekipten Sinan Omacan söz alarak projelerin tümünde görkemli bir anıt yaklaşımı olduğunu, şartnamede yer alan uzaktan algılanma vurgusunun bu yönde zorlama yaptığı belirtti.

Devrim Çimen ve Sinan Omacan’ın sorularına cevaben söz alan jüri üyeleri yükselmek veya yataysallık arasındaki seçimin bir kriter olmadığını, temayı en etkili biçimde vermenin önemli olduğunu, şartname gereği uzaktan algılanma kriterinin olduğunu ancak her şeye de egemen olması gerekmediğini belirttiler.

Bu cevapların ardından, Jüri Başkanı Baykan Günay öncelikle Kıvılcım Duruk’un sorusuna birinci olan proje üzerinden bir açıklama getirmek istedi, ancak Duruk’un sorusunun Baykan’ın bu konudaki genel görüşleri üzerine olduğunu belirtmesi üzerine kolokyum sonrası tartışabileceklerini söyledi. Baykan ilk üç dereceyi alan projelerin 4’e 3 oyla seçilmesinin jürinin değerlendirmeler sırasında ciddi tartışmalar yaptığının bir göstergesi ve ödül alan projelerin tekrar değerlendirmesinin bir sonucu olduğunu belirtti.

Mehmet Aksoy ve Ayhan Yılmaz’ın tekrar söz almasıyla bir süre daha aynı konularda tartışmaların devam etmesinin ardından, birinci ekibe söz verilmesi ve ödül töreniyle kolokyum sonlandı. Kolokyumun ardından katılımcılar proje sergisini gezme fırsatı bulurken, kolokyumda gerginlik yaratan tartışmanın halen devam ettiği gözlendi.

Etiketler

Bir yanıt yazın