Venedik Mimarlık Bienali’nin Ana Sergisi Boşa Umut mu Veriyor?

Venedik Mimarlık Bienali'nin ana sergisi Arsenale ve Giardini'de yer alıyor.

“REPORTING FROM THE FRONT” teması altında düzenlenen Bienal’in ana sergisi 28 Kasım’a kadar Arsenale ve Giardini’de ziyaretçilerini bekliyor.

37 farklı ülkeden 50’si ilk defa katılan, 33’ü 40 yaşının altında toplam 88 katılımcının olduğu ana sergi, tam da basın toplantısında söylenen gibi mimarlığa dair pozitif mesajlar veriyor, bir mimarlık yayını ya da eleştiri yazısına benzemeden kendini var ediyor.

Arsenale’de ana serginin girişinde ziyaretçileri şöyle bir açıklama yazısı karşılıyor.

Yazıda özetle şöye diyor:

Mimarlık, insanların yaşayacakları yerleri şekillendirmektir. Bundan daha karmaşık değil fakat bir o kadar da basit değil. Evler, okullar, ofisler, mağazalar, ticari mekanlar, müzeler, kamusal alanlar, otobüs durakları, metro istasyonları, meydanlar, parklar, sokaklar hatta üzerindeki ağaçlar, yürüyüş yolları, otoparklar fiziksel çevremizi oluşturuyor.

Bu mekanların şekillenmesinde o dönemin estetik trendi ya da tasarımcının yeteneği tek başına yeterli değil, ilgili düzenlemeler, ekonomi, yasalar hatta koordinasyon eksikliği, ilgisizlik ve tesadüfler de etkili.

Bu mekanların şekli, yaşayanların hayatını zenginleştirebileceği gibi mahvedebilir de.

Zorluklar, kalitenin oluşmasında sürekli sıkıntı oluşturur.

Sermayenin açgözlülüğü ve sabırsızlığı, bürokrasinin aklının tek bir şeyle meşgul olması ya da tutuculuğu sıkıcı, vasat, duygusuz fiziksel çevreler yaratabilir. Daha kaliteli fiziksel çevre yaratmak ve insanlara daha kaliteli bir yaşam sunmak için savaş vermek gerekebilir.

Metinde söylenen şeyler ne kadar tanıdık geliyor değil mi? Neredeyse tam da 3 sene önce Gezi Parkı için yaşananlar, ülkemizde maddi gücü ellerinde bulunduranların açgözlülüğü ve bürokrasinin tutuculuğu düşünülünce daha nitelikli bir fiziksel çevre için daha da çok savaş vereceğiz gibi görünüyor.

Bienal’in ana sergisine gelecek olursak:

  • Bu sergide “starmimarlar” yok denecek kadar az. Ama güç koşullar altında ya da kırsal kesimde yaşayanlara mimarlık hizmeti götüren, buralarda nitelikli bir fiziksel çevre yaratmak için uğraşan “kahraman mimarlar” var.
  • Yarısından fazlası bienale ilk defa katılan belki de ismini duymadığımız isimler.
  • Az ama öz anlatımla kendini gösteren işler var.
  • Yerel ve doğal malzeme kullanılarak da çok iyi işler yapılabileceğini gösteren mimarlar ve ürünleri var.
  • Geri dönüşümün, sürdürülebilirliğin sadece kağıt üzerinde kalan ya da modası geçmiş kavramlar olmadığını; atık PET şişelerin mucizeler yaratabileceğini gösteren işler var.
  • Sonuç olarak mimarlığa dair bolca umut var.

Küratörün İşi


Fotoğraflar: Arkitera Mimarlık Merkezi

Serginin girişinde “Küratörün İşi” olarak tanımlanan çalışma aslında serginin tümüne dair ipucu veriyor.

Giriş mekanın kurulması için sanat bienalinden sökülen alçıpan paneller ve aluminyum profiller kullanılmış.

Bu alanı ilginç kılan önemli şeylerden birisi de Aravena’nın bütün süreci şeffaflık ile açıklamış olması. Alçıpan paneller üzerine yerleştirilen 15 videodan ilkinde küratörlük teklifini ekip arkadaşları ile Whatsapp mesajı ile paylaşması var. Diğer videolar ise temanın belirlenmesi için yapılan toplantıları, söküm ve yapım aşamalarını gösteriyor.

Duvardaki panolarda küratöryel ekibin sergi katılımcıları ile yaptıkları yazışmalar, sergiye dair yapılan eskizler sergileniyor.

Sergide Yer Alan Bazı Çalışmalara Göz Atacak Olursak…

Al bordE’nin Ekvator’daki Çalışmaları

“Her şeye karşı mimarisi”

Rural Urban Framework’un Moğolistan’daki Çalışmaları

Yerleşik yaşam göçebeliğe karşı…

Grupotalca’nın Çalışmaları

Hiçbir şeyin olmadığı bir yere nasıl mimarlık götürülür?

Marte.Marte’nin Avusturya’daki Çalışmaları

Betona aşık Avusturyalı iki kardeşin çalışmaları.

Cevaplar çoğunlukla çok derinlerde yer alsa da bazen hemen yüzeyin altında bulunur.

Cecilia Puga’nin Şili’deki Çalışmaları

Şili’nin önde gelen mimarlarından olan Cecilia Puga’nin modernizmden ilham alan geleneksel mimari öğeleri kullanarak inşa ettiği konutlar. 

BeL Architects’in Çalışmaları

Transsolar

Günışığına övgü…

Anupama Kundoo’nun Hindistan’daki Çalışmaları

Araştırma merkezli pratik, pratik merkezli öğrenme, yerel malzemeler ve bina üzerine deneyler sosyo-ekonomik süreci canlandırabilir.

Geri dönüşümlü malzemeler, yerel topluluklar, ince iş gerektirmeyen çalışmalar, enerji tasarruflu binalar…

Zhang Ke’nin Çalışmaları

Ağa Han Mimarlık Ödülleri’ne aday gösterilen Micro Yuan’er Children’s Library & Art Centre sergide yer alan projelerdendi.

Çin’in yeni nesil mimarlarından olan Ke, Koolhaas ya da Hadid gibi davranmayı bırakmayı, daha derinlere inilip gerçek köklerin bulunması gerektiğini söylüyor.

C+S Architects

C+S Architects, Venedik bölgesinde turistlerin asla gitmediği ama insanların yaşadığı yerlerde mimarlık yapıyorlar. Bienalde tasarladıkları okullar sergileniyor.

Finli Mimarlık Ofisi Hollmén Reuter Sandman Architects’in Gelişmekte Olan Ülkelerdeki Çalışmaları

Hollmén Reuter Sandman Architects, estetik ve çevresel sürdürülebilirliği gözeterek yerel, geri dönüşümlü ve yenilenebilir kaynakları kullanarak mimarlık yapıyor.

Polonyalı Mimar Hugon Kowalski’nin Dharavi üzerine yaptığı bitirme projesi

Haydi çöp hakkında konuşalım…

Kunlé Adeyemi’nin Yüzen Okulları

Adeyemi’nin Ağa Han Mimarlık Ödülleri’ne de aday olan, bütün dünyada tanınmasını sağlayan yüzen okullarının bir kopyası Arsenale’ye yanaşmış durumda.

Sergide yer alan çalışmaların bazılarını da yukarıdaki galeri de bulabilirsiniz.

Etiketler

Bir yanıt yazın