Davutoğlu, "AKM'yi değerlendirmek lazım, Taksim meydanı, 'Dünyanın en güzel meydanıdır, koruyalım' diyebileceğimiz bir yer değil" demişti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, geçen hafta gazetecilerin sorularını yanıtlarken Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) restorasyonu hakkında, “AKM hem statik, hem de hukuki sorunlar yaşanan bir konu. Oraya İstanbul’un ihtiyacı olan büyük bir sanat merkezi yapılmasını konuşmak durumundayız. AKM’yi değerlendirmek lazım, Taksim meydanı, “Dünyanın en güzel meydanıdır, koruyalım” diyebileceğimiz bir yer değil” dedi. Restorasyonu üstlenen Taca İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Tayyar Akkurt’un fotoğraflar eşliğinde yaptığı açıklamada ise “Binanın restore edilemeyecek kadar kötü durumda olduğu ve binanın yıkılıp yeniden yapılması gerektiği” ifadeleri kullanıldı. Bu açıklamaların ardından “AKM yıkılmalı mı, restore mi edilmeli?” tartışması yeniden gündeme geldi.
“Onarılamayacak bina yoktur”
İTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Afife Batur:
O bina restore edilebilir bir binaydı. Restorasyon projesi hazırdı, kuruldan onaylıydı. Buna rağmen yapılmamış olmasının arkasında art niyet olduğunu düşünüyorum. Tescil edilen yapıların hepsi bundan 100 sene önce yapılmış olmak zorunda değil. Bu binaya ‘Tarihi değildir’ demek çok büyük cehalet veya kötü niyettir. Binanın Taksim Meydanı’na verdiği cephe, nadir rastlanan incelikte ve mimari özelliklere sahiptir. Başka hiçbir operada, toplantı salonları açık mekânlar değildir. Bina şeffaf ve dışarıyla bütünleşmiş bir konsepte sahiptir. Mimari açıdan simge bir yapıdır. Onarılmayacak bina yoktur.”
“Simgesel özelliği var”
Yrd.Doç.Dr. Hasan Fırat Diker Mimar:
“Tescilli bir eserin ihya edilmesi ekonomik ömrüyle ilişkilendirilemez. Çünkü tescil ve restorasyon konusu bir kültür varlığı meselesidir. AKM değil, başka bir modern bina da dış etkilere bu kadar açık bırakılsaydı sonuç pek farklı olmazdı. Modern mimarlık antolojimizde AKM’nin önemli bir simgesel özelliği var. Bu bina, elimizde çok fazla iyi örneği bulunmayan Cumhuriyet dönemi modern mimarlık eserlerinden bir tanesi. Yıkıp yerine yenisini yapmaktansa, AKM iyileştirilerek güncellenmelidir.”
“Korkularımız nedeniyle çözüm bulamıyoruz”
Mimar Sinan Genim:
“Bu bina raşitik bir bina. Orasına burasına bir şey eklenmiş. Restorasyon projesinin müteahhitliğini üstlenen Naci Bey’e (Mehmet Naci Topsakal), ‘Bu binayı toparlayamazsın’ dedim. Hakikaten de öyle oldu. Bazı kolonlarının altında temellerinin olmadığı, üst kattaki kolonun alt katta devam etmemesi gibi yapısal sorunlar ortaya çıktı. Bence tescilli olması da lüzumsuz. Tescil edilecek anıtsal ve mimari bir özelliği yok. Özgün bir mimarisi yok. Dolayısıyla bir proje yarışması açılmalı, halkın bilgisine sunulmalı ve yerine çağdaş, İstanbul’a yakışır yeni bir bina yapılmalıdır. Herkesin ‘Yıkılırsa buraya cami yapılacak, AVM yapılacak’ diye bir korkusu var. Biz korkularımız nedeniyle bu işe bir çözüm bulamıyoruz.”
“Tescilli yapıdır, yıkılamaz”
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Sekreteri Ali Hacıalioğlu:
“AKM, tescilli bir yapıdır ve yıkılması mümkün değildir. Estetik ve tarihsel değeri bilimsel kuruluşların ve yargının verdiği kararlarda belirlenmiştir. Tescilli bir yapıya ilişkin o yapının nasıl restore edileceği de, ilgili uzman kuruluşların karar verdiği bir konudur. AKM’nin restorasyonu ve güçlendirmesi yapılıp aslına ve fonksiyonuna uygun bir şekilde yaşatılması mümkündür. “
“Taksim’i gölgeliyor”
MSGSÜ Öğretim Görevlisi, İstanbul yazarı Haldun Hürel:
“Onarım yapılamayacağı konusunda teknik bilgiye sahip değilim. Ancak o binanın tarihi bir eser olduğunu düşünmüyorum. Çirkin bir yapı olarak görüyorum. Taksim’in mimari ve tarihi hüviyetine uygun bir yapı olmadığı gibi Taksim’deki meydanımsı boşluğun çirkinliğine de katkıda bulunuyor. Yıkılıp geleneksel Türk mimari örgüsüne uygun şekilde, temelden, yeniden dizayn edilmesi lazım.”
AKM restorasyon süreci
1997 “1. Grup Korunması Gereken Kültür Varlığı” olarak tescil edildi.
2005 Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, binanın ekonomik ömrünü tamamlamış olduğu gerekçesiyle yıkılmasını ve yeni bina yapılmasını önerdi.
2008 AKM tadilat gerekçesiyle kapatıldı. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın üstlendiği AKM yenileme projesi üzerinde STK ve meslek odaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı’yla uzlaştı.
2009 Restorasyon koşullarını içeren bir protokol imzalandı.
2010 Bakanlık, yeni projeyi onaylayarak 5 Mayıs’ta İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’na gönderdi. Ancak ajans süresinin sona ereceği 31 Aralık 2010 tarihine kadar ödenek sağlanmadı.
2012 Şubat ayında Sabancı Holding ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında AKM restore işlemlerine dair protokol imzalandı.
2013 AKM’de bina statiğindeki sorunlardan kaynaklanacak can ve mal güvenliği nedeniyle 24 Mayıs’ta çalışmalar durduruldu. Aradan geçen 3 yıllık süreçte hiçbir işlem yapılmadı.