Antalya Kaş’ta yapılması istenen Kaş Havaalanı ile ilgili çevre platformları bir rapor hazırladı. Rapora göre havaalanı yapılırsa Kaş büyük bir felaketle karşı karşıya kalacak.
Antalya’nın Kaş İlçesi Cukurbag ile Pınarbaşı mahalleleri arasındaki bölgeye yapılması istenen Kaş Havaalanı ile ilgili çevre platformları bir rapor hazırlayarak, bölgede 3. havaalanının yaratacağı olumsuz etkileri değerlendirdi. Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği, Kaş Kalkan Patara Otelciler Birliği, Kaş Su Altı Derneği (KASAD), ÇEKÜL Vakfı Kaş Temsilciliği, Kaş Çevre Platformu ve Kaş Koruma Platformu’nun hazırladığı raporda şu ifadeler yer aldı: Yaklaşık 6 bin 400 dönümlük bir alanda yapılacağı belirtilen Kaş Havaalanı projesinin bölgeyi ciddi anlamda tehlike altına alacağı raporlaştırıldı. Raporda Kaş ilçesinin Çomucak- Pınarbaşı- Çukurbağ- Ağullu mevkilerinin mezarlık, tarım-arıcılık ve Kaş’ın sembolü olan badem ağaçlarının bulunduğu önemli bir bölge olduğu vurgulandı. DETUYAB’ın (Demre Turizm Yatırımcıları Birliği) turizm gerekçesiyle Kaş Demre sahillerinde konaklama tesisleri inşa etmek üzere Kaş’ı yapıya açmasıyla başlayan bu süreç havaalanı ile sürdürülmek isteniyor. Rapora göre bölgede böyle bir konaklama tesisine ihtiyaç bulunmazken Kaş’a gelen ziyaretçiler Kemer ve Antalya’da konaklıyor.
Böylece Kaş’ta havaalanı veya olası bir yapının bölgeye, canlılara ve insanlara olumsuz etkilerini 10 maddede derledik.
- Kaş’ta bulunan Demre sahilleri, dünyanın Noel Baba olarak tanıdığı St. Nicholas’ın doğduğu yer olması bakımından inanç turizmi açısından önemli bir potansiyele sahip.
- İlçe ayrıca sürdürülebilir kültür turizminin bir parçası olan yamaç paraşütü, trekking, deniz kanosu, dağ bisikleti, su altı dalış turizmi ve yayla turizmi gibi alternatif turizm olanaklarının da bulunduğu, Türkiye’nin ve dünyanın sayılı doğa sporları merkezlerinden biri. Havaalanı projesi gerçekleşecek olursa, Kaş, doğa sporları yapmak üzere bölgeye gelen ziyaretçiler için artık tercih edilen bir yer olmaktan çıkacak.
- Havaalanının konumlanması planlanan bölgede tescil edilerek korumaya alınmış dört sit alanı bulunmaktadır. Ayrıca, üniversitelerin, arkeoloji, tarih, sanat tarihi, eski çağ dilleri gibi ilgili bilim dallarınca yapılan birçok yüzey araştırması sonucunda, bölgede irili ufaklı taşınmaz varlıklar olarak çok sayıda arkeolojik ve tarihsel/kültürel kalıntılar kayıt altına alınmış durumda.
- Kaş’ın sunduğu en önemli turizm aktiviteleri arasında yer alan Likya Yolu yürüyüşlerinin, havaalanı projesinin yaratacağı tahribattan etkileneceği, bu parkurun yürüyüşçüler tarafından tercih edilmeyeceği açık.
- Bölgede bitki örtüsü olarak çınar, çam, sandal ağaçları ve en önemlisi meşegiller familyasından Akdeniz Meşesi de denilen piynar ağaçları var. Çukurbağ ve Pınarbaşı’ndaki badem bahçeleri yöre halkının önemli bir geçim kaynağı. Proje gerçekleştirilecek olursa, ormanlık alanlarda milyonlarca ağacın kesilmesine ve burada yaşayan canlıların yok olmasına yol açılacak.
- Havaalanının bağlantılarını sağlayan duble yollar kaçınılmaz olarak bölgeyi baştan başa geçecek. Yollarda yoğun trafikten kaynaklanan gürültü bir yana, bölgenin doğasında yaratılan tahribat da katlanarak artacak.
- Pınarbaşı ve çevre köylerde, başlıca geçim kaynağı küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık. Et ve süt ürünleri bölgenin temel ihtiyacını karşılayacak kapasitede. Havaalanı yapıldığı takdirde, bölgede yaşayan ve hayvancılıkla uğraşan insanlar hayvanlarını otlatacak yer bulamayarak geçim kaynaklarını kaybederken, tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılama anlamında da sorunlar yaşanacak.
- Dört sit alanının dışında, havaalanı etki alanındaki en büyük yerleşim merkezi ise Pınarbaşı’ndaki Phellos antik kenti. Çukurbağ ve Pınarbaşı mahallelerine çok yakın konumdaki bu ilk çağ kentinin kalıntıları Felen Dağı yamacının başında başlar (nekropol) ve Felen Yaylası’nı da içine alarak geniş bir alana yayılır. Henüz bilimsel kazısı gerçekleştirilmemiş olan bu kentin toprak üstündeki kalıntıları arasında son derece özgün eserler var. Ayrıca antik kent ile Pınarbaşı, Çukurbağ ve diğer mahalleler arasında çevreye yayılmış lahitler, anıtsal mezarlar, burç gibi yapı kalıntıları da bulunuyor.
- Dünya Doğal Bitkileri Koruma Birliği (IUCN), Likya Orkidesi’ni türün yok olma tehlikesine karşı Kırmızı Liste’ye alarak koruma altına aldı. Oldukça önem teşkil eden bir doğal değerin havaalanına feda edilmemesi gerekiyor.
- Yüksek gerilimli trafolar ve kullanılan cihazlar nedeniyle radyasyon miktarı artacak, bu da ileriki dönemlerde kanser gibi çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına neden olacaktır.