Sandra Schäfer'ın "Başakşehir: Bir Kent Modeli" başlıklı sergisi yayılmakta olan kentsel dönüşümün çelişkilerinin ve katmanlarının izini sürüyor. Etkinlik, 11 Aralık 2015 Cuma günü, 19:00 - 21:00 saatleri arasında Studio-X Istanbul'da.
1990’ların sonunda, İstanbul’un şehir merkezinden uzakta Başakşehir adıyla yeni bir uydukent ortaya çıktı. Yapımı planlanan yeni bir uluslararası havaalanı ve ikinci bir Boğaz kanalıyla, geleceğin yeni şehir merkezi olarak burası beliriyor. Başlangıçta bir toplu konut projesine tahsis edilmiş bu alanda, şimdi çoğunlukla neoliberal muhafazakar orta sınıfa ait güvenlikli siteler dikilmiş durumda. 370.000 sakiniyle Başakşehir daha geniş kapsamlı başka bir dönüşümün de sembolü; kentin fiziki ve sosyal yeniden yapılanması. Kapitalist çıkarların içine nüfuz ettiği bu kentsel bölge hem sembolik hem de sosyal bir alan oluşturuyor. Devlet ve şehir, özel bir şirketmişçesine davranıyor.
Başakşehir: Bir Kent Modeli sergisi yayılmakta olan kentsel dönüşümün çelişkilerinin ve katmanlarının izini sürüyor. Enstelasyon, Başakşehir model projesini, hem ilçe sakinlerinin ve işçilerin, hem de ilçenin yakınında bulunan İkitelli sanayi bölgesindekilerin bakış açılarıyla iç içe geçmiş şekilde mekânsal anlatımlar serisi olarak sunuyor. Başakşehir ilçesinde yer almasına rağmen gayriresmi Şahintepe Mahallesi “yeni kent”in bir parçası sayılmıyor ve yerini sitelere bırakmaya hazırlanıyor. Başakşehir, sayısız kentsel adalara bölünmüş durumda. Enstelasyon, üç farklı tasarım ve dört duvar kâğıdıyla bu parçalanmaya karşılık veriyor ve çeşitli kentsel mekânları ele alıyor.