TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Mimarlık Bölümü'nün Yapı Teknolojileri dersi final çalışmalarından oluşan sergi, 1-7 Mart 2022 tarihleri arasında CerModern'de ziyaret edilebilir.
Sergi Teması / Açılım
Bu çalışma, nesne üretiminin temel ve yalın haline yönelik yapılan tartışmaların somut ürünlerini sunuyor. Varlıklar dünyasında bir şeyin nesne haline gelmesi, insanın ona yönelmesini, onunla arasında bağ kurmasını gerektirir. Bu nedenle nesnenin, insanın var olan üzerinden geliştirdiği “Bilme” yetisi ve “Bilinci” sayesinde “Düşünme, algılama, tasarımlama” gibi yeteneklerinin ürünü olduğu söylenebilir. Bilinç ve yetenekler üzerinden gerçekleşecek ve nesneyi üretecek olan, bir şeyi oluşturmaya yönelik eylemlerimiz ‘yapma’ kavramıyla ilişkilidir. Yapma kavramı, “Bilme- Anlamlandırma- Dönüştürme” olarak tanımlanabilecek bir süreç içerisinde gerçekleşiyor. Bilme, duyulara dayalı bilginin yanıltıcılığına karşın, maddeyle kurulan ilişkide aklın bilgisini ortaya koyan durumdur. Düşünme ve düşünce yoluyla görme üzerine kurulu bir anlamlandırma biçiminden söz edilebilir. Anlamlandırma nesnelerin zihindeki tasarılarını oluşturur. Dönüştürmek ise zihinde tasarımlanan nesnenin bir örneğini ve niteliklerini ortaya koymaktır. Maddeden nesneyi üreten bilme, anlamlandırma ve dönüştürme sürecinde, deneyimler ve deneyler üzerinden yapılan çıkarsamalar ve sonuçta elde edilen bütüne ilişkin bilgi, oluşumun/nesnenin özüne dair somut ifadeleri meydana getiriyor. Bu somut ifadelere de, kavramsal ve yaratıcı soyut ve somut eylemleri barındıran bir bütün olan, “Yapı” denebilir. Madde ve “Yapan/Tasarımcı/Mimar” arasındaki ilişkiler bütünü, yaratıcı edimlerimizi en yalın haliyle açığa çıkarır. Sonuçta yaratıcı edimlerimiz de, bilinçlilik hallerimizin ve dönüştürme yeteneğimizin temsili olan nesneleri.
Bilme, anlamlandırma ve dönüştürme yeteneklerimize veya bilinçli ve yaratıcı hallerimize yönelik düşünsel ve pratik eylemlerimiz bağlamında yapı meydana getirme anlayışı, 2012 yılından beri, TOBB ETÜ Mimarlık bölümü 1. sınıf 1. ve 2. dönem Yapı Teknolojileri 107 ve 108 derslerinin kuramsal ve üretime yönelik içeriğini oluşturuyor. Yapma ve yapısal tektonikler kapsamında derslerin özünü oluşturan kuramsal içerikler, tasarımcıların “Yapma sürecini tasarlayabilmelerine, sezgiler üzerine kurulu bakış ve yaklaşımlar edinmelerine ve yaratıcı düşünceyi tasarlayabilmelerine” olanak tanırken, üretime yönelik içerikler tasarımcıların “Yaparak öğrenmenin ve üretmenin sürekliliğinde kişisel keşifler yapabilmelerine ve çıkarımlar yaparak özgün olana yönelik tekniği elde etmelerine” neden oluyor.
Yapı Teknolojileri 107 ve 108 dersleri Mimarlık Bölümlerinde eğitim programının bir parçası olarak verilen yapı derslerinin kendini tekrar eden geleneksel biçimlerine alternatif deneysel dersler olarak tanımlanabilir. Bu deneysellik, derslerin içeriğini oluşturan “Yapma” ve “Tektonik” kavramlarını ve bunlar kavramlara bağlı tanımlanan “Malzeme, eylemler, teknik, konstrüksiyon” gibi alt kavramları ve bu kavramlar üzerinden yapılan ödev, stüdyo çalışmaları ve tartışmaları içerir. Ayrıca, bu dersler yapma ve tektonik kavramları bağlamında tasarımcıların yaptıkları zihinsel ve üretime yönelik, kişisel keşif ve araştırmaları da içerir. Derslerin amacı, her tür tekrar eden hazır bilgi ve detay yerine, tasarımcıların soyut düşünmeye ait kavramsal araçlarla ilişkilenen, kişisel yapma eylemini keşfetmeleri ve geliştirilmeleridir. Yapma eylemi sonuçta mekânı oluşturan yapısal unsurları düşünce ve pratikte üreten tektonik kavramına ve buna ait mekânsal arayışlara bizleri götürüyor. Bu çerçevede, TOBB ETÜ, Mimarlık Bölümü Yapı Teknolojileri 107 ve 108 dersleri, bir tasarım problemi karşısında tasarımcının öncelikle problemi ve çözümleri zihinsel olarak tanımlanması veya inşa etmesini ve sonrasında bu problemin çözümüne yönelik düşünsel ve somut araçlar keşfetmesi üzerine geliştirilen, nesneyi de mekanı da üreten, kurguları, eylemler ve üretimleri ifade eder.
Yapı Teknolojileri 107 ve 108 dersleri kapsamında, farklı yıllarda üretilen filler, zürafalar, kırkayak, çekirgeler, flamingolar veya insan bedenleri, yapısal özellikleri bağlamında “Malzemeyi, formu, tekniği ve konstrüksiyonu” anlamanın araçlarıdırlar; yaratıcılığımızın, bir şeyi dönüştürebilme yeteneğimizin ve bir problemi kavramanın ve onu çözebilmenin; nesneyi soyut halden somut hale getirebilmenin arayışlarını temsil ederler. 2012’den beri her yıl devam eden bu arayış kümülatif bir şekilde, dersin kendine ait bilgisini her yıl arttırarak ve birbirine eklenerek birikmeye ve sonuçlarını, bu sergi ortamında olduğu gibi, hem nesneyi hem de mekanı ürettiğimiz farklı bir çok tasarım ve uygulama alanında sunmaya devam ediyor.
Fiziksel olarak giderek uzaklaşan hayatlarımıza zıt bir şekilde “yapma” kavramı hep birlikte, stüdyo ortamında üretmenin, birbirinden öğrenmenin, tekniğin özgünlüğü anlamanın ve malzemeyle kurulan sezgisel ilişkinin altını çiziyor.