Furkan Nuka Birgün’ün “Hayaller Üzerine Karışık Teknik” adlı ilk kişisel sergisi 17 Aralık 2015 - 23 Ocak 2016 tarihleri arasında C.A.M. Galeri'de sanatseverlerle buluşacak.
Sanatçının kağıt üzerine illüstratif desenlerle ince ince işlediği Kurtuluş’un hikayelerini yıllar öncesinden bugüne iyi ve kötü, güzel ve çirkin, boşluk ve doluluk, acı ve mutluluk gibi karşıtlıklarla tatlandırarak bireyi sadece tek bir semtin belleğinde dolaşmaya değil, kentin soluduğumuz tüm aralıklarından yükselen hakikatlerini de izlemeye çağırıyor.
“Hayaller Üzerine Karışık Teknik” isimli bu sergide yer alan tüm eserler Kurtuluş’un geçmişinden bir görüntü, bir fotoğraf, bir anı, hatta lirik bir anlatı… Hem naif, hem masalsı, hem ironik, hem hüzünlü… Güncel sanatın örnekleri olarak izlediğimiz eserler adeta bir semtin belleğini yansıtan tuhaf yara izleri gibi. 16. yüzyılda Sakız Adası’ndan Kasımpaşa Tersanesi’ne Osmanlı donanmasında çalıştırılmak üzere getirilen denizci Rum gençlerinin birçoğunun Rum kızları ile evlenerek Tatavla’ya, yani Kurtuluş’a yolculuğu[1] ile başlayan yeni bir semt hikayesi. Bu göç hem yurt ayrılığı ile hüzünlü, hem de İstanbul’da yeni bir yaşam başlangıcı ile sevindirici. Birgün ise bu hikayeyi Göçebe Yengeçler isimli eserinde destansı bir şekilde betimler; kocaman, güçlü kuvvetli bir yengecin kollarında muğlak yeni bir güne doğru savrulan haneleri ve altüst olmuş yaşamları anlatıyor. Ancak yengecin sırtında duran evin penceresinden bize gülümseyen mutlu bir çocuğu kağıdın ortasına yerleştirmekten de kendini alıkoymuyor. Semte dair hatıralar Birgün’ün düş dünyası ve ellerinden kağıda akıverirken gerçekliklerini açık ve seçik ifade eder, hiç bir şeyi saklamaz, hiç bir anı gizlemezler.