İstanbul Araştırmaları I: İstanbul’un Tarihsel Süreçte Yaşadığı Değişimler Üzerine Kültür ve Mimarlık Araştırmaları

Panel, 24 Kasım 2012 saat 16:00 - 18:00 arasında Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Karaköy Binası'nda yapılıyor.

İstanbul, özel coğrafi konumu nedeniyle tarihöncesi çağlardan bu yana tercih edilen bir yerleşim yeri olmuştur. Kent, tarihsel süreç içinde Bizans, Osmanlı gibi büyük devletlere de başkentlik yapmış ve binyıllar içinde görkemli anıt yapılarla donatılmıştır. İstanbul’un çekici topografik özellikleri de anıtların yer seçiminde etkili olmuş, böylece doğal ve mimari çevre birlikte özgün bir kültürel peyzaj oluşturmuştur. Günümüz İstanbul imgesinin kanıtı olan ve sıklıkla koruma sorunlarına dikkat çekilen “tarihi yarımada silueti”, aslında zaman içinde pek çok değişim yaşayarak bugüne ulaşmış olan ve İstanbul’un geçmişindeki farklı dönemlerin, farklı kültürlerin izlerini taşıyan bir bütünlüktür.

Tarihöncesi çağlarda deniz seviyelerinin değişmesi, İstanbul Boğazının açılması ya da kapanması gibi doğal çevre ortamında yaşanan radikal değişimler, bu bölgedeki toplulukların yaşamında dolayısıyla mimarisinde de belirleyici olmuştur. Tarihi dönemlerde ise, insanların neden olduğu istila, savaş gibi yıkıcı olaylar ya da politik nedenlerle yapılan bilinçli yıkım İstanbul’un mimarisinde önemli değişimlere yol açmıştır. Benzer şekilde deprem, yangın gibi doğal afetler de öngörülmeyen değişimlerin tetikleyicisi olmuştur.

Bu seminer dizisinde tarihöncesi çağlardan günümüze İstanbul’un doğal çevre ortamında ve mimarisinde yaşanan temel değişimler anlatılacaktır. Böylece İstanbul’un bugünkü kimliğinin ve kültürel peyzaj değerinin altında yatan tarihsel birikimin bir bilgi dağarcığı olarak belleklerde yer tutması amaçlanmıştır.

İstanbul’un geçmişte yaşadığı savaşlar, isyanlar, depremler, yangınlar, imar faaliyetleri tarihsel süreç içinde sürekli değişen, dönüşen doğal ve mimari çevre ortamını oluşturmuştur. Günümüzde İstanbul taşıdığı paha biçilmez mimarlık değeri ile dünya kültür tarihinde özel bir noktada bulunmaktadır. Kent bu özel kültürel değeri ve mimari kimliği ile 1985 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesine girmiştir. Böylece İstanbul’un geçmiş yaşamının bugüne ulaşan izlerini ve kanıtlarını oluşturan anıt yapılar, kentsel dokular kendi uyumlu bütünlüğü içinde küresel ölçekte saygı duyulan ve korunması önemsenen bir değer olarak kabul edilmiştir.

İstanbul’un hiç tartışmasız büyük bir özenle korunması gereken tarihi kimliğinde, değişim ve dönüşümlere karşın süreklilik gösteren kentsel ve mimari yapılanmalar da önemi bir yer tutar. Seminer dizimizin önümüzdeki dönem için planlanan ikinci bölümünde de bu bağlamda İstanbul’un mimari kimliğini tanımlayan sunumlara yer verilecektir.

Bu seminer dizisinin amacı, İstanbul’un tarihöncesi çağlardan bugüne varlığı izlenebilen çok renkli ve zengin kültürel kimliğinin mimari, doğal ve toplumsal açılardan değişim ve süreklilik bağlamında incelenmesidir. Böylece İstanbul’un bugüne kadar varlığını sürdüren tarihi mimari çevresinin kültürel derinliğinin ve değerinin anlaşılmasıdır.

2. Bölüm: İstanbul’un Günümüze Ulaşamayan Anıtsal Yapıları

Sunuş: Prof.Dr. Turgut Saner
Seminerin konusunu İstanbul’un farklı yıkım etkinlikleri sonucu kaybettiği 12 anıtsal nitelikli yapı oluşturmaktadır. Bu çalışma için seçilen yapılar, Roma/Bizans döneminden 20. yüzyılın ortalarına uzanan bir çeşitliliği içermektedir. Bir dönemin kültürel ortamında büyük önem taşıyan, ancak sonrasında çeşitli nedenlerle yıkılarak ortadan kaldırılan bu yapıların tanıtımıyla “eski kentsel dönüşümlere” dikkat çekmek amaçlanmıştır. Çalışma kapsamında seçilen yapıların mimarlık tarihi araştırması yapılarak hazırlanan canlandırma çizimleri ile, kent ve tarih bilincine ilişkin mimarlık mesleği dışındaki kitlelere de ulaşabilmek hedeflenmiştir. Seminerde bu çalışma ve bunun kısmi yankıları işlenecektir.

3. Bölüm: İstanbul’un Tarihindeki Yıkıcı Olaylar 15 Aralık 2012

Sunuş: Doç.Dr. Deniz Mazlum

Etiketler

Bir yanıt yazın