Bu yıl "İstanbul'u Paylaşmak" temasıyla 10.'su düzenlenen İstanbul Buluşmaları, 13 Nisan'da Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sedad Hakkı Eldem Oditoryumu'nda yapılacak.
2007 yılından itibaren her yıl belirli temalar çerçevesinde İstanbul gündemini takip etmeyi hedefleyen İstanbul Buluşmaları etkinliğinde bu sene, “İstanbul’u paylaşmak” teması çerçevesinde, mekânsal adalet kavramı masaya yatırılarak mekânın paylaşılma biçimleri, paylaşımda etkili olan sosyal, mekânsal ve mesleki dinamikleri ve bu ikircikli “paylaşım” teması üzerinden paylaşıma aracı olan planlama/yönetim sorunları ve olanakları tartışılacak.
Bu sene tartışılacak konular şöyle ifade edilmiş:
“İstanbul’da paylaşmak birleştirici olduğu kadar ayrıştırıcı bir eylemdir de. Toprağı, doğayı, müşterekleri, ortak geçmişi, hafızayı, aklı, kültürü paylaşmak birleştirir; arsayı, araziyi, rantı, sermayeyi pay etmek ayrıştırır. Yoksullar yoksulluğunu, varsıllar varsıllığını, sakinler yaşam alanlarını, söyleyenler sözlerini, eyleyenler deneyimlerini paylaştığında İstanbul’u çoğaltmak mümkün olduğu kadar, pay ederek tüketmek de mümkün hâle gelir.
İstanbul’u paylaşmak, mekânı paylaşmak anlamına geldiği gibi, bir yanıyla da yaşam alanını ve yaşamı paylaşmak anlamını da içermektedir. Yaşam alanı perspektifinden okunduğunda, İstanbul’da mekân kullanımında ve mekândan yararlanmada ortaya çıkan eşitsizlik, bizleri mekânın adaletli kullanımı sorunsalı ile karşı karşıya bırakmaktadır. Mekânsal adalet(sizlik) bir metropoliten kent sorunu olarak okunabileceği gibi, aynı zamanda bir fırsat eşitsizliği olarak da tanımlanabilir. Bireyselliğin kamusallığın önüne geçtiği, kimliklerin mekânı ayrıştırdığı, kamusal hizmetlere erişebilirliğin kısıtlandığı bir ortamda, her kesime aynı oranda şans tanınmamaktadır.
İşte tam da bu noktada, paylaşmak ile paylaşamamak; sahip olmak ile sahip çıkmak arasındaki gerilimin ülke ve dünya gündeminin merkezini işgal ettiği bir dönemde, paylaşma sorumluluğunu üstlenmek çok önem kazanıyor. Çünkü, paylaşılamayan İstanbul; tüm yaşam alanları, ormanları, parkları, evsizleri, yurtsuzları, savaştan kaçanları, talanı, rantı, tepkisi, dayanışması, biz ve ötekisi ile aslında hepimizin hikâyesini anlatıyor.”
Etkinlik programını buradan inceleyebilirsiniz.