Farklı disiplinlerde üretim yapan sanatçıların “kayıt” ve “kaydetme” pratikleri üzerinden bireysel ve sosyal hafızanın çağdaş sanat içindeki görünümüne dair bir bakış denemesine odaklanan bir sergi.
Günümüzde teknolojinin hayatlarımıza daha fazla dahil olmasıyla yaşamlarımızın önemli parçası haline gelen kayıtlar, bugün bambaşka bir boyut kazanmıştır. Zamanı dondurmak ve haklı gerçeklikler yaratmak amacıyla kullanılan yazınsal, görsel ve işitsel kayıtların tarihsel temelinde kolektif hafızanın manüpülasyonu fikri olsa da, artık kaydedilenlerin paylaşım hızının artması ve kolayca yaygınlaştırılabilir olmasıyla, bireysel ve sosyal hafızayı hızla dönüştürebilen bir yapıya büründü. Her gün sayısız fotoğrafın, videonun ve yazının paylaşıldığı sosyal medyada bir yandan günübirlik hafıza yaratan ve hızla tüketilen kayıtlar, diğer yandan dezenformasyonu da içinde barındıran bir iletişim biçiminin gelişmesine neden olmaktadır.
Kimi zaman toplumsal belleğin manüpülasyonunda çatlaklar yaratan bu iletişim biçimi aynı zamanda kişisel yaşamlarımızı anların kayıtları ile tariflendirme ve kendimizi bu imgeler üzerinden dünyaya sunma çabamızın bir parçası olarak da varlık buluyor. Kaydettiklerimizle kendi zihinsel süreçlerimizin bir tür envanterini tutarken, aslında sınırlarla kuşatılmış yaşamlarımıza kurgusal alternatifler yaratmaya da çabalıyoruz. Kayıtlar bir bakıma nesnel varlığımızı kanıtlamanın bir yolu haline gelmiştir ve tüm bunlar üzerinden arzularımızı seyretmenin yarattığı haz bizler için sağaltıcı ve baştan çıkarıcıdır.
Sergi, farklı disiplinlerde üretim yapan sanatçıların “kayıt” ve “kaydetme” pratikleri üzerinden bireysel ve sosyal hafızanın çağdaş sanat içindeki görünümüne dair bir bakış denemesine odaklanıyor. Güncel dünyadaki kurgu-gerçek ile fizik-gerçek arasındaki çizginin giderek silikleşmesi sonucu bilincin tersyüz olması, sergiye gelen izleyiciler üzerinde de kendini gösterecek.
İzleyicilerin katılım ve katkılarına açık bir yapı içinde sergi mekanındaki deneyim aynı zamanda www.recordproject.net üzerinden sanal bir süreklilik gösterecek.
Can Ertaş, Dilek Öztürk, Emine Boyner, Hacer Kıroğlu, Hülya Eyidoğan, Kerem Ozan Bayraktar, Murat Germen, Uygar Demoğlu ve Yücel Zorlu’nun eserleri 4 Ekim – 10 Kasım arası Mixer’ de izlenebilir.