Metropol Kayıtları: Kentsel Mimariyi ve İnsanlığı Yakalamak

Erhan Coral’ın ikinci kişisel sergisi “Metropol Kayıtları: Kentsel Mimariyi ve İnsanlığı Yakalamak” 11 Ocak – 25 Şubat 2024 tarihleri arasında Galeri 77’de ziyaretçilerle buluşuyor.

“Metropol Kayıtları”, mimari ve insan hikâyelerinin iç içe geçtiği, izleyiciyi kentsel peyzajın kalbine taşıyan bir fotoğraf sergisi. Bu seçkide yer alan çalışmalar salt görselliğin ötesine geçiyor; modern şehirlerin hikâyelerini şehircilik, mimari harikalar ve bu mekânları evi olarak gören bireylerin gözünden anlatıyor.

Bu sergideki her fotoğraf kent yaşamı kayıtlarından bir bölüm. “Metropol Kayıtları” sergisiyle çağdaş mekânların şık çizgilerinden tarihi binaların köklü cephelerine kadar kentsel dünyamızı şekillendiren mimari tarzların farklı coğrafyalardaki evrimlerine tanıklık edeceksiniz. Bu mimari diyalogların ortasındaki sergi, odağını aynı zamanda bu mekânları canlandıran insanlara da çeviriyor. İnsanlığın çevre ile olan etkileşimi; yalnızlık, mutluluk, inanç, korku gibi ortak duyguların aktarıldığı kadrajlarda karşımıza çıkıyor. Fotoğraftaki bireyleri mekâna yerleştirmektense doğal ve samimi bir halde, sadece şehrin içerisindeki var olan halleriyle yansıtıyor. İnsanın içinde yaşadığı çevre ile ilişkisi; modern yapıların büyüklüğü, heybetli etkisi ve soğukluğu ile insanın naifliği ve sıcaklığı arasındaki zıtlık üzerinden inceleniyor.

Erhan Coral’ın büyük metropollerdeki sosyal yoğunluk ile bireylerin bu yoğunluk içinde hissettikleri yalnızlık duygusu arasındaki tezatı ele alan bir önceki kişisel sergisi “Şehirde Bir Başına”nın devamı niteliğindeki bu yeni seçkide, sanatçı bu sefer insan ve şehir ilişkisinin bir alt detayı insan ve mekân ilişkisini merceğine oturtuyor. Sergideki fotoğraflar İstanbul, Londra, New York ve Boston gibi metropol ve megapoller üzerinden insanların oluşturduğu mekânsal kimlikleri incelerken; St.Paul Katedrali, Tate Modern, Atatürk Kültür Merkezi gibi kültürel ve tarihsel mekânları içeren detaylar, insanlığın inşa ettiği yapılar ile yüz yıllar içerisinde karmaşıklaşmış ilişkilerinin evrimi üzerine düşündürüyor. İnsanların mekânla olan ilişkisi, onların çevrelerini keşfetme, değiştirme ve uyarlama yeteneklerini yansıtmanın yanı sıra metropollerin yarattığı kentsel yalnızlık ve izolasyonu, Edward Hopper’ın eserlerinin uyandırdığı bir duygu durumu ile gözler önüne seriyor.

“Antinori nel Chianti Classico 2, Toskana” [Ed.3+1 AP], 2023, Hahnemühle (Photo Rag) asitsiz sanatsal kâğıt üzerine arşivsel pigment baskı, 75×105 cm

“İnsanlar merdivenleri çıkarken, bir mekândan diğerine geçerken, bu durum bir süreç içinde olduklarını ve gelişim kaydetmeye çalıştıklarını ifade ediyor. Aynı zamanda, merdivenler bir engeli aşma veya zorlu bir yolculuğun parçası olarak da görülebiliyor.”

Erhan Coral’ın fotoğraflarında özellikle dikkat çeken merdivenler, geçitler ve köprüler bir kişinin hayatındaki farklı aşamaları, zorlukları aşmayı, başarıları kutlamayı veya bir hedefe ulaşmak için atılan adımları temsil ediyor. Bizlere bir yolculuğu anımsatan bu merdivenler, sanatçının kadrajındaki kişilerin, hikâyelerinin veya deneyimlerinin kademeli bir şekilde gelişen süreçleri üzerine mercek tutuyor.

“Metropol Kayıtları” ziyaretçileri mimari yaratıcılık ile metropoldeki insan yaşamının kesişimini keşfetmeye davet ediyor. Tasarım ve duygunun bu büyüleyici birleşimine adım atın ve kentsel dünyamızın tuğlaları ve patikaları içinde yatan hikâyeleri ortaya çıkarın.

“Tate Modern 1, Londra” [Ed.3+1 AP], 2022, Hahnemühle (Photo Rag) asitsiz sanatsal kâğıt üzerine arşivsel pigment baskı, 75×105 cm

Erhan Coral:

Erhan Coral, 1966 yılında İstanbul’da doğdu. Mühendislik eğitimini takiben ABD’de iş idaresi alanında yüksek lisans yaptıktan sonra, yaklaşık 25 yıl sürecek bankacılık kariyerinin ardından da meslek hayatını kendi danışmanlık şirketi üzerinden sürdürmektedir.

Fotoğraf çekmeye yıllar önce basit bir analog kamera ile sadece bir hobi olarak başlamış olmasına rağmen ileriki yıllarda bu sadece bir hobi olarak kalmanın ötesine geçerek gerçek bir tutkuya dönüşmüştür. Genelde siyah beyaz sokak fotoğrafçılığı üzerine çalışmakla birlikte zaman zaman belgesel projeler üzerinde de çalışmalarını 10 seneyi aşkın bir süredir devam ettirmektedir.

İstanbul’da doğup büyümüş olması, şehrin canlı ve karma kültürel yapısı ile birleşince fotoğrafçılığına daha tutkulu bir şekilde devam etme fırsatı vermiştir. Sık seyahat eden bir gezgin olması sayesinde ise farklı kültürleri ve farklı insanları fotoğraflayabilme şansına sahip olmuştur. Graciela Iturbide’nin dediği gibi “Sonuçta fotoğraf benim için dünyayı tanımak için bir bahane.”

Yurt içinde katıldığı birçok karma serginin ardından Mayıs 2022’de “Şehirde Bir Başına” isimli ilk kişisel sergini YapıKredi Bomontiada’da açmıştır. Bu çalışma şehrin farklı alanlarında, farklı zamanlarda, farklı mevsimlerde kendisi ve şehirle baş başa kalan insanların hikâyesini anlatmaktadır.

Fotoğraf yolculuğu boyunca, aralarında Sony World Photo Awards, International Photography Awards, Travel Photographer of The Year gibi son derece prestijli yarışmalardan kazanılmış birçok ödüle sahiptir.

Etiketler

Bir yanıt yazın