MİMAD Seminerleri – İstanbul Karasurları: Bir Dünya Mirası Alanının Korunması

Zeynep Ahunbay'ın sunum yapacağı seminer, 22 Mayıs Pazartesi günü saat 18:30'da İTÜ Taşkışla Doktora Seminer Salonu'nda gerçekleşecek.

Tarihi İstanbul’u çevreleyen kara ve deniz surları kentin antik dönemden günümüze ulaşan önemli arkeolojik varlıklarıdır. Büyük bir kısmı beşinci yüzyılda, II. Theodosius döneminde yapılan Kara Surları, hareketli bir topoğrafya üzerinde 7 km uzanan, görkemli bir peyzaj ögesidir. Yüksek kuleli beden duvarları, önsur ve hendek ögelerinden oluşan Theodosius Surları güneyde Marmara Denizi kıyısından başlayarak, kuzeyde Tekfur Sarayına dayanmaktadır. Surların Haliç’e inen kuzey ucu Ortaçağ’da yapılmıştır ve “Komnen Surları” olarak anılmaktadır.

Karasurları üzerinde yedi kapı bulunmaktadır. Bunlardan Yedikule’deki Altın Kapı Bizans döneminde imparatorlarının törensel girişidir. Osmanlı döneminde kentin esas girişi Edirnekapı’ya alınmış; kapının iç kısmında “Kara Gümrüğü” oluşturulmuştur. Savunma yapısı olan Surlar yapıldıkları tarihten itibaren İstanbul’un kuşatmalara direnmesinde önemli rol üstlenmiş; Osmanlı egemenliğine geçinceye kadar sürekli bakımla güçlü tutulmuşlardır. Osmanlı döneminde askeri önemi kalmayan Karasurları 1509, 1766 depremlerinde ciddi hasarlar görmüş ve kısmi onarımlar yapılmıştır.

Cumhuriyet döneminde hazırlanan ilk İstanbul Planında Surlar saygıyla ele alınmış; içte ve dışta koruma alanları tanımlanmıştır. Yeni kent planına bağlı olarak 1950’lerde açılan yeni yollar çevresinde, Yedikule, Topkapı ve Edirnekapı’da onarımlar yapılmıştır. 1985 yılında “İstanbul’un Tarihi Alanları” arasında Dünya Mirası Listesine giren Karasurları, korunmasından sorumlu olan İBB tarafından ilgiyle ele alınarak, belgeleme ve onarımlar başlatılmıştır.

Uluslararası koruma ilkelerine göre, evrensel öneme sahip Karasurlarının korunmasında sürekli bakımın sağlanması, risklere karşı gerekli önlemlerin alınması, çevrede olumsuz değişimlere izin verilmemesi gerekir. Çevredeki olumsuz değişimler rahatsız edicidir. İstanbul kent yönetiminin hem çevredeki oluşumları özenle denetlemesi, hem de strüktürel vb. yönlerden acil müdahale gerektiren durumları belirleyerek, harekete geçmesi uygun olacaktır. Karasurları 1999 depreminden de olumsuz etkilenmiştir; birçok kule ve duvar hasarlıdır. Önlem alınmadığı takdirde kayıplar hızla artacaktır. İyi yetişmiş sürekli bakım ekipleri Dünya Mirasının geleceğe güvenle aktarılması için bir gerekliliktir.

Karasurlarının halka sunumu önemlidir. Yayalar sur önünde ve gerisinde güvenle yürüyebilmeli, Theodosius surlarının üçlü sistemi (hendek, önsur, beden duvarları ve kuleler) algılanabilmeli, turistler yer yer duvarların üstüne çıkarak çevreyi izleyebilmelidir. Gelişigüzel ağaçlandırmanın ve peyzaj düzenlemelerinin, kaldırımlar boyunca yapılan alçak çevre duvarlarının gözden geçirilmesi, arkeolojik kalıntıları öne çıkaran bir Sur peyzajı sunumu üzerinde çalışılması beklenmektedir.

Etiketler

Bir yanıt yazın