Planlama ve Kentsel Tasarım: Kentsel Peyzaj

Kent İzleme Merkezi tarafından düzenlenen ve Ankara Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı Prof.Dr. M. Emin Barış tarafından yapılacak olan sunum 15 Haziran 2016 Çarşamba günü saat: 18.30 da Mimarlar Odası Konferans salonunda gerçekleşecek.

Mimarlık disiplini ile bütünleşik yaşamsal varlığını artık yadsınamayacak olduğu kentsel peyzajın tasarımdaki rolü, kentsel coğrafyanın mekânı oluşturmadaki gücü, kenti planlayan ve tasarlayan tüm disiplinler için bu büyük sahnenin tüm unsurlarını kurmak ve bozmak arasındaki ilişkiyi oluşturur.

Kentsel alanda yapı üretim süreci dediğimiz mahallelerimizin, okullarımızın parklarımızın alışveriş mekânlarımızın organizasyonunda birçok arakesit var. Kent İzleme Merkezi tarafından ana başlığı “Planlamada ve Kentsel Tasarım” da peyzajın konumlanmasının tarifinde ” “kent “, “sokak “yer “, “yersizlik “, “su ” altyapı “, “ses “, “ışık”, “doğa”, “kır ve ekosistem “, bağlamlarını oluşturmak üzere Planlama ve Kentsel Tasarım: Kentsel Peyzaj konulu sunum gerçekleştirilecek.

SUNUMDAN

Türkiye’de “peyzaj” kelimesi maalesef bitki ile eşanlamlı olarak algılanmakta. Bitki denince akla gelen doğa kavramı ile sadece doğayı taşıma rolü verilir “peyzaj”a….Peyzaj; organik yaşamın kentin mekânsal organizasyonuna katılımı ile birlikte aslında o kentin örgütleyicisi olarak çıkar karşımıza. Bu saptama ile birlikte planlama ve kentsel tasarımda kentin mekansal organizasyonunun organik dokuya eklemlenmesi önem kazanıyor.

Kent ve peyzaj bağlamı çok geniş, çok bileşenli, çok kültürlü bir ortamı tarif eder. Hiç toprak olmadan, hiç yeşil olmadan, hiç su olmadan da peyzajdan bahsetmek mümkün.. Bu nedenle peyzaj çok olasılıklı bir kavram olarak karşımıza çıkar kentin içinde. Çünkü kentin yeşil kuşaklarının olduğu gibi, kentin arkeolojisi de, jeolojisi de o kentin peyzajıdır aslında.

Tam da bu düzlemden, kentlerin planlanma ve tasarım süreçlerinde salt doğaya veya yapısal üretim sürecinde kentsel peyzajın; doğanın bir bileşeni olmasının yanında kültür miras değerlerinin ve toplumsal kolektivizm çeşitliliğini benimsememizi kolaylaştıran bir durum olduğu gerçeğinin izlerini süreceğiz. Kentsel tasarımda peyzajın yerinin yeşille dokunan bir yaşantı biçimi olduğundan ziyade, çevresel algı boyutunu yaratması ve kentsel kuram içindeki olanaklılılığını deneyimleyeceğiz.