ANAMED'in düzenlediği Türkiye’de Sanat Tarihi Disiplininin Ortaya Çıkışı ve Üniversitelerdeki Eğilimler etkinliği, Tarkan Okçuoğlu ve Verda Bingöl'ün katılımıyla 19 Mart Perşembe günü 16:00'da ANAMED Oditoryum'da yapılacak.
Türkiye’de sanat tarihi bölümlerinin ilki 1940’ların başında İstanbul Üniversitesi’nde, ikincisi de 1950’lerin başında Ankara Üniversitesi’nde, Avrupa’dan gelen sanat tarihçileri tarafından kurulmuştur. Bu hocaların yetiştirdiği öğrenciler ikinci kuşak sanat tarihçileri olmuş, onlar da üçüncü kuşak sanat tarihçilerini yetiştirmişlerdir. Söyleşinin iki odak noktası olacaktır: İlki Türkiye’de sanat tarihinin akademik bir disiplin olarak kuruluş aşaması, ikincisi ise özellikle üçüncü kuşak sanat tarihi akademisyenlerinin Türkiye genelinde yürüttükleri eğitim ve eğitimin çıktılarından olan bitirme ve lisansüstü tezleri. İkinci Dünya Savaşı sırasındaki kültürel hegemonya çekişmesinin sonucu olarak Türkiye’de kurulan ilk sanat tarihi kürsüsü İstanbul Üniversitesi’ndeki Bizans Sanatı kürsüsüdür. Onu Türk-İslam Sanatı ve Avrupa Sanatı kürsüleri takip etmiştir. 1940’lardaki kürsü başkanları uzun yıllar görevde kalmamış olsa da bu durum 1950’lerde değişmiş ve aynı yıllarda Ankara Üniversitesi’nde Türk-İslam Sanatı ve Mimarisi ağırlıklı bir müfredata sahip sanat tarihi bölümü kurulmuştur. 1960’larda Türkiye sınırları içinde olan Ortaçağ mimarisine yönelik kazılar başlamış ve “kazı yapan sanat tarihçisi” kavramı ortaya çıkmıştır. Konuşmanın ikinci odak noktası özellikle 1980 sonrasında ülke genelinde açılan üniversitelerdeki sanat tarihi eğitimi ve üçüncü kuşak sanat tarihçileri üzerine olacaktır. Bu üniversitelerde yürütülen eğitime, üniversitelerin coğrafi konumlarının bilimsel çalışmalara etkisine, eğitimin bir çıktısı olarak bitirme ve lisansüstü tezlerine ve sanat tarihi lisans programı olmayan üniversitelerdeki eğilimlere değinecek olan konuşma, disiplinin günümüze kadar olan 82 yıllık serüvenine genel bir bakış sunmayı amaçlamaktadır.
Tarkan Okçuoğlu
1968 İstanbul doğumlu Tarkan Okçuoğlu 1987’de Galatasaray Lisesi’nden mezun oldu. 1995’te İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü’nü bitirdikten sonra aynı bölümün Türk ve İslam Sanatı Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak göreve başladı. 2000 yılında “18. ve 19. Yüzyıllarda Osmanlı Duvar Resimlerinde Betimleme Anlayışı” başlıklı teziyle doktorasını tamamladı. İ.Ü. Edebiyat Fakültesi’nin yanı sıra Galatasaray Lisesi, Galatasaray Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü’nde sanat tarihi dersleri verdi. Çalışmalarında Geç Osmanlı döneminde görsel kültür ve mimarlık tarihi üzerine yoğunlaştı. 2020’de Hayal ve Gerçek Arasında: Osmanlı Resminde İstanbul İmgesi adlı kitabı yayımlandı. Halen İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Türk ve İslam Sanatı Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevini yürütmektedir.
Verda Bingöl
Verda Bingöl 2010 yılında İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden lisans ve Sanat Tarihi Bölümü’nden yan dal dereceleriyle mezun oldu. Aynı yıl aynı üniversitenin Sanat Tarihi Bölümü’nde yüksek lisans eğitimine ve İstanbul Teknik Üniversitesi Sanat Tarihi Programı’nda araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladı. İTÜ Sanat Tarihi doktora programında, “Sanat Tarihinin Bir Disiplin Olarak Türkiye’deki Üniversitelerde Kuruluşu (1870’ler-1960’lar)” başlıklı tezle 2024’te doktora derecesini aldı. Bingöl, Zeynep Kuban danışmanlığında tamamladığı bu tezde, Darülfünun’da verilmiş sanat tarihi derslerinden başlayıp Türkiye’de sanat tarihçisi yetiştirmeye yönelik sanat tarihi kürsülerinin ve bölümlerinin neden ve nasıl kurulduğunu ve içeriklerini inceledi.
Etkinlik ile ilgili detaylı bilgiye ulaşmak için linke tıklayınız.