Yunus Aran Konferansları 61. buluşması, Prof.Dr Mehmet Özdoğan'ın “Barınağın Yapıya, Yapının Konuta Dönüşümü” temalı konuşması ile 4 Aralık 2018'de, MSGSÜ Sedad Hakkı Eldem Oditoryumu’nda yapılacak.
Konuşma Özeti:
Afrika’nın tropik ortamından çıkan insan göreli olarak çok kısa bir süre içinde dünyaya yayılmış, buzul ön kuşağından, çöllere, dağlardan akarsu boylarına kadar hemen her ortama biyolojik uyum sağlayamadan ulaşmıştır. Bu nedenle “barınak” zorunlu bir gereksinme olarak Afrika’yı terk eden ilk insanlar ile birlikte ortaya çıkmıştır; en eski örneklerini Fransa’dan yaklaşık bir milyon yıl öncesinden bilmekteyiz. İnsanın becerileri geliştikçe barınak da gelişmiş, çeşitlenmiş, ancak yaklaşık onikibin yıl öncelerine, Neolitik olarak tanımladığımız ilk köy yaşantısının ortaya çıkığı döneme kadar kavramsal olarak “barınak” olarak kalmıştır. Neolitik Dönem her şeyden önce yeni bir yaşam biçimidir, çiftçiliğin başlaması ile toplumsal ilişkiler farklılaşmış, gerçek anlamı ile “köy” yaşantısı ortaya çıkmıştır. Yapı kalıcı olmuş, tarım ile mülkiyet kavramının ortaya çıkışı, önceleri geçici olan barınağın bir sonraki kuşaklara aktarılacak kalıcılığını getirmiştir. Göçebe olmayan yaşam, mekânı sığınılan, uyunan bir yer olmanın ötesine taşımış, yeni işlevler, anlamlar yüklemiştir. Bütün bunlar yaşanan mekânın sağlam, farklı işlevlere göre bölümlenmiş, sahibinin sosyal statüsünü yansıtacak gelişmeleri tetiklemiş, Neolitik Dönemin ilk iki bin yılı içinde artık barınak yapıya, yapı da konuta dönüşmüştür. Günümüzden onbin yıl öncelerine geldiğimizde temel, blok kerpiç, köşe bağlantısı, lento, taşıyıcı duvar sistemleri, dam, merdiven ve iki katlı yapıları görmekteyiz. Yapının içi, fırın, ölü gömme yeri, besin hazırlama yeri, depo gibi işlevlere göre bölümlenmiş, başka bir deyişle geleneksel köy mimarisinin temelleri daha o tarihte atılmıştır. Konuşma, arkeolojik kazılardan örnekler ile barınaktan ilk konuta kadar olan süreci özetleyecektir.