Bir Şehir Kurmak: Deprem Sonrası Şehirler

Kahramanmaraş'ta ikamet eden bir mimar olan Ahmet Gebel'in kaleme aldığı yazıda; depremden sonra şehirlere dair beklentiler ve özelde Kahramanmaraş, genelde on bir ile dair genel durum ve hususiyetler konu ediliyor.

Depremden önce Kahramanmaraş

İki büyük deprem yaşadık. Binlerce vatandaşımız hayatını kaybetti. Büyük yıkım her ilçe, her muhit, her semtte hissedildi. Merkezde Trabzon Caddesi, çarşı bölgesi, Azerbaycan Bulvarı, sanayi sitesi, Kümbet-Kuyucak Sakarya Mahalleleri, Doğukent, Güneşevler, Odun Ambarları, Üniversite bölgesi ve bir çok yerde, bir çok bina ya yıkıldı; ya da ağır hasar aldı. Yeni olsun eski olsun, az katlı olsun çok katlı olsun, ruhsatlı olsun ruhsatsız olsun, neredeyse bütün binalar yıkımdan etkilendi.

Bu büyük felaket karşısında bize düşen nerde hata yaptığımızı bulmak, şehirleşmenin gereklerini yakalamak ve aynı hataları tekrarlamamaktır.

Olumlu tarafından bakıldığında; önümüzdeki dönem, sağlıklı ve nitelikli şehirler kurmak için bir fırsattır. Şu an yeni imar planları hazırlanıyor. Yeni plan doğrultusunda şehir yeniden inşa edilecek. Doğal seyrinde oluşmuş organik bir şehrin yerini, tasarlanmış bir şehir alacak…

Sivil toplum olarak, bu yeni şehirde olmasını istediğimiz hususiyetler var…

Ne istiyoruz?

Bir cümle ile özetlemek gerekirse, altyapısı sağlam, ulaşım ağı güçlü, afetlere hazır, medeniyetimizin izlerini taşıyan, kimlikli, estetik, yeşil, ucuz, bir şehir istiyoruz.

Detaylandırmak gerekirse:

Üst ölçekli genel kararlar :

Şehirler medeniyetin tezahürüdür. Toplumların tarihi, teknolojik, estetik, ahlaki ve hukuki birikimini gösterir. Şehirleşme konusunda öncelikle şehrimizin kimliği korunmalı, tarihsel birikimi restore edilmelidir.

Şehir bir yaşam alanı olarak kurgulanmalı; müteahhit odaklı üretimden kullanıcı odaklı üretime geçilmelidir. Dengeli bir fonksiyon dağılımı yapılmalı, ihtiyaç noktaları kolay ulaşılabilir olmalıdır. Doğal ve coğrafi faktörlere önem verilmelidir.

Şehrin büyüme potansiyeli dikkate alınmalı, önümüzdeki yüzyıl bu doğrultuda planlanmalıdır.

Altyapı:

Zemin, jeolojik yapı, fay hatları, topoğrafya, coğrafi veriler, iklim özellikleri tek tek incelenmeli, haritalanmalı ve planlamanın belirleyici unsurları olmalıdır.

Su, kanalizasyon, enerji, iletişim, altyapıları ihtiyacın üzerinde bir kapasite ile hazırlanmalı; altyapı tamamlanmayan yerlerde yapı ruhsatı verilmemelidir. Kurumlar arasında iletişimsizlik çözülmeli, üçer ay ara ile farklı kurumların aynı yolu kazma uygulamaları tarihe karışmalıdır.

İçerisinde insanların veya otonom araçların dolaşabildiği altyapı ağları kurulmalıdır.

Yağmur suyu hatları her caddede bulunmalıdır.

Yollar ve Ulaşım Ağı:

Kuzey çevre yolunun yeni açılacak doğu kısmı iyi tasarlanmalıdır. Çevre yolllarının kenarında zemin katlarda ticari fonksiyon verilmemelidir. Köşe parsellerde bina ve otopark girişleri yan sokaklardan sağlanmalıdır. Her hâlûkarda çevre yolu standartları korunmalıdır. Asfalt kullanımı azaltılmalı, ikincil yollar doğal taşla kaplanmalıdır .İmar mevzuatı gereğince belediyeler tarafından oluşturulması gereken büyük ve küçük bölge otoparkları plana işlenmelidir.

Raylı sistem muhakkak düşünülmeli, hemen hayata geçmese de, güzergahlar belirlenmeli, avan projeler hazırlanmalıdır. Altyapısı kurulmalıdır. Gerekli alanlar şimdiden istimlak edilmeli; geleceğe hukuki problemler bırakılmamalıdır.

Merkez ve Trabzon Caddesi:

Kaleden Müftülüğe kadar olan yol şehrin ana aksıdır. Depremden öne şehrin kalbi burada atmaktaydı. Şu an tamamına yakını yıkık olsa da bu aks korunmalıdır. Burası şehrin hafızası niteliğindedir. Herkeste bir hatırası vardır. İnsanlar kentsel alışkanlıklarını sürdürme eğilimindedir.

Trabzon Caddesi, Azerbaycan Bulvarı ve bunların arası, zemin yapısına göre yeniden planlanmalıdır. Gerekiyorsa nüfus azaltılsın.

Ticari kısımlar konuttan arındırılmalı, konut binaları dört katı geçmemelidir. Çalışmalar bittiğinde otopark problemi yaşanmamalıdır. Beklentimiz istişare ile, nitelikli bir kentsel tasarım projesi hazırlanarak, şehrin ve imar planının kalbine yerleştirilmesidir.

Valilik bir prestij unsuru olarak yerinde kalmalıdır.

Ticaret Bölgeleri ve Çarşılar:

Merkezdekiler geleneksel çarşı kültürünü devam ettirecek şekilde tasarlanmalıdır. Esnafın beklentileri karşılanmalıdır. Otopark sorunu yaşanmamalıdır. Güncel ihtiyaçlar ve sosyal donatılar ile zenginleştirilmelidir. Talebimiz AVM’ler değildir. Kapalı çarşı ve yarı açık çarşı tasarımları üzerinde çalışılmalıdır.

Konut Bölgeleri:

Çok katlı, çok aileli apartman tarzı konut anlayışı terk edilmelidir.

Müteahhit odaklı konut üretiminden kullanıcı eliyle konut üretimine geçilmelidir. Konut alanları küçük parseller şeklinde; az katlı, az yoğun olarak planlanmalıdır. Dört katı geçmemelidir. İnsanların kendi evini yapabileceği arsalar üretilmelidir. Kat sayısı arttıkça merdivenleri alan hesabından çıkarmak, ada bazında yapılırsa kat sayısını artırmak gibi düşey mimariyi özendiren uygulamalar kaldırılmalıdır. Plan notlarında, bin metrekareyi geçen arsalara 5 kat; on bin metrekareyi geçen arsalara 15 kata izin verilebilir gibi şark kurnazlıklarına yer verilmemelidir. Makro yaklaşımı bozacak ifraz ve tevhitlere müsaade edilmemelidir. Asgari ihtiyaçları karşılayacak miktarın haricinde ticaretten arındırılmalıdır. Odağında cami okul ve çarşı olan kendi kendine yeten mahalleler tasarlanmalıdır.

Konut fiyatlarını belirleyen en büyük kalem arsa maliyetidir. Bugüne kadar arsa maliyetinden dolayı konut maliyetleri yüksek olmuştur. Bir defa da yeteri kadar konut alanı imara açılmalıdır. Suni arsa problemlerine mahal verilmemelidir.

Şehir siteler hâlinde değil, mahalleler halinde planlanmalıdır.

Bizim şehir geleneğimizde mesken kültürümüzde, insanları sosyoekonomik durumlarına göre kümelendiği konut alanları yoktur.

Site yapmaya mecbur eden büyük parseller, müteahhit eliyle yapılaşacağından ve sermaye gücü gerektirdiğinden son kullanıcı için yüksek maliyetli konutlar anlamına gelmektedir. Arsalar ulaşılabilir maliyette üretilmelidir. Mahalle oluşturacak dokuda bir planlama yapılmalıdır.

Mahallenin merkezinde cami ve esnaf olmalıdır.

Site yapımı teşvik edilecek bir şey değildir. Bunu özendiren plan kararlarından ve plan notlarından vazgeçilmelidir. Bu plan kararları ve plan notları yoğunluğu ve kat sayısını artırmaktadır. Sadece arsa sahiplerine ve müteahhitlere yaramaktadır.

Kentsel Dönüşüm Alanları:

Tamamen yıkılıp yeniden yapılacak Tekke, Serintepe, Menderes gibi mahalleler güncel ihtiyaçlara cevap verecek şekilde, şehir ile bütünlük içinde tasarlanmalıdır.

Kurtuluş, Ekmekçi, Divanlı, Kümbet, Kayabaşı Çocuk Bahçesi gibi mahalleler ise Maraş’ın tarihi kent çekirdeğini oluşturan mahallelerdir. Şehrin kimliği ve tarihsel birikimi buralarda oluşmuştur. Şehir ve mimari anlamında en özgün doku ve eserler buradadır. Dar yollar, çıkmaz sokaklar, tarihi camiler, köşk ve konaklar, anıt ağaçlar, vakıf eserleri hep bu çevrededir.

Bu mahallelere özel kentsel tasarım projeleri hazırlanmalıdır. Bu mahallelere eğitim sağlık altyapı peyzaj hizmetleri götürülmeli, fiziksel dokusu restore edilmelidir. Bunlara mukabil sâkin profili de iyileşecektir.

Tarihi Yapılar:

Bilhassa Dulkadiroğlu ilçemizde restore edilen yapıların tamamına yakını yıkılmıştır. Yıkılan eserlerimiz en kısa zamanda ihya edilmelidir. Yıkık ve ayakta kalan tarihi yapılara aslına uygun müdahale edilmeli, yapılış amacına uygun kullanılmaları temin edilmelidir. Tarihi eserlerimin yapılış amacından uzak yeni işlevler verilerek, müzeleştirerek hayattan koparılmasının önüne geçilmelidir.

Eğitim Yapıları:

Okul parselleri mümkün olduğunca geniş bırakılmalıdır. Okul binaları fiziksel yapısıyla öğrenciyi cezbetmelidir. Az katlı, avlulu, peyzajına önem verilen yapılar olmalıdır. Tüm okullarda oyun alanları, spor salonu, konferans salonu ve kütüphane bulunmalı; sosyal donatılarla zenginleştirilmelidir. Öğrenci, evine en yakın okulda okumalı, okul dışı zamanlarda okulunun fiziksel imkanlarından yararlanabilmelidir. Aileler uzak semtlerde donanımlı okul aramamalıdır.

Camiler:

Mahalle mescitleri, bölge camileri ve cuma camileri olarak sınıflandırılmalıdır. Mahalle mescitleri mahalle kültürünün tamamlayıcısıdır. Mahalle sakinleri için ibadetin yanında buluşma ve sosyalleşme noktası olarak tasarlanmalıdır. Kütüphane, taziye evi, çocuk alanı gibi fonksiyonlar camiyle beraber düşünülmelidir. Cami ve esnaf mahallenin merkezinde olmalıdır. Camiler mimarisi ile şehri tezyin eden yapılar olarak öne çıkmalıdır.

Yeşil Alanlar:

Millet bahçeleri şehrin çeperlerinde, meskene uzak, işletme maliyeti yüksek alanlardır. Genelde hafta sonu ve tatil günlerinde kullanılmaktadır. Yeşil alanlar şehir içine homojen bir şekilde dağıtılmalı, yürüme mesafesinde ulaşılabilmelidir. Haftanın her günü faydalanılabilen mahalle/semt insanının sosyalleşebileceği ve dinlenebileceği yerler olmalıdır.

İçinde spor aktiviteleri barındırmalıdır. Acil durumlarda toplanma ve barınma alanı olarak kullanılabilmelidir. Bu şehrin iklimine uygun bitkilerle donatılmalıdır.

Spor Alanları:

Şehir hayatı fiziksel aktiviteyi en aza indirmiştir. Sağlığı korumak ve kötü alışkanlıklardan uzak kalmanın yolu spordur. İmar planındaki sosyal donatılar içinde spor alanlarının miktarı artırılmalıdır. Büyük spor kompleksleri maliyet-kullanım dengesi açısından verimsizdir. Her semtte ücretsiz spor alanları oluşturulmalıdır. İnsanlar fırsat buldukça, araç kullanmadan, ekstra zaman ayırmadan, ücretsiz bir şekilde yararlanabilmelidir. Bu alanlarda gençler enerjilerini atıp kaynaşacak; mahalle sakinlerinin komşuluk ve arkadaşlıkları pekişecektir.

Silüet:

Her şey tamamlandığında şehrin kendisine mahsus bir silüeti oluşmalıdır. Topoğrafya ile uyumlu bir görüntü meydana gelmelidir. Kale gibi, Abdülhamit Han camii gibi anıtsal yapıların silüetteki yeri korunmalıdır. Anıtsal yapıların çevresinde onları gölgede bırakacak gabaride yapılara izin verilmemelidir. Binalar birbirinin güneşine, rüzgarına, manzarasına mani olmamalıdır. Minareler silüeti zenginleştiren çeşitlilikte olmalıdır. Sürecin sonunda marka değeri olan bir “Maraş Silüeti” ortaya çıkmalıdır.

Şehir tahayyülümüzün ana hatları özet olarak bunlardır. Detayları çoğaltmak mümkündür…

Sağlıklı ve nitelikli bir çevrede yaşamak, Kahramanmaraşlılar’ın en temel hakkıdır.

Süreci takip ediyoruz…

Etiketler

Bir yanıt yazın