Az sayıda yarışmadan birinin uygulamasının sonuna gelmişken alınan notları burada kayda geçirmek ve yoruma açmak niyetindeyim. Bu metin, kendi başına bir "kayıt altına alma"dan ibarettir.
Çanakkale Karasal-Sayısal Yayın Kulesi yarışma katılımcıları içinden ödül alan projeler ve uygulanan proje için onlarca ayrı yaklaşım ve öneri söz konusu. Hafif strüktür kurulan önerilerden, yapısal olarak masif bloklar halinde kurulmuş önerilere; sembolik ögelerden neredeyse tamamen işlevsel konstrüksiyonlara kadar çok çeşitli örnekler vardı.
Kazanan projenin yaklaşımı temelde kule için işlevsel bir strüktür kurup çevre birimleri ile yer düzlemine ve peyzaja temas eden mekânlar organize etmek. Bu organizasyon, bütün sistemin yerleştiği tepedeki peyzaj, bitki örtüsü, manzara, tepenin ziyaretçi için pozisyonu ve kentten okunması gibi önceliklerle kararlaştırılmış. Yapının çevre birimleri üzerinden gerçekleşen kente bakışı sağlayan konstrüksiyon ile kulenin basit strüktürü uzaktan neredeyse sürekli bir hareketi temsil ediyor. Bu noktada kulenin işlevsel strüktürü nispeten sembolik bir değer de kazanıyor. Yarışma paftalarındaki projeye büyük ölçüde uyan ve kısmi ekler ve değişikliklerle uygulanan projenin, işveren tarafından birtakım beklentileri karşılaması amacı taşıdığını biliyoruz. Yapının hareket yollarından kentin izlenmesi ve kentin hemen her yerinden kulenin görülebilmesi beklentisi yapıdaki renk ve dinamizmin gerekçelerinden biri. Nitekim korten gibi renkli fakat dingin bir malzemenin bu tercihlerden biri olduğu açık. Bu durumda kulenin uzaktan okunması oldukça kolay olmakla birlikte yoğun bitki örtüsünden ve topoğrafyadan da ayrılıp neredeyse tüm birimleri ile açıkça seçilebiliyor.
Zorunlu olarak oldukça çıplak ve tekil bir pozisyon almasına rağmen kendinde dönen bir dinamizm yaratmış olması diğer kulelerden ayrılan bir yönü. Nitekim çiviye, diş fırçasına, konfetiye, kürdana, dondurmaya, mikroskopa benzetilen çeşitli kulelerden ayrı bir yer aldığını söylemek gerekir. Elbette her yapı medyada belli başlı benzetmelere maruz kalıyor ancak kulenin bunu kendi başına sunduğunu ve halihazırda kendi geometrisi ile bir karikatür çizdiği söylemek mümkün.
Bir diğer yandan üzerine yerleştiği tepe ile teması iyi kurulmuş olacak ki aralarında büyük bir kontrast olmadığı söylenebilir. İçerdiği program itibariyle bir miktar yükselen kapalı mekânların basit kurgusu, yalınlığı yeterince açık. Bu yönüyle mekân organizasyonu ve iç mekân detayları da ihmal edilmemiş gibi görünüyor.
Özellikle yarışmanın diğer katılımcılarına bakıldığı zaman kimi önerilerin (kimi ödül alanlar da dahil olmak üzere) ağırlıklı yapı tektoniği üzerine kurulduğunu, bir kule ve çevre birimlerinden ziyade, bir kompleks olarak tariflenmesi daha yerinde olabilecek önerilerden oluştuğunu görüyoruz. Öyle ki hangi yarışmanın katılımcısı olduğunu bilmediğiniz durumda bu önerilerin bir kule için olduğunu düşünmek için pek bir gerekçe bulamayabilirsiniz. Bu ortamda seçilen ve uygulanan önerinin; sistem tasarımı, organizasyonu, programın kurulumu ve yer aldığı coğrafya içerisindeki tavrı açısından iyi çalışacağını ve iyi bir netice vereceğini düşünüyorum.