Oda'nın veya medyanın bir kısmının cami konusundaki hassasiyetlerini anlamamak mümkün değil. Unutmamak lazım ki son derece anlamsızca yürütülen cami inşaatı faaliyetlerinin bu algının oluşmasında etkisi büyük.
Cumhuriyet gazetesinde bugün Özlem Güvemli imzasıyla yayınlanan habere göre Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, şube başkanı Sami Yılmaztürk’ün açıklaması ile mimarlara Büyükada Çarşı Camisi yarışmasına katılmayın çağrısı yaptı.
Haberin Cumhuriyet’te yayınlanmasını takiben kontrol ettiğim Mimarlar Odası Büyükkent ya da Mimarlar Odası Genel Merkez web sitelerinde bu yönde bir açıklama yoktu. Dolayısıyla bu boykot çağrısı yönetim kurulunun kararı mı henüz bilmiyoruz.
Katılmayın çağrısının yer bulduğu haberde, Oda’nın yarışmayla kısa ilişkisinin tarihçesi de yer alıyor:
Büyükada Çarşı Camii Derneği, cami projesi yarışması için 7 Nisan 2014’te Mimarlar Odası’na başvurarak jüri talebinde bulundu. Mimarlar Odası, 30 Nisan 2014 tarihinde yapılan ana çağrıya yanıt vererek jüride yer alması öngörülen isimleri derneğe iletti. Ancak yarışmaya konu olan alan ile ilgili kamuoyuna da yansıyan bilimsel planlama kriterlerine yönelik kurumsal değerlendirmeler sonucunda kararını değiştirdi. Yarışmaların nitelikli ve sağlıklı çevre elde etmenin en önemli araçlarından biri olduğuna dikkat çeken mimarlar, Büyükada’ya cami için yapılan plan değişikliği sürecindeki sıkıntılar nedeniyle yarışmaya müdahil olmaktan vazgeçerek jürilikten çekildi.
Haberde bahsedilen ve de kamuoyuna yansıyan bilimsel planlama kriterlerinden haberim yok. Lakin yarışmaya konu alanın 30-40m (Google Earth verileri ile bu kadar oluyor.) yakınında zaten Hacı Havva Özen Camisi isimli bir cami var.
Hacı Havva Özen Camisi
Yılmaztürk’ün iddialarında caminin Büyükada’nın sosyal ve kültürel dokusuna müdahale anlamı taşıyacağı iddiası da yer alıyor. 300m² ibadet mekanı olan bir cami Büyükada’nın dokusunu değiştirebilecek etkide görünüyor demek ki.
Yarışma alanı ile mevcut cami arası 30-40m. İlk daire 100m ikinci daire 150m çizgisi.
Haberdeki en önemli ve de dikkate alınması gereken konu kuşkusuz ki imar planı değişikliğinin Adalar Belediyesi’ni devre dışı bırakarak İBB tarafından yapılıyor olması. Bu konuda ilçe belediyesinin açıklama yapması doğru olur. Bugün Adalar Belediyesi web sitesine girildiğinde konuyla ilgili bir açıklama görmek mümkün değil.
Yarışma ilan edildiğinde yazdığım kısa değerlendirme yazısında bir konuyu atladığımı gördüm. Yarışma jürisinin tümü akademisyenlerden oluşuyor. Keşke 2 ya da 3 isim yarışmacılardan olabilseydi.
Tüm bu gelişmelere rağmen yarışmayı açanları yüreklendirmek adına şahsen süreci desteklediğimi de bir kez daha eklemek isterim.
8 yorum
Bana bu konuda ulaşan bir bilgilendirme halen yok. En son baktığımda Oda web sitesinde de yoktu, şimdi tekrar açıp bakamadım, açılmadı nedense.
Yeni bilgi olarak sadece Adalar Belediyesi’nin görüş bildirdiğini öğreniyoruz. Açıklama ise yine ilginç: Yoğunluğu artırıcı eylemlerden kaçınmamız lazım falan diyor. İbadet alanı 300 toplam inşaat alanı 1000 olan bir camiden bahsediyoruz. Biraz komik olmuyor mu.
Burada önemli olan Adalar Belediyesi’nin atlanarak kararın İBB tarafından alınıyor olması. Elbette ki bu tartışılması bile manasız bir hata. Lakin tam da bu noktada Türk politik iklimi devreye giriyor. Aynı davranış CHP’li bir belediye tarafından AKP’li bir belediyeye yapılsa idi bu tepki ile büyük olasılıkla karşılaşmayacaktık.
İstanbul Üniversitesi’ne seçilen Tükel elbette atansın. Yeni Cumhurbaşkanı eskilerin hatalarına devam etmesin (Hiçbir ümidim yok) ama bugün “seçileni ata” kampanyası yapanların çoğu dün Sezer beğendiğini atadığında sessizdi. Türk politik iklimi böyle bir şey işte.
Mehmet,
“Yakınında başka cami var” Oda’nın değil de benim söylediğim bir şey olduğu için, o eleştiriyi üzerime alıp cevaplıyorum: Bu yarışma açılır açılmaz, şartnamesini titiz bir şekilde okudum. Sonra bugünkü gelişmeler üzerine yakınındaki diğer camiyi gündeme taşıdım. Yazmadım ama camiye bakınca, en azından meslektaşlarım anlarlar diye düşündüğüm için fotoğrafını ekledim, yukarıda “benim” diyor zaten. Caminin yetersizliği ve de bir garip yapı olarak varlığı çok açık görülebiliyor.
30-40m yakınında cami var, içkili işletmelere engel olacaksa zaten olurdu demek istemiştim. Bu vesile ile altını çizmiş olayım.
Ahmet,
İyi ki kısa yazmışsın, okuyamadık daha.
– Kadıköy sahiline cami yapmak yanlış mı? Yanlış.
– Çamlıca’da Türkiye’nin en büyük camilerinden birisini, belki de en büyüğünü yapmak yanlış mı? Yanlış.
– Çamlıca Camisi yarışması yanlış mı? Yanlış.
– Çamlıca Camisi yarışmasıyla cami meşrulaştırılmak istenmiş midir? Büyük olasılıkla öyle olmuştur.
Eskiden yapılan yanlışlar açılan bu yarışmayı hemen olumsuz olarak yaftalamayı gerektirmez. Burada yanlış olan işin içine girmeden, yüzeyden, içinde bulunduğumuz siyasi iklimin doğal bir çıktısı olarak yarışmayı ve de camiyi yaftalamak.
Yaklaşık bir saat önce, odanın genel merkezinden aşağıdaki e-mail geldi.
BÜYÜKADA ÇARŞI CAMİİ MİMARİ FİKİR YARIŞMASI HAKKINDA MESLEKTAŞLARIMIZA ÖNEMLİ DUYURU
Büyükada Çarşı Camii Derneği tarafından 11 Mart 2015 tarihinde ilan edilen Büyükada Çarşı Camii Mimari Fikir Yarışması ile ilgili olarak Merkez Yönetim Kurulu Meslektaşlarımıza yarışmaya katılmamaları yönünde tavsiye kararı almıştır.
Büyükada Çarşı Camii Derneği tarafından 07 Nisan 2014 tarihinde “Büyükada Çarşı Camii Derneği Mimari Proje Yarışması” için TMMOB Mimarlar Odası Yarışmalar Yönetmeliğinin 20.maddesi uyarınca jüri talebi iletilmiş, TMMOB Mimarlar Odası Yarışmalar Komitesi’nce ayrıntıda incelenmiştir.
Yapılan incelemeler sonucunda aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir:
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 13 Şubat 2014 sayılı Meclis Kararı ile İstanbul İli, Adalar İlçesi, Büyükada, 6 Pafta, 27 Ada, 16 Parsel sayılı taşınmaza yönelik, 1/5000 – 1/1000 ölçekli plan tadilatı ile mevcut 1/5000 ölçekli Adalar Koruma Amaçlı Nazım İmar Planında “Kentsel Sit Alanı” sınırları içerisinde “Konut+Ticaret Alanı”; “Dini Tesis Alanı” olarak değiştirilmiştir.
Konu ile ilgili olarak, 2013 yılında Adalar Belediyesi tarafından, mevcut kullanımda Çarşı bölgesi olarak adlandırılan ve yerleşik halkın ve günübirlik ziyaretçilerin yoğun olarak alışveriş ve yeme-içme ihtiyaçlarını karşıladıkları, banka ve çeşitli hizmet birimlerinin ve rekreasyon amaçlı kullanımın yer aldığı bu bölgede “dini tesis alanı” ayırmak plan kararlarına aykırı olacağı gibi, özellikle yaz aylarında yaşanan yoğun kullanıcı sirkülasyonu sebebiyle karmaşaya yol açacağı ifade edilmiştir.
Adalar Belediyesi kurum görüşünde, söz konusu teklif plan tadilatının; 1/5000 Ölçekli Plan kararlarının bütünlüğünün korunması açısından şehircilik ilkelerine uygun olmayacağı, plan kararlarının korunması gerektiği görüşüyle Sit Alanı Bütünü olan Adalar’da, kentsel sit alanı içindeki 1/5000 planla belirlenen yoğunlukların korunması, yoğunluğu arttıracak yaklaşımlardan kaçınılması Adalara özgü yerleşim dokusunun korunabilmesi açısından önem kazandığı…” belirtilmektedir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından alınan kararın, alanın fiziksel yapısı, çevresel faktörler, sosyal yapısı, ulaşım, yakın çevresi ile alanın bütün içindeki konumu gibi temel inceleme ve araştırma kriterlerinin bilimsel tekniklere ve yöntemlere dayalı, yeterli nitelikte ve kapsamda, ekonomik, sosyal, kültürel, politik, tarihi, sektörel ve teknolojik araştırmalardan yoksun olduğu görülmektedir.
Sonuç olarak, yarışmaya konu olan alan ile ilgili olarak kamuoyuna da yansıyan bilimsel planlama kriterlerine yönelik kurumsal değerlendirmeler sonucunda, yarışmanın yapılandırıldığı biçimiyle kamusal fayda sağlamayacağı değerlendirilmiştir.
Yarışmaların nitelikli ve sağlıklı çevre elde etmenin en önemli araçlarından biri olduğu kabulüyle, yukarıda ifade edilen gerekçelerden dolayı Mimarlar Odası olarak desteklemediğimiz yarışmaya, bir kent/mimarlık suçu yaratma sürecinde yer almamaları gerektiği düşüncesiyle meslektaşlarımızın katılmamasını tavsiye ediyoruz.
TMMOB Mimarlar Odası
Kısa yazacağım.
1- Mimarlar Odası bazı kötü yarışmalar için üyelerini uyarır. Örn: 7 İklim TOKİ yarışması
Bu uyarılarda haklı olduğu yanlar vardır. Örneğin seçim parametreleri efendim, şartname yanlışlıkları ve tabii muğlaklıkları
2- Bazen uyarır ama somut delliler bulamaz. “Karmaşa olur” der. Ne demekse?
Örn: Bu yarışma. Benim anladığım sebep: Buraya cami yapılacak. Yapılınca ne olacak etrafındaki içkili lokantalar ve tütün satan yerler filan kapatılacak Ada mutaassıplaşmaya zorlanacak.
İyi de kardeşim öyle bir dertleri varsa oradaki bir binayı yukarıdaki üstü çini midir, fayans mıdır onunla kaplanmış bir bina gibi kaplar allar pullar resmi olarak cami yaparlardı. Güçleri yeterse etrafı mutaassıplarştırılardı. Yarışma açmaya ne gerek var. Dernek kafasına göre birine verirdi cami işini. Yaza yetişirdi cami. Niye yarışma açsın.
ya da diyelim ki Oda çok uyanık ve tatlı su yılanı olan birilerinin böyle bir niyetleri olduğunu sezdi, müdahale mi etmiş oldu şimdi. elinden bir şey geldi mi? Çamlıca Camii yarışması saçmalandı (katılmadık ve katılanları uyardık ama takan olmadı) ne oldu erteleyebildiler mi?
Gezi Parkı’nda oda arkada kalmadı hatta Kadir Topbaş bizle görüşmedi filan dedi. Gezi Parkı direnişini tek başına örgütleyebilir miydi? Kadir Topbaş’a söz geçirebildi mi?
Ancak aynı Kadir Topbaş nadiren oy kullandığında Eyüp Muhcu ceketini ilikleyerek onu Oda Binasının kapısında karşıladı sandığına kadar eşilik etti sonra giderken kapıya kadar uğurladı. Gözlerimle gördüm. Tabii ki oy kullanan birini kovmayacak da kardeşim neden kapıda karşılıyorsun. Bir kırmızı hakı sermediğiniz kaldı. Normal bir mimar gibi gelsin oyunu kullansın. Bu kadar MAKAMA İLTİFAT ediyorsunuz da sonra sizi takıyor mu? Takmıyor tabiii.
Neyse
Diyorum ki, Oda şartnamade eksik bulur veya bir sıkıntı görürse bir temsilcisini o jüride tutar. Ondan arada sırada bilgi alır.
“Yarışmadan üye çekiliyorum, bu yarışmaya mimarlar girmezler” dediğinde gülünç olabilir.
Keza ben girmeye niyetliyim.
Hah yarışmada sorunlar olabilir. Olur.
Örneğin Adana Ziyapaşa Yarışmasında 5 sayfalık şartnamenin 3 sayfası cami hakkındaydı, cami tasarlamayan birinci oldu. Şişhane yarışmasında kolokyumda ödül alan biri kalktı dedi ki, “Bizim projeyi kulesinden ötürü beğenmemişsiniz ve tabii öyle raporlamışsınız” dedi. Jüri de mağrur şekilde “Evet, hala aynı fikirdeyiz kuleniz olmasaydı daha iyi bir sırada olurdunuz” dedi. Söz alan da dedi ki “İyi de bizim projede kule yok ki, raporda eleştirmişsiniz, sanırım ödülleri karıştırmışsımız” dedi ortalık karıştı.
Oda bu yarışmaları boykot etmemişti. Sonra geçti gitti.
Kısaca Oda bu tür Alicengiz oyunlarını seziyorsa ve bunun parçası olurum diye korkuyorsa önce Moda sahildeki o devasa otele verdiği ÇED raporuna baksın, kasaya indirdiği bu rapor için aldığı harca baksın. Sonra genç mimarların elinde pankartları verdi onun önünde eylem yaptırdı.
Sorduk dedik
“O binaya ÇED raporu vermediniz mi?”
“Verdik. Ama olumsuz verdik.”
“Harcı attınız mı cebe?”
“Attık odanın kasasına ama ÇED raporunu versem de bu bina olacaktı vermesem de.”
Haaa neymiş hiçbir etkin gücün yokmuş. itiraf ediyorsun işte.
Bu yarışmada da yok. Sıfır güç. Üyelerin kafasını karıştırıyor.
Bu yarışma kusursuzdur demiyorum. şartnamede nerede “camii” yazılır, nerede “cami” yazılır onu karıştırmışlar. (Yarışmanın ana konusu olan fonkisyonu isimlendirememek korkutucu tabii) Bunun seçim sürecine ve genel hale etkisi olur mu bilmem. Umarım basit bir imla hatası olarak kalır. Bilgisizlik değil, itina sorunudur.
Fakat Oda’nın bu tür “katılmayın” deklarasyonunu dillendiren yönetici 10-12 dönemdir odada maaşlı kadrolu ve her seçimde mesaisini aday olmaya ve seçilmeye harcıyor. Odanın yöneticiliğini “dincilere” kaptırmamaya çalışıyor.
DEMOKRAT, ÇAĞDAŞ, bilmem ne diye kendilerine 6-7 ayrı paye biçiyorlar ama şeffaflık sıfır.
Başkanın bilinen bir tane bile CV’si yok. Hayatında kaç yarışmaya girmiş belli değil. Belki de hiç girmedi. Mimarlık yaptığı bile meçhul.
Şimdi bana kızacaksınız Futbol Federasyonu başkanı da futbol oynamamış.
İlla öyle bir gönderme yapacaksanız peki yapınız ama “profesyonel” yönetici olduğunu iddia eden ve bu kadar yıl başta kalanlar bu Odayı bu kadar güçsüz hale getirdiler.
Şu kadarcık hakkım varsa helal etmiyorum ve çok kızgınım.
Konuya dönersek, sudan bir sebeple böyle çağrı yapılmaz. Düzgün somut MİMARCA ve TASARIM kararları açısndan deliller versin. Desin ki, silüeti bozuyor efendim ya da ne bileyim bu kadar alana böyle şey yapılmaz (Söz konusu olan arazi adada ve mecburen sıkışık ortamda yapılır) ya da ne bileyim şu şu kurallara uygun değil.
Cümleye bak “…özellikle yaz aylarında yaşanan yoğun kullanıcı sirkülasyonu sebebiyle karmaşaya yol açacağı ifade edilmiştir.”
“Karmaşa” için mi, üylere girmeyin çağırısı yapıyorsunuz?
Çamlıca Camii yarışmasında bundan daha büyük sorunlar vardı. Ne oldu. Doğru dürüst mimar proje dahi vermedi. Ahmet Vefik Alp verdi zaten belli oldu yarışmanın durumu. Hah neyse o zaman ben televizyonlara çıktım, gazetelerde yazı yazdım. Girmeyin dedim. Hiçbir şey olmadı. Birincilik ödülü vermediler. İkinci ödül zaten Maraş’taki camiyi çizen adamdı iki tane genç hanımefendi üzerine verildi ödül.
Bari bırakın da cami mimarisi konusunda mimarlar bir şey söylesin. Tasarım yapsınlar tasarım.
TFF başkanı için de diyecek lafım çoktur ama futbolcular futbol oynamasın diye elinden geleni yapmıyor hiç değilse, Mimarlar Odası bıraksın da az çok sorunu olsa da bir yarışmada mimarlar cami konusunda fikir ortaya koysunlar.
Şişli camii yarışmasında söylenenden neredeyse 2 ay sonra yapılan Kolokyuma jürinin bir bölümü katılmadı. O da saçma sapandı.
Dersin ki, çekincelerimiz şunlar, yarışmaya katılacka üyelerimnizi uyarıyoruz, jüri şunları düzletsin zeyilname ile. Onun yerine “İstemezük” durumu.
Pardon da bizi bu kadar güçsüz hale getiren Oda’yı takmıyorum. Bunu yazdım diye beni disiplin kuruluna versinler de eğlenelim biraz.
Yoksa cami tasarımı gibi bir alanı da beğen beğenme bir yarışma konusunı da kaptıracaklar. Her şeyi kaptırdıkları gibi.
Bir Oda yönetimini kaptırmama konusunda hiperaktifler. Onun dışında bomboş bommmmbbboooşşş.
Kısa mı yazacaktım. Olmadı işte.
Planlama kriterlerine uygunluk açısından konunun ele alınması beni aşan bir mesele. Yalnız “Yakınında zaten başka cami var” çıkarımı biraz dikkatsizce yapılmış. Proje alanının zaten 30-40 mt yakınında bulunduğu belitrilen Hacı Havva Özen Camisi’nin ihtiyaca cevap veremediği için kapatılacağı ve bu caminin onun yerine yapılacağı yarışmanın açıklama metninde açıkça belirtilmiş:
“(…) Hacı Havva Özen Camii’ne ibadete gelen Ada halkı, esnaf, yerli- yabancı ziyaretçilerden oluşan cemaat, zaman zaman yola taşmak durumunda kalmaktadır. Bununla birlikte binanın kıble yönüne dönük olmaması ve bu yüzden iç mekânların verimli kullanılamaması, İslâm dininin gerektirdiği temizlik şartlarının sağlanmasındaki zorluklar, bu caminin kapatılıp yerine, yine çarşı içinde başka bir caminin yapılması zaruretini doğurmuştur. “
Diğer yandan TMMOB’nin açıklamasında anlaşılması zor ifadeler var. Mesela “Yarışmanın kamusal fayda sağlamayacağı”ndan bahsedilmiş. Yazının savı açısından “Yarışmanın, planlama kriterleri açısından sakıncalar doğuracağı” yazılsaydı makul durabilirdi. Ama Büyükada’da yapılacak ufak bir caminin kamusal fayda sağlamayacağından dem vurmak biraz garip geldi bana. Yine bazı ifadeler var ki, sanki iş olsun diye yazılmış. Mesela büyükşehir belediyesinin aldığı kararın “ekonomik, sosyal, kültürel, politik, tarihi, sektörel ve teknolojik araştırmalardan yoksun olduğu görülmektedir.” denmiş. Kavramları yanyana dizmeye başlayan arkadaş antropolojik, aerodinamik, psikososyal gibi başka terimler de yazabilirmiş aslında! Mesela sözkonusu kararı almadan evvel ne gibi politik veya teknolojik araştırmalar yapılabilirdi hakikaten anlamak mümkün değil? Keşke TMMOB, açıklamalarını parti bülteni üslubuyla yazmasa da, karşı çıktığı meselelere objektif kriterlerle mi karşı çıkıyor, yoksa default ayarları dolayısıyla mı böyle davranıyor bilebilsek.
Konunun soğukkanlılıkla tartışılabilmesi dileğiyle.
Ömer Bey yazınıza aynen katılıyorum.
Mimarlar Odasına genel olarak baktığımda hiç bir konuda yapıcı bulmuyorum. Yanlışları dile getirmede çok iyiler. Ama alternatif fikir,düşünce, öneri sunamıyorlar. Sunsalar da destek göremeyecekler. Bu yarışma ile ilgili de aynı şeyler söz konusu.
Birilerinin Cami yarışma projesini bir mimara verip yaptırabilecek bir gücü varken böyle bir yarışma açılması insanların fikirlerine göre bir şeyler yapılmak istenmesini ben ileriye dönük bir umut olarak görüyorum.
Tartışma yeterince olgunlaşmadı derim, biraz daha tartışalım.