Depreme Karşı Alınacak Pasif Önlemler

6 Şubat’ta arka arkaya şiddetli iki deprem ile sarsıldık.

Zamanında o yörelerde çalışmış bir akademisyen olarak bu fayların uzun süre enerji biriktirdiğini biliyor ve söylüyordum. Hatta Gaziantep Valiliği’ndeki yapılmış bir çalışmaya katılmış yeni konut arzının yanında eskilerinin de yenilenmesi gerektiğini beyan etmiştim. Hatta eski yapı stoğunun güçlendirilmesinin elzem olduğunu söylemiştim. Nurdağı’nın oradaki tüm köyler için geçerliydi dediklerim. Sonraki toplantılar olduysa da beni çağırmadılar haberim yok.

Doğu Anadolu fayı hem de Kızıldeniz yönü (ki birbiri ardına geldi) çok gündemde değildi. Kuzey Anadolu Fayı konuşuluyordu o da birinin aklına gelirse, nadiren yani. Gelecek büyük Marmara depremi İstanbul’u etkileyecekti ve ülkenin üretimini ve değerinin büyük bölümü buraya yıkılmış olduğundan, arada sırada yapılan cılız uyarılar kuzeydeki fay hattı için yapılıyordu. Güney’deki fayın çok önemsenmediği açıktı o fay da inadına böylesine bir enerjiyi açığa çıkardı.

Bir mimar olarak kentsel dönüşümü mümkün olamayan konutlar için PASİF önlemleri sıralayacağım. Çoğu size mantıksız dahi gelebilir ama mecbur kalırsanız aklınızda olsun diye. Bu yazıya mühendis katkısı da yapılabilir. Yorumlara yazınız.

Maddelere direkt geçiyorum ya da yazının en sonundaki kentsel dönüşüm kavramını dahi oturtamadığımızı yazdığın paragrafları da okuyabilirsiniz. (*)

Pasif Korunma

Olmuyor işte, mücbir sebeplerden ötürü binanızı yeniden yapamıyorsunuz. Kaderinize razı olup celladınızı beklemek yerine bazı pasif önlemler alabilirsiniz. Maddi gücünüz yettiğince. Güçlendirme konusu çok ne yazık suistimal edilen bir konu. Bir öyle diyor biri böyle. Siz kentsel dönüşüm mü yoksa güçlendirme mi gerekli karar vereceksiniz.

1- Ön bilgi toplama:

a. Zeminde sıvılaşma var mı? (En korktuğum mesele)

Videoyu yukarıya bıraktım. Deprem, kovanın yanına tık tık tık vurma işinin aynısını yapıyor. Bu durumda güçlendirme meselesi pek mümkün değil gibi. Daha farklı çözümlere gitmek lazım.

b. Taşıyıcı düzelmeyecek kadar kötü olabilir.

Alttaki dükkânda kolon filan kesmiş olabilirler mi? (Gördük.)

Bina bir yere kadar betonarme karkas ondan sonra yığma gibi saçma sapan bir halde mi? (Gördük)

Kısa kolon etkisi gibi yapısal tasarım sorunları var mı?

Bu ve bunun gibi güçlendirmeye ters durumlar varsa pasif koruma yöntemlerinden vaz geçebilirsiniz. İnanın çok fazla sorunlu bina var.

Veya ne yazık hevesle ve kuruş kuruş para biriktirerek alınmış apartman dairelerine çıkan merdivenlerde “hazır merdiven basamağı” görünce irkiliyor ve hemen zararlarını beyan ediyorum. Daire sahipleri bana dövecek gibi bakıyorlar. Zaten yeni imar yönetmeliği açık açık diyor ki “Betonarme binalarda hazır merdiven basamağı kullanılmaz.”

Böyle bir merdiveni olan binadan uzak durmak lazım. O panikle merdivene doğru yönelirseniz her bir prekast merdiven basamağı sizin için silahtan atılmış kurşun gibi olur.

2. Yönteme karar verme

Hangi yöntemi kullanacaksınız. Kolon ve kirişlerin etraflarında mantolama yapabilirsiniz. Hem yer kaybı hem de çok pahalı çözümler. Bunlar

a. Çelik mantolama.
b. Betonarme mantolama.
c. Epoksi enjeksiyonu.
d. Mantolama veya gömlek geçirme.
e. Kanat ekleme.
f. Yeni ve eski betonları kaynaştırma.
g. Kolon mantolama.

Bana sorarsanız çok fazla önermediğim yöntemler zaten tekil olarak bir kata uygulanamaz. Bazen bu tür müdahaleler yerine binayı yıkıp yeniden yapmak daha ucuzu ve temizi oluyor.

3. Tekstil Çözümleri

Evet, durum çok acilse tekstil yani kumaşları öneririm. Yığma binalarda da kullanılıyor. En azından binanın altında kalmıyorsunuz. Bunun da uzmanlarına danışmanız lazım. Basit bir video linki veriyorum.

Uyarı: Yazarın ya da Arkitera’nın bu marka ile ilgili bir reklam anlaşması yoktur. Başka marka ve çözümlere de bakabilirsiniz. Basit bir video olduğu için eklendi. Ayrıca çoğu mühendislik fakültesindeki bilim insanları bu konuda güvenilir laboratuvar ve şantiye testleri yapmışlar ve bilimsel makaleler yayınlamışlardır. İnceleyebilirsiniz. Bu video çok hızlı erişildiği için konmuştur. Firma ve marka ile bir ticari ya da değil, bir ilişkimiz yoktur.

Yığma binalarda ise belki tek çözüm bu. Fiber ya da cam elyaf deniyor bununla taşıyıcı vasfı olan duvarlar çatlaklar ve devrilmeye karşı güçlendiriliyor. Balat’ta bazı evlerde önerdim başarıyla uygulandı.

4. Zihni Sinir Çözümler

Panik odası ve mekanların güçlendirilmesi gibi çözümler var. Hatta deprem sırasında uyuyan kişiyi içine alan metal kutular var. Tabut gibi. Aslında korkunç ama elden ne gelir.

Bina güçlendirilemiyor, dertler büyük. Para yok anlaşma sağlanamıyor. Çaresizsiniz. Depremin sizi nerede yakalayacağını da bilmiyorsunuz. Ancak enkaz altında ezilmekten de korkuyorsunuz. (Ben çok korkarım) Depremden sonra acilen sordular hemen tüvit attım. Ancak tabii ben uzmanı değilim mühendislerle görüşmeniz şart. Zeminin durumu, binanızdaki donatı ve beton kalitesi, statik planlamanın hatasız olması gibi bir sürü kıstas var ama…


Deprem sizi nerede yakalar bilinmez. Binanıza güvenmiyor yenileyemiyorsanız bu şekilde bazı MÜCBİR çözümlere gidebilirsiniz.

Örneğin bir firma böyle yataklar üretmiş.

Çok mu afaki, çok mu ciddiye alınmayacak önlemler bunlar. Evet, öyle olabilir ama deprem ve kapalı yerde mahsur kalma korkusu neler yaptırır insana. Zaten biraz da uç çözümler olduğu için bahsettik.

İşbu yazı ne yatırım tavsiyesi ne de güçlendirme tavsiyesidir. Konun uzmanlarına danışınız. Yakında olacak Büyük Marmara Depremi için önlem alınız.

(*) Sağlıklı Bir Kentsel Dönüşüm Mümkün mü?

Açıkça konuşmak gerekirse liyakati eksik kişilerin yönettiği ve yolsuzluklara teşne durumlarda, katma değeri yüksek ürünler üretemeyen ekonomilerde en büyük rant gayrimenkulse, kentsel dönüşüm gibi suistimale açık bir konuda başarılı olmak neredeyse imkansızdır. İnşaat yaparak bir ülke KALKINAMAZ. Gerekli gereksiz ihalelerle eğitim, sosyal güvenlik gibi yatırımlar yerine kaynaklar inşaat aktarıldı ve hala borç ödeniyor. İnşaata o kadar para yatırmamıza rağmen depremde ölüyoruz.

Eğitimli ya da değil, “Siyasi İslamı benimsemiş AK Parti zenginleri” ya da en zıddı “Mustafa Kemal’in Askerleri” kentsel dönüşüm ve rant meseleleri söz konusu olduğunda nasıl oluyorsa aynı yolları tercih edebiliyorlar. Torpil bulma, iş halletme fazladan imar durumuna sahip olma söz konusu olunca akan sular duruyor. Kabul edin böyle. İstisnaların kaideleri çatır çatır bozduğunu gözlerimle gördüm. Dibine kadar muhalif biri kendi evi yıkılıp yapılacakken fazladan imar alabileceğini düşünürse “O işi bize bırak abi” diyen mafyöz müteahhidi tercih ediyor. Uyarıyorsunuz, “Onlar yapıyor ben neden yapmayayım” diyor. Yozlaşma her yerde.

Fikirtepe’de olanları zaten görüyorsunuz orası vahşi bir yer artık. Kadıköy’de ise daha çok lüks apartmanlarda KENDİLİĞİNDEN GELİŞEN yık-yap meselesi İNSANİ BİR YAKLAŞIM sunamıyor. Düpedüz “soylulaştırma” meselesi oldu çıktı. Yani apartmanda karı koca emekli birileri yaşarken, bina çürük olmasa bile ana taşıyıcılardan alınan karotlarla artık taşıyıcılık vasıfları bilerek yok ediliyor ve bina zorla yıkılıp yapıldığından, emekli çifte yeni verilecek daire hem ufalacak (müteahhit payı alınacak) hem de HAVUZLU GÜVENLİKLİ LÜKS sitenin aidatını ödemeye güçleri yetmeyecek orada yaşayamayacaklar. Mecburen Kadıköy’den taşınacaklar. Bu böyle oldu, oluyor.

2.07 imar durumunu bilmeyen yok. Yükseklik serbest. 1.000 metrekare arsa varsa 2.070 metrekare kullanım alanı veriliyor. Yok efendim “yangın kaçış” holü (Ebeveyn yatak odası yapılıyor. Oraya su tesisatı dahi konuyor ki sonra çamaşır makinesi konulsun) yok efendim “kat bahçesi” sonra da oraları konutlara özel balkon olarak ayar çekiliyor. Daha neler neler.

İnşaat yapılırken kaldırım işgal ediliyor ama müteahhidin adamı var içeride sizin dilekçe ciddiye alınmıyor. Zaten 2.07 sayısının nereden çıktığını bilen de yok neden 2.06 ya da 2.08 değil muamma.

Sonuç: Eskiden bir apartmanda 10 daire varsa şimdi 13-15 daire arası oluyor. Eh bu sefer fakirler gidiyor zenginler geliyor. Her dairede 2 otomobil… Konuyu biliyorsunuz eksik yerleri doldurunuz.

Bazı sebepler yüzünden eviniz yıkılıp yapılamıyor. İşte o zaman yukarıda sunduğumuz yarı mantıklı yarısı işe uçlarda gezen çözümlerden medet umuluyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın