1850'lerde hastane olarak, 1860'larda askeri kışla olarak kullanılan Taşkışla, bugün öğrencilerin, halkın, iki metre yakınında gaz bombaları patlarken kapılarını herkese kapatan bir eğitim kurumu.
31 Mayıs 2013 Divan Oteli’nin önündeki topluluğa katılmak için İTÜ Taşkışla’da buluşan bir grup saat 19:00’a doğru otele doğru yürümeye başladı. Amaç herkes gibi Gezi Parkı’na sahip çıkmaktı. Divan Oteli’ne yaklaşırken biber gazı ile geri püskürtülen halk, “eylemciler” kaçmaya başladı. Sığınılabilecek en mantıklı yer Taşkışla’yken okulun kapıları kapalıydı. İki metre ileride gaz bombaları patlarken kapılar öğrencilere, halka, herkese kapalıydı. Herkes Taşkışla’nın otoparkına ve Hyatt Otel’e koşmaya başladı. Hyatt Otel görevlileri insanları bekler gibi hazırlıklıydı.
Yönetim koltuğunda oturmak eminiz ki zordur. Dekanımız Sinan Mert Şener belki okula, okulun mallarına zarar gelecek endişesiyle bir an için kapıları kapatma kararı almıştır. Lakin Taşkışla bir devlet okuludur. Okul öğrencilerindir. Bir dekanın okuluna sahip çıktığı kadar öğrencilerine de sahip çıkması gerekir. Şaşkındık, hala şaşkınız ve anlam veremiyoruz. Bir otel hem de ticari kaygıları olan bir otel kapılarını eylemcilere, mağdurlara, öğrencilere açarken, her gün saat 22.00’a kadar açık olan bir okul, bir kamu kurumu, bir eğitim kurumu, kendi öğrencisini kapıları kapatarak biber gazına maruz bırakabiliyordu. 31 Mayıs günü başlayan ayaklanmanın pek çoğumuz için politik bir amacı yoktu. Bir dekan yönetim koltuğuna otururken okulun sadece binasını korumakla yükümlü değildir, olmamalıdır.
Bugün Taşkışla öğrencileriyle var olan bir okuldur. Tüm oteller, özel okullar kapılarını, insanlar evlerini açarken, Türkiye’nin sayılı mimarlık okullarından bir tanesi olan Taşkışla, kapılarını gaz bombasına maruz kalan halka kapatmayı tercih ettiği, öğrencilerine sosyal medyada makul açıklamalar yapmak yerine bir dekandan beklenmeyecek bir üslup ile cevap verdiği, günlerdir geri adım atmayıp okulu Cumartesi ve Pazar dahi kapalı tuttuğu için üzgünüz ve utanıyoruz.
Hepimiz biliyoruz ki koltuklar, mevkiiler, titrler sabit fakat isimler geçicidir. Gelecekteki dekanıma sesleniyorum, hani olur ya yine direnmek gerekir, Gezi için, AKM için, Maçka Parkı ve daha nicesi için, okulumuzun kapılarını öğrencilerinize, diğer insanlara kapatmayın, aksine açın. Açabilin ki içeri girebilelim, direnebilelim kenti, kent hakkını korumak için.