İstanbul Yaz Sergisi

2011 yazında gerçekleştirilen ve çağdaş sanat ile resim bölümünün yanında mimarlık bölümü de bulunan İstanbul Yaz Sergisi ile ilgili kısa bir değerlendirme yazısı.

İstanbul Yaz Sergisi’nin mimarlık bölümü Türkiye’de bugüne kadar yapılmayan bir ilki gerçekleştirerek Türkiye’nin çeşitli kesimlerinden mimarların mutfaklarını topluca gözler önüne seriyor.

Çeşitli coğrafyalardan, büyük ofis küçük ofis demeden; çeşitli ofislerden, iç mekan kentsel ölçek diye düşünmeden ve sınıflandırmadan; eskizlerden maketlere üç boyutlu grafiklere ve sayılamayacak başkaca sınıflandırmalara, kategorizasyona göre pek çok eseri yaklaşık 500m2’lik bir alanda izleyebiliyorsunuz. Çalışma maketlerini, çizimleri, fotoğrafları görmek son derece keyif verici.

Düzenleyicilerinin motivasyonları neydi bilmiyorum ama Yaz Sergisi denince benim aklıma biraz da şöyle hafif bir şeyler geliyordu ve bu konumlandırma ortaya niteliksiz işler de çıkabilir endişesini de yanında getiriyordu. Bence adına uygun ve nitelikli bir sergi ortaya konulabilmiş. Bunda artık mimarlık ortamımızın daha üretken olduğu gerçeğinin payı da yadsınamaz elbette.

Bu durumda artık ikinci basamağa geçilebilir. Artık mimarlık sergisi düzenleyenlerin kavramsal sergiler düzenlemesinin vakti çoktan gelmiş, eskiden olduğu gibi ürün sıkıntısı nedeniyle gerçekleşmeyen sergilerden bahsetmek olanaksız. Bundan sonra yapılmayan nitelikli ve güçlü kavramsal çerçeveye sahip sergiler küratörlerin ve organizatörlerin sorumluluğunda. Mimarlar üretiyor.