Stratejik planlama yaklaşımı üzerine...
Kentlerimizin çoğunda kentsel ekonominin çökme noktasına gelmesi ve kentsel ölçekte yoksulluk ve yoksunluk kavramından sık sık söz edilmeye başlanması, kentlerin kendi dinamiklerinin ‘yeniden canlanma’ için yeterli olmadığını göstermektedir. Bu nedenle, kentsel dinamiklerin harekete geçirilmesi için bölgesel dinamiklerin harekete geçirilme zorunluluğunun ortaya çıkması, stratejik plan yaklaşımının önemini daha da artırmaktadır.
Kentleşme sürecimizin geldiği nokta artık planlama ve yönetim anlayışımızın “insan ve vizyon” odaklı olması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Yeni bir vizyon çerçevesinde özellikle mekansal, toplumsal ve ekonomik gelişme stratejilerin belirlenmesine yönelik olarak stratejik hedeflerin ortaya konulması, hedefler doğrultusunda eylem alanları, vizyon, öncü ve tetikleyici projelerin belirlenmesi ile projelerin takibi için izleme ve değerlendirme kriterlerinin ortaya konulması stratejik planlama anlayışının genel çerçevesini oluşturmaktadır.
Stratejik plan yaklaşımı, kentlerimizin bugün içinde bulunduğu konumdan daha farklı konumlara ulaşmasını sağlayacak önemli bir çıkış yoludur.
Stratejik planlama yaklaşımı ile hazırlanan yol haritalarında ”neredeydik”, “neredeyiz”, “nerede olmak istiyoruz”, “belirlenen yere nasıl ulaşırız” gibi temel soruların yanıtları aranmaktadır.
Anadolu coğrafyasındaki kentlerimizin zengin kültür ve doğal değerleri ve tarihsel derinlikleri, geleceğin kurgulanması için önemli fırsatlar yaratmaktadır. O nedenle, yol haritaları, ‘neredeydik?’ sorusunun yanıtını aramakla başlamalıdır.
Yol Haritaları, halkın planlamadaki karar süreçlerine katılma yöntemlerinin belirlenmesini zorunlu kılarken, halkın yaşam alanlarının yeniden tasarlanmasında söz sahibi olmalarını da sağlamaktadır.
Yol Haritalarının başarılı olması için tüm paydaşların katılımını sağlayacak yöntemler geliştirilmelidir. Bir başka deyişle, kamu, özel ve sivil sektörlerin temsilcilerinin bir araya geldiği katılımcı buluşma ortamında gerçekleştirilen yol haritaları, sektörlerin beklentileri, potansiyeller ve fırsatlar dikkate alınarak kentin stratejik yönünün ortaya konulmasını amaçlamaktadır.
Doğru bir yol haritasının hazırlanması için net bir vizyona ve o vizyonun arkasında duracak başkana ihtiyaç vardır. Doğru vizyonun oluşturulması için paydaşlar ve kurumun ortak değerlerinin doğru belirlenmesi gerekmektedir. Doğru yol haritasının stratejik iletişim yönetiminin yapılması gerekmektedir.
Vizyon belirlenmesindeki süreç iki aşamalı olarak ele alınmalı, aşağıdaki soruların yanıtları bulunmalı ve analizleri doğru yapılmalıdır.
Birinci aşamada, seçimle işbaşına gelen belediye başkanı önderliğinde, kent vizyonunun belirli bir dizi toplantı sonucunda net hale getirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, kurumun ve kent paydaşlarının beklentileri ortak değerler olarak vizyona ve stratejik hedeflere doğru yansıtılmalıdır. Kısaca, belirlenen vizyona ulaşmak için kurum çalışanlarının ve kent paydaşlarının ortak beklenti ve değerlerinin yansıtılması gerekmektedir.
İkinci aşamada ise belirlenen vizyon ve ortak değerler çerçevesinde ortaya çıkan stratejik hedeflerin belirlenmesine yönelik BEK Analizi çalışmalarının yapılması gerekmektedir.
BEK Analizinin birinci aşaması olan “Beklenti Analizi”, tarafların birbirlerinden beklentilerinin alınması sürecidir. İkinci aşaması ise sürdürebilir kalkınmanın üç temel ilkesi; ekoloji, ekonomi, eşitlik ilkesi ile yapılabilir kılmanın üç temel ilkesi; etkin olma, elde edilebilirlik, entegrasyon ilkelerini içeren 6E Analizidir. Üçüncü aşama ise başta kimlik olmak üzere koruma, kapasite, kalkınma, katılım ve kurgu kavramları ile gelecek stratejilerinin belirlenmesini içeren 6K analizidir.
Yol haritası hazırlama sürecinde önemli olan “Kentsel Strateji”, “Katılımcı Planlama” ve “Stratejik Tasarım” çalıştaylarının katılımcı ortamlarda düzenlenmesi ve yol haritasının kamuoyu ve yatırımcılara anlatılması için stratejik iletişim yönetiminin doğru yapılmasıdır. Bu çalışmalar, özellikle kentlerin yarışabilirliği çerçevesinde farklılığın ortaya konulmasını sağlamaktadır.